BAHÇELI: BU IKTIDARDAN ARTIK GELECEK UMUDU KALMAMIŞTIR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iktidarın süresini doldurduğunu, “Bugünkü iktidar süresini doldurmuştur, siyasi ömrü tükenmiştir. Bu iktidardan artık gelecek umudu kalmamıştır” dedi.

İzmir programının ikinci gününde Bornova ilçesindeki eski çarşıda partililerle kahvaltı eden Bahçeli, daha sonra beraberindekilerle Kemalpaşa ilçesine giderek, burada halka seslendi.

Yerel seçimlerin ülkenin geleceğinin belirlenmesinde kritik bir öneme sahip olduğunu, oylama sırasında sandık görevlilerinin dikkatli olması gerektiğini dile getiren Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 11 yıldan bu yana ülkeyi tek başına iktidar olarak yönettiğini, ancak toplumun geniş kesimlerinin sorunlarına çare yaratamadığını savundu.

Refah seviyesi yükselemeyen Türkiye’nin sosyal dokusunun parçalanmaya başladığını, milli ve üniter yapının sarsıldığını, toprak bütünlüğünün tehdit altına girdiğini ileri süren Bahçeli, “Hakim oldukları televizyonlara çıkan AKP beslemesi sözde aydınlar, Türkiye’yi toz pembe göstermekteler. Acaba öyle midir? Seyrederken kendi kendinize mukayesesini yaptığınız zaman ‘benim durumum daha iyiye gidiyor, bu iktidar döneminde daha mesutum, huzurluyum, gelir seviyem arttı, çocuklarım iş güç sahibi oldu’ diyebiliyor musunuz. Bugünkü iktidar süresini doldurmuştur, siyasi ömrü tükenmiştir. Bu iktidardan artık gelecek umudu kalmamıştır” diye konuştu.

AK Parti’nin taşıma kalabalıklarla mitingler organize ettiğini, montajla mitinge gelenlerin üst üste konulduğunu ifade eden Bahçeli, “Bütün mitingleri montajlıyor, bir bakıyorsunuz Recep Tayyip Erdoğan, aman ya rabbi. ‘Bu kadar yolsuzluk, rüşvetten sonra hala bu millet bu adamın peşinden mi gidiyor’ diye adamın söyleyesi geliyor. Gerçek o değil. Gelsin bizim gibi her ilçeyi adım adım dolaşsın bakalım” şeklinde konuştu.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nden yolsuzluk ve rüşvetin hesabını sormak için geldiklerini, nerede bir ayakkabı kutusu varsa devlet olarak kontrol edeceklerini söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı kasalar evlere niye gider. Hadi önemli eşyaları muhafaza için bir tane kasa olur da 7 kasanın bir evde ne işi olur. Para saymak için uşakların kolu yorulmuş. Birisi gelmiş diyor ki ‘para sayma makinesi var ondan alın’ diyor.

ATV ve Sabah gazete ve televizyonlarını almak için Recep Tayyip Erdoğan görevlendirme yapmış, herkese salma gönderiyor. ‘Filan kişiler bizden epey ihale aldılar, 100 milyon dolar hemen getirsinler’. Cevap ‘ben bunu alnımın teriyle kazandım. Şirketimi büyüttüm, kimseye haraç verecek halim yok, salmayı kabul etmem’ diyeceğine, ‘Sayın başbakan böyle mi istemiş, emri olur’ diyor adam. Bir bakıyorsunuz 630 milyon dolar havuzda birikmiş. Sonra bu dillenince Başbakan’a soruyorlar, ‘bu kadar iş adamları sizin isteklerinizle havuzda 630 milyon dolar bulundurmuş’. Cevap, ‘iş adamları istikrarlı insanlardır, havuza girseler de ıslanmazlar’ diyor. Su dolu havuzun içine teker teker girelim, dışarı çıktığımızda alayımız cıbıl cıbıl ıslanırız. Ama ağzına kadar yeşil dolar olursa adam orada ıslanır mı?”

