Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 19°C

Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda asıl mesele devletin bekası

Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda asıl mesele devletin bekası
14/10/2018 12:26
A+
A-

Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda asıl mesele devletin bekası

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Yerelde alınacak sonuç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oturması ve yürümesi için önemli. Alınacak kötü sonuç her şeyi ters yüz edebilir. Bu olduğu takdirde daha o gece ‘bu sistemin meşruiyeti’ni tartışmaya açarlar. O nedenle ittifak devam etmeli.  Cumhur İttifakı’nda asıl meselenin devletin bekası olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Bu ittifakta bizim meselemiz şu veya bu kişinin başkan olması değil.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı’nın neden devam etmesi gerektiğini üstüne basa basa açıklayan Devlet Bahçeli, FETÖ ve PKK’ya yardım etmekle suçlanırken, önceki gün mahkeme kararıyla serbest bırakılan ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’a karşılık ABD’de halen tutuklu bulunan Halkbank eski Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın acilen Türkiye’ye gönderilmesini istedi. Ertuğrul Özkök’e konuşan Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda asıl meselenin devletin bekası olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Bu ittifakta bizim meselemiz şu veya bu kişinin başkan olması değil.

Bizim meselemiz devletin bekası meselesi. Onun için bu ittifak içindeyiz. Böyle anlarda siyasi mülahazaları geri plana atmak gerekir” dedi. AK Parti ile ilişkilerinin çok iyi olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “Cumhurbaşkanı ve AK Parti ile ilişkilerimize gelince…Karşılıklı saygı içinde iyi gördüklerimizi de hatalı gördüklerimizi de söylüyoruz. Onlar da bize karşı saygılı. Bir sorun veya pürüz yok” değerlendirmesi yaptı.

BAZI HATALAR YAPILIYOR

Yerel seçimde Cumhur İttifakı’na neden destek istediklerini ise şöyle değerlendirdi: “Yerel seçimlerde niye yeniden ittifak diyoruz, onu da söyleyeyim. Biz bu ittifaka ne için girdik? Devletin bekası, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü için. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de bunun için destekledik. Şimdi yeni bir sisteme geçtik. Ama sistem henüz tam oturmadı. Bazı şeyler çok iyi gidiyor, bazı hatalar yapılıyor. Bunları da yüz yüze görüşmelerimizde gayet açıkça söylüyoruz. Bu sistemin yerleşme sürecini iyi yönetmeliyiz. Tekrar ediyorum. Yerel seçimlerde alınacak sonuç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oturması ve yürümesi açısından çok önemli. Alınacak kötü sonuç her şeyi ters yüz edebilir. Özellikle üç büyük şehir çok önemli. Buralarda HDP, CHP ve diğer partiler destek verip yerel yönetimler kazanabilir. Bu olduğu takdirde daha o gece ‘bu sistemin meşruiyeti’ni tartışmaya açarlar. Bu da içinde bulunduğumuz şu geçiş döneminin altüst olması demektir. O nedenle Cumhur İttifakı devam etmeli diyoruz”

Milliyetçilik olmadan kalkınma olmaz

YEREL seçimlerde Güneydoğu’dan gelecek oyların çok önemli olduğuna dikkat çeken Bahçel, “Orada 101 belediyeye kayyum atandı. Şimdi o parti oralarda yine kazanırsa bu çok kötü olur. Çıkarlar, bunu plebisit gibi sunarlar” dedi. İttifak için ortaya sunulan Siyasi Kombin konusunda tavırlarının net olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Biraz şakayla söyleyeyim. Geçen yerel yönetim seçimlerinde bizim sloganımız çok netti. Ne dedik? “Tak, tak, tak”. Yani üçünde de MHP’ye oy atacaksın. Bu defa da şunu deriz: “Tak, tuk, tuk”. Bir yöntem, bir siyasi kombin mutlaka bulunur. Yeter ki sistemin oturması konusunda görüş birliğinde olalım” ifadelerini kullandı. Milliyetçilik ve demokrasi olmadan kalkınmanın olmayacağına vurgu yapan Bahçeli, “Sizin temel felsefeniz ne diye sorarsanız hep söylediğimiz şeyi tekrarlarız. Bizim temel felsefemiz milliyetçilik üzerine kurulu. Çünkü şuna gönülden inanıyoruz: Milliyetçilik ve demokrasi ruh ikizidir. Milliyetçilik olmadan Türkiye yönetilemez. Demokrasi olmadan kalkınma olamaz.”

