Dolar 32,3157
Euro 35,1159
Altın 2.292,25
BİST 9.058,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

BAHÇELİ: “ANAYASAYA AYKIRI SUÇ İŞLEDİĞİN GÜN ZATEN YÜCE DİVANLIKSIN”

A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Herkes kendilerine kimse dokunmayacak diye mi düşünüyor. Silahlı kuvvetleri kaptılar, emniyeti kaptılar, ‘kumpas’ dediler, ‘montaj’ dediler şimdi de ‘dalga, dalga geliyor’ diyorlar. Bu dalga hep bizim sahile mi vuracak, bir de döner AKP’ye vurursa ne olur.” 

MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ Karabük ziyaretinde halka hitap etti.
Bahçeli; yandaş köşe yazarları, TV yöneticilerinin birkaç günden bu yana ‘Artık seçimin sonucu belli olmuştur. Recep Tayyip Erdoğan kesin kazanacaktır’ dediğini hatırlattı. Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bunların içinde birisi var. Paralel devletten dolayı gölgelenmiş olan adam. 2 günde ne olduysa aldatılmış, kandırılmış, beslemeye alınmış, şimdi ‘Recep Tayyip Erdoğan kesin kazanır’ diyor. Bu nasıl bir edep, düşüncedir, Bu nasıl demokratik bir adam olmak demektir. Daha seçime 5 gün var. Biraz saygılı olun. Burayı şereflendirilmiş olan insanların tercihlerine bugünden ambargo koyarak, sanki kendisinin kulağına özellikle fısıldanmış da hepinizden evvel cumhurbaşkanının kim olacağını tahmin ediyor. Türkiye, bu tür yanlışlıklara, hakaretlerle, kamplaşmalarla yönetilemez. Cepheleşmeyle toplum gerilemez. Gerilim stratejisiyle toplum çatışmaya sürüklenemez. Toplum çatışmaya itilemez. Bugün için devletin imkanlarını, bunu kullanmış olabilirsiniz Gün olur öyle bir gün gelir, bugün her sabah 6.30’da başlayan adam kapma bir gün de AKP’lileri kapma yarışına dönüşürse ne olacak? Herkes kendilerine kimse dokunmayacak diye mi düşünüyor. Silahlı kuvvetleri kaptılar, emniyeti kaptılar, ‘kumpas’ dediler, ‘montaj’ dediler şimdi de ‘dalga, dalga geliyor’ diyorlar. Bu dalga hep bizim sahile mi vuracak, bir de döner AKP’ye vurursa ne olur. O zaman buralarda yaşayan, hiç bir emek sarf etmeyen sizleri istismar ederek siyaset yapanlar, gün gelir bu dalgaların içine kapılırsa ne olacak acaba?”

“Güçlü olduğunuz zamanlar daha mütevazi, adil olacaksınız. Kimsesizlerin yoksulların yanında olacaksınız.” diyen Bahçeli, ‘Ben her şeyi bilirim, her şeyi yaparım’ diyerek iftira yalanlarla bu işin yürümeyeceğini ifade etti. Bahçeli, şunları ifade etti: “AKP’ye oy vermiş kardeşlerimizin iyi düşünmelerinde yarar vardır. Oturacaklar, aralarında değerlendirecekler. Sayın Başbakan, sizi 12 yıldan bu yana destekledik. Siz toplumu gerdiniz. Etnik temelli, mezhep temelli ayrımcılıktan tutun, doğduğu yere kadar ayrımcılık yapabilecek bir hataya düştünüz. Tv’leri acımasızca kullanıyorsunuz. Dün akşam konuşuyor. Ben bakanlar kurulunu en az ayda 1 defa toplarım. Ya oraya giderim ya yanıma alırım. Konuşuruz görevlerimizi belirleriz, çalışırız. Yani Anayasa’ya aykırı bir cumhurbaşkanlığı yapacağını söylüyor. Anayasa’ya aykırı suçu işlediğin gün zaten yüce divanlıksın. Sana kimse cumhurbaşkanlığı yaptırmaz. Ama ‘ille yapacağım’ diyorsan bunu da ben kendim yapacağım diyorsan, bunun sonuçlarına katlanacağını da söylemen lazım. Ama kalkar ‘ben bugünkü Anayasa rejimi içinde cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılmasını arzuluyorum. Eşit ve adil olarak yarışıyorum. Cumhurbaşkanı olursam Anayasa içinde çalışacağım, yemine sadık kalacağım ve Türkiye’de adil tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağım’ demesi gerekirken, bir gazeteci veya televizyon yöneticisinin karşısında ayak ayak üstüne atıyor, sanki cumhurbaşkanlığı netleşmiş, ne yapacağını anlatıyor. Bu, siyasi yönden yanlıştır. Demokratik kültürümüze aykırıdır.”