– “Savcı ve hakimler göreve çağrılmalı”

Başbakan Erdoğan’ın rüşvet ve yolsuzluk iddialarının soruşturulması için savcı ve hakimleri göreve çağırması gerektiğini, bu iddiaların doğru olmadığını göstermesi gerektiğini savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi de kalkmışlar oğluyla kendi arasındaki muhabbetten basına yayılan şekliyle evden eve sanki para taşıma şirketi kurmuşlar. Bir gece duyuyorlar ‘aman’ diyorlar, ‘evde ne varsa sıfırlayın, bunları sağa sola dağıtın’ diyorlar. Halk arasında duyulduğu anda sayın başbakan, ‘bunlar montaj yapıyorlar, bizim böyle bir konuşmamız yok’ diyor. Allah vere böyle bir konuşma olmasın. Keşke bu montaj olsun. Bir başbakanın evladıyla 76 milyonluk bir ülkede 11 yıldan beri başbakanlık yapan kişi sorunları çözeceği yerde para sayma makinesine ve para saymayı sağa sola yönlendirmeye başlamışsa vay halimize. Biz bunun altından nasıl kalkacağız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı bir şey var, ‘Benim partimin adı Ak’tır. Dedikodulardan dolayı partim itibarsızlaştırılmak istenmektedir. Yargıya kolluk kuvvetleri ve savcılara talimat veriyorum, nerede ne yolsuzluk varsa üzerine gideceğim’ demesi gerekirken 17 Aralık’tan bu yana geçen 76 günde yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örtmeye, ‘iftira edenler vardır’ diye herkese saldırmaya, çok hakaret edici konuşmalarla televizyonları ve meydanları meşgul etmektedir.

Sayın başbakan Kemalpaşa’dan sesleniyorum. Siz miting yapmayınız, kendinizi zorlamayınız, ‘ben yolsuzluk yaptım tartışmasına girmeyiniz, yolsuzluk yapmadığınızı iddia ediniz ama bunu yaparken bir doğru hareket yap. Herkese yalan dolanla cevap yetiştireceğine ‘ben miting yapmıyorum, seçimlere kadar yargıyı harekete geçiriyorum, HSYK’nın oluşumunda bir takım AKP’leştirme gayretine girmiyorum, dürüst, ahlaklı savcı ve hakimleri görevlendiriyorum. 30 Mart’a kadar da bir sonuç ortaya çıkarsın’ demiş olsa ‘bu başbakana eziyet, zulüm, hakaret oldu, yalanlarla onun hizmetleri körletilmek istendi, yazık oldu bu adama’ diye kendisi miting yapmadan miting yapmışcasına halk sandığa koşar. 30 Mart’ta bu millet sana bir uyarıda bulunacak. ‘Ya savcıya git ya iktidardan çekil’, halkın sloganı bu olacak. ‘Savcıya gidip Bilal oğlanla beraber ifade vermediğin sürece sana oy yok’ diyecek.”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının artık karanlık bir şarkı olduğunu, o yolun artık tıkandığını ve tek yöne gittiğini, o yönün de yolu Yüce Divan’a götürdüğünü iddia etti.

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Binali Yıldırım’ı da eleştiren Bahçeli, “Binali senin ne işin varsa İzmir’de… İzmirli demeyecek mi sana ‘bu havuza salmaları bindiren Binali diyorlar, acaba doğru mudur” Bunu sordukları zaman ne cevap vereceksin” dedi.

Binali Yıldırım’ın da aklandıktan sonra İzmir’e gelmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “O, 630 milyon doları bir havuza koyacağınız yerde hangi deterjan varsa alayından birer kutu alsınlar havuzun içine döksünler. O, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni orada bir çimdirsinler bakalım ne kadar aklanıyor, ne kadar paklanıyor” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’ye konuşmasının ardından partililer tarafından Türk bayrağı ve Kur’an-ı Kerim hediye edildi.