Artık herkes gözünü açmalı

BAHÇELİ, 15 Temmuz hani darbe girişimi öncesi AK Parti’yi eleştirdiklerini ifade etti. Eleştirdiklerini de açıkça söylediklerini belirten Bahçeli, “Ama 15 Temmuz’da karşımıza öyle bir tablo çıktı ki artık her şeyi bir kenara bırakmamız gerektiğini gördük. Bu sadece bizim için değil, AK Parti için de geçerli bir şeydi. Artık meseleye siyaseti, parti menfaatlerini bir kenara bırakıp bakma zamanı gelmişti. 15 Temmuz darbe girişimi herkesin gözünü açmalı. Türkiye çok büyük bir tehlike atlattı. Bence CHP de orada büyük bir fırsat kaçırdı. 15 Temmuz’un ertesinde Cumhurbaşkanı bizi davet etti. Ben de gittim. Kemal Kılıçdar- oğlu Bey de geldi. Orada Türkiye’nin bekasını konuşmalıydık. Kılıçdaroğlu farklı konulara girdi. O an “Eyvah, yine bir fırsatı kaçırıyoruz” dedim. O gün konuşulacak konu bunlar değildi. Keşke CHP o sürece daha aktif katılsaydı” diye konuştu.

15 Temmuz her şeyi değiştirdi

BAŞKANLIK Sistemi’ni neden desteklediklerini de anlatan Bahçeli, “Türkiye bugüne kadar parlamenter sistemle yönetildi. Bunun çıkardığı sorunları gördük. 12 Eylül’den önce bir cumhurbaşkanı seçemedik, başımıza neler geldi. Sonra Kanadoğlu başımıza bir 367 meselesi çıkardı. CHP Meclis’e gelmedi. Biz de gelmesek, yine seçilemeyecekti. Bana sordular “Ne yapacaksınız” diye. “Meclis açıldığında biz o gün 70 arkadaşımızla orada olacağız” dedim. Bunun manası açıktı. Nitekim gittik, aday çıkardık. Bizim adayımıza 71 oy çıktı. Onlardan kızan biri de bizim adayımıza oy vermiş. Biz bunu yapmasaydık, Meclis yine cumhurbaşkanını seçememiş olacaktı. Yani sistemdeki tıkanıklığı gidermek için o gün de sorumlu davrandık. Biz niye bu ittifakı destekledik? Cevabı çok basit. 15 Temmuz kafamızdaki her şeyi değiştirdi. Ülkenin parçalanması, devletin yıkılması tehlikesi belirdi. Yani bir beka sorunu vardı. Biz bunun üzerine cumhurbaşkanlığı sistemini destekleme ve Cumhur İttifakı’nı yapma kararı aldık” değerlendirmesini yaptı.

Milli vicdan vurgusu

Bahçeli, Brunson’un tahliyesinin milli vicdanı rahatsız ettiğini vurgulayarak, “İfade değiştiren gizli ve satın alınmış tanıklar, davanın savcısında yapılan değişiklikler soru işaretlerini güçlendirmiş, şaibeleri artırmıştır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de terör suçundan yargılanırken mahkeme kararıyla serbest bırakılan ABD’li rahip Brunson konusunda eleştiride bulundu. Bahçeli, Brunson davasının Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olarak uzun süren siyasi tartışmaların, hukuki gerilimlerin ve ABD ile yaşanan cepheleşmenin odak noktası haline geldiğini kaydetti.

SORU İŞARETLERİ VAR

Hukuki ve siyasi sürecin herkesin gözü önünde gerçekleştiğini belirten Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Papaz Brunson; terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddialarıyla İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış ve hakkında karar verilmiştir. Buna göre Brunson’ın ev hapsi ve yurt dışı yasağı kaldırılarak 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verilmiş, yattığı süre göz önüne alınıp tahliyesi sağlanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi elbette yargı kararına saygı duymaktadır” Bahçeli, ABD’li papaz Brunson ile ilgili verilen tahliye kararının milli vicdanı rahatsız ve huzursuz ettiğini belirterek, “İfade değiştiren gizli ve satın alınmış tanıklar, davanın savcısında yapılan değişiklikler soru işaretlerini güçlendirmiş, şaibeleri arttırmıştır. Türkiye aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer alan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı tespit edilen bir şahsın siyasi baskı ve şantajlarla serbest bırakılması geldiğimiz bu aşamada düşündürücü, bir o kadar da esef vericidir” açıklamasında bulundu.

ABD’nin önünde iki seçeneği var

BRUNSON’IN serbest kalmasının, Trump yönetimine siyasi ve ahlaki olarak ikame ve telafisi mümkün olmayan sorumluluklar yüklediğini belirten Bahçeli, “ABD’nin Türkiye’ye bakışında temel siyasi ve diplomatik silaha dönüşen papaz Brunson davasının neticeleri itibarıyla ne getirip ne götüreceğini yakın zamanda görmek ve idrak etmek mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı. Bahçeli açıklamasında, ABD’nin önünde iki seçenek olduğunu ve kapsamda FETÖ elebaşı ya da FETÖ’nün tepe isimlerinden birinin ya da eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini savunarak, “Papaz Brunson ABD’ye hareket ettiği anda bu ülkenin iadesi ahlaken ve hukuken mecburi olan isimler de aynı zamanda ülkemize gönderilmelidir” ifadelerine yer verdi.