Dolar 32,3607
Euro 34,9668
Altın 2.325,15
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

BAHCELI: ”ERDOĞAN AÇLIĞI VE YOKSULLUĞU SÜREKLİ OLARAK İSTİSMAR EDİYOR”

A+
A-

SANDIĞA SAHİP ÇIKIN !
MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 1 milyar dolarlık servet üzerine mutlu bir aile kurduğu için ailelerimiz, şiddete maruz kalanlar, yuvaları yıkılanlar umrunda bile değildir” dedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’yi adım adım gezmeyi sürdürüyor. Bahçeli, Aksaray’ın ardından Mersin’de Mut, Silifke, Erdemli ve Tarsus’ta ziyaretlerde bulundu, mitinglerde halka hitabetti.

Bahçeli, partisince Aksaray Kılıçarslan Parkında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, pazar günü yapılacak mahalli idareler seçimleri münasebetiyle MHP teşkilatı olarak Türkiye’yi il il, ilçe ilçe gezdiklerini söyledi.
Seçimlerin, iç ve dış tehditlerin arttığı, yaşanan sosyal ve ekonomik sorunların çözümsüzlüğe terk edildiği bir dönemde yapıldığını ifade eden Bahçeli, “Bu süreçte Türkiye’nin geleceği belirlenecektir. Bu süreçte milletimizin, önümüzdeki yıllarda siyaseten yeniden şekillenmesinin fırsat ve imkanı doğacaktır. Onun için bütün siyasi partilerimiz bu seçimlere özen göstermektedir” dedi.
Seçimlerin, bin 394 seçim çevresinde, 25 siyasi partinin katılımıyla gerçekleşeceğini ifade eden Bahçeli, Aksaray’da seçime katılan siyasi partilere ve onların adaylarına başarılar diledi.

”O GÜN GÖREV ORUCU TUTACAKSINIZ”
30 Mart’ta sandığa gidişin coşku ve heyecanla olması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Milliyetçi Hareket Teşkilatı olarak yasanın kendine vermiş olduğu imkanlarla, her sandıkta parti görevlimizin olması gerekiyor. Dava arkadaşlarıma sesleniyorum; bu önemli bir görevdir, vicdani bir sorumluluktur. 5 yıllık seçim arasında parti olarak, dava insanı olarak, gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Her biriniz çocuğun rızkından keserek davanıza hizmetin gayreti içinde oluyorsunuz.
Aylar, yıllar böyle geçiyor. Evlerinizi, zaman zaman işlerinizi ihmal ediyorsunuz. Seçim günü geliyor, bütün imkanlarınızı seferber ediyor, seçim süresi 90 gün ise 90 gün çalışıyorsunuz fakat tam oy verme günü geldiğinde, sandık görevlisi ülküdaşlarım, sabahleyin sandığa gitmekte gecikiyorsunuz.
Vardığınız zaman yarım saat bir saat kaldığınızda, usanıyorsunuz. Aç geldim şuradan simitle çay içeyim diyorsunuz orada sandığı unutuyorsunuz. Böyle olunca da sandıktaki hileyi, oyların çalımını hiçbir zaman fark edemiyorsunuz. Bu davamıza en son gün sahip çıkması gereken dava insanları, görev ihmalinde bulunuyor.
Bunu yapmayalım, yazık oluyor davamıza, mücadelemize, insanlