Dolar 32,4798
Euro 34,9465
Altın 2.435,91
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

BABACAN: HÜKÜMET IŞININ BAŞINDA

BABACAN: HÜKÜMET IŞININ BAŞINDA
08/01/2014 13:50
A+
A-

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarının erozyona uğramasına asla izin vermeyeceklerini belirterek “Bütün bakanlarımız ve kurumlarımız işinin başında” dedi.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bloomberg HT- Habertürk ortak yayınında katıldığı bir programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Babacan, son açıklanan verilerle beraber 2013 yılının tümüne bakıldığında Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan öngörülere oldukça paralel seyir izlendiğini belirtti. Büyümeyi 2013 yılı için yüzde 3,6 olarak öngördüklerini hatırlatan Babacan, “Şu anda yüzde 3,6’nın biraz üzerinde bir rakamla 2013’ü tamamlayacağız gibi görünüyor” ifadesini kullandı.

Bu yıl için de OVP’de büyüme öngörüsünün yüzde 4 olduğunu anımsatan Babacan, son bir aydır yaşanılan gelişmelerin 2014’ün tümüne makro dengeler açısından etkisinin ne kadar olacağını şu an için tahmin etmenin güç olduğunu söyledi. Babacan, özellikle ilk çeyreği tamamlamadan 2014’ün tümüyle ilgili tahminleri dile getirmenin doğru olmayacağını vurguladı.

Son dönemde yaşanan olayların dozajının artık düştüğünü ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

“Biz de hükümet olarak ciddi adımlar attık. Bu işin özellikle komplo ve kumpas boyutuyla alakalı hızlı adımlar attık. Dün TBMM’ye yasa teklifi verildi. Bu teklifte yargının işleyişiyle alakalı, ya da bu yaşadıklarımızın özellikle komplo boyutuyla tekrar yaşanmaması için de hızlı adımlar attık, atıyoruz. Hükümet işinin başındadır. Kontrol bizdedir. Bunlar önemli hususlar. Biz bu siyasi ve ekonomik istikrarı büyük bir emekle oluşturduk. İstikrarın kıymetini çok iyi bilen bir ekibiz. Türkiye’nin ne siyasi, ne ekonomik istikrarının erozyona uğramasına asla izin vermeyiz. Onun için de ne gerekiyorsa yaparız. Elimizde her türlü enstrüman ve imkan var. Bütün bakanlarımız ve kurumlarımız işinin başında. Olayların akışı üzerindeki hakimiyetimiz güçlü ve daha da güçlenecek. ”

2014 yılı için şimdiden bazı tahminlerde bulunmanın güç olduğunu anlatan Babacan, “Şu anda hükümet politikası olarak resmi duruşumuz Orta Vadeli Programda ne açıkladıysak o. Onun haricinde herhangi bir revizyon yapmış değiliz” diye konuştu.

Babacan, 2014 yılı öngördükleri tedbirlerin büyük bir kısmını şu an itibariyle uygulayama başladıklarını, ihtiyatlı duruşu önümüzdeki dönemde de sürdüreceklerini kaydetti.

Büyümenin kaynağının yatırım, üretim ve ihracat olmasını istediklerini ifade eden Babacan, tamamen iç tüketime dayanan bir büyüme modeliyle Türkiye’nin geleceğinin parlak olmayacağını bildirdi. Babacan, “2014 yılının Türkiye için iyi bir yıl olacağını bekliyoruz” dedi.

“Fitch’in Kasım ayı ile ilgili yapılan analizi eksik buldum”

Fitch Ratings’in Türkiye açıklamasındaki bankacılık sektörüne ilişkin yapılan değerlendirmelerin sorulması üzerine Babacan, Kasım ayı ile ilgili yapılan analizi eksik bulduğunu söyledi.

Türkiye’de kredi hacminin çok hızlı arttığına işaret eden Babacan, bankaların takipte olan alacaklarında bir önceki seneye göre artışın olduğunu ancak toplam kredi hacminin de bir o kadar arttığını ifade etti. Babacan, Türkiye’de tüm bankacılık sisteminde şu anda takibe geçen alacakların toplam alacaklara oranının yüzde 2,7 olduğunu belirterek, bunun dünyadaki en düşük oranlardan biri olduğunu ifade etti.

“Hukukun üstünlüğü ilkesini herkes sahiplenmeli”

Güçlü bir siyasi iradeyle de ne siyasi ne de ekonomik istikrara zarar gelmesin diye ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:

“Ama orta ve uzun vadede başka unsurlar var dikkat etmemiz gereken. Orta ve uzun vade için Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı en önemli konu, hukuk üstünlüğü ilkesidir. Hukukun üstünlüğü ilkesini herkes sahiplenmedikçe, Türkiye’nin demokrasisinin iyi işlemesi de ekonomisinin iyi ilerlemesi de mümkün olmaz. Ancak ‘hukukun üstünlüğü’ derken, hangi hukuktan bahsediyoruz? Burada referanslar lazım. Biz evrensel hukuk normlarını benimsemiş bir ülkeyiz. Burada da en önemli referanslarımız, Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa Birliği’nin (AB) normlarıdır. Türkiye Avrupa Konseyi’nin tam üyesidir, AB’ye de aday ve katılımcı ülkedir. Dolayısıyla biz, ‘hukuk’ dediğimizde neyi anlayacağız? Gidip de Afrika’daki herhangi bir ülkenin ya da Orta Asya’daki adını vermek istemediğim bazı ülkelerin hukuk normlarına anlamayacağız kuşkusuz. Artık üstünlüğü kanıtlanmış, dünyaca kabul edilmiş en üstün normları referans alacağız.”

Babacan, Türkiye’nin önünde uzun bir “yapılacaklar listesi” olduğunu kaydederek, “Kimse için özel alanlar oluşturulmaması, kimseye özel bazı imkanlar sağlanmaması ve şeffaf, hesap verebilir bir devlet anlayışı.Şeffaflık, hesap verebilirlik ve rekabet. Bunları yan yana koyduğunuzda zaten suistimallere, yolsuzluklara fazla alan bırakmamış oluyorsunuz. Dolayısıyla bizim tüm bu olanların, başlangıç noktasındaki yolsuzluk iddiaları var biliyorsunuz. O konuda da duruşumuz çok açık. Hangi iddia olursa olsun, mutlaka sonuna kadar takip edilir ve kim olursa olsun, yolsuzluğun üstü asla kapatılmaz. Neyse, tüm açıklığıyla ortaya çıkar ve varsa suçlu olan cezasını çeker. Bu konuda taviz veremeyiz, bu konuda bir tolerans da söz konusu olamaz. Yani yolsuzluk toleransı diye bir şey söz konusu olamaz, düşünülemez” diye konuştu.

“Farklı yerlerden talimatla hareket eden gruplara asla izin vermeyeceğiz”

“Ne yolsuzluktur, ne değildir?” bunların da uluslararası ölçülerinin, etik standartları denen kavramların olduğunu ve bunların çok zor şeyler olmadığını vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

“Dolayısıyla biz bir yandan kuşkusuz yolsuzlukla mücadele için elimizden geleni yapacağız ve gerçek anlamda bir hukuk devleti olmak için de ne gerekiyorsa yapacağız. Asla ve asla yargının içinde, emniyet teşkilatımız içinde farklı yapılanmaları, normal kendi işleyişinin dışında farklı yerlerden talimatla hareket eden gruplara da izin vermeyeceğiz, böyle bir şey mümkün değil. Devlet sistemi içinde iki başlılık, üç başlılık, böyle bir şey olmaz. Devlet sistemi içinde kim nerede, hangi pozisyonda çalışıyorsa onun amiri bellidir, talimat alacağı kişiler bellidir. Tabi ki güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı önemlidir ama yargının kendi içinde dahi bir yönetim, kontrol sistemleri vardır. Bu sistemlerin tamamen dışındaki farklı yapılanmalar, kuşkusuz Türkiye’nin kredibilitesini düşürür ve Allah korusun, Türkiye’yi çok riskli bir ortama sürükleyebilir.”

“Şangay Beşlisi asla AB’ye alternatif değildir”

Şangay Beşlisinin AB’ye alternatif bir yapı olmadığını belirten Babacan, Şangay Beşlisinin öncelikle güvenlik amacıyla kurulan daha sonra ekonomik unsurların da ağırlık kazanmaya başladığı bir yapı olduğunu söyledi. Türkiye’nin, bölgesel ya da küresel pek çok uluslararası yapılanmanın ya içinde olduğunu ya da bir şekilde ortaklık ilişkisi kurduğunu kaydeden Babacan, Türkiye’nin Afrika Birliği’nin de stratejik ortağı olduğunu ifade etti. Babacan, Türkiye’nin söz konusu ilişkiler içinde olmasının oradaki hukuk anlayışını, demokrasi anlayışını referans alması anlamına gelmediğini belirterek, “Oralarda da birlikler vardır, ekonomik bakış açıları vardır. Türkiye o yapının içinde de olmalıdır. Bütün bunlar Türkiye’nin dış politika ufkunu genişleten unsurlardır, asla AB’nin bir alternatifi değildir” dedi.

“Enflasyonu etkileyecek en önemli unsur”

Babacan, enflasyonun bu yıl ne olacağı konusunda bir şey söylemek için erken olduğunu ifade etti. Bu sene enflasyonu etkileyecek en önemli unsurun kur olduğunu belirten Babacan, kurun nerede dengeye ulaşacağını bugün için bilmenin çok zor olduğunu kaydetti. Çok sığ işlemlerle döviz kurunun inip çıktığını anlatan Babacan, öncelikle döviz kurunun nerede istikrara ulaşacağını görmek gerektiğini dile getirdi. TL’deki her yüzde 10’luk değer kaybının enflasyonu yüzde 1,5 artırdığını ifade eden Babacan, kurun nerede oluşacağını görmeden bu yılın enflasyonu ile ilgili bir şey söylememek gerektiğinin altını çizdi.

“Halk Bankası, İran’la ticarete aracılık yapmaya devam edecek”

Halk Bankasının, İran’la ticarete hala aracılık yapıp yapmadığı sorusu üzerine de Babacan, Halk Bankasının, Türkiye’nin petrol ürünleri ve gaz alımında bedellerinin ödenmesinde kullanılan bir banka olduğunu söyledi. Babacan, şöyle konuştu:

“İran devletinin Halk Bankasında hesapları var. Biz İran’dan aldığımız petrol ve gazın bedelini bu hesaplara yatırıyoruz. Ondan sonra para trafiğinin yönetimi tamamen İran’ın elinde, çünkü onların parası. Halk Bankamız bu fonksiyonunu yerine getirmeye devam edecek.

Öte yandan Irak’la yapılan bu yeni petrol anlaşmasında, Kuzey Irak’tan alınan petrol bedellerinin hangi bankaya yatırılması konusunda görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler sonucunda bizim ısrarımız bunun tamamen Halk Bankası üzerinden olması. Karşı taraftan birkaç gün bazı farklı fikirler doğdu ama ‘biz bunu alıyoruz, parasını da buraya yatırıyoruz’ diyoruz.”

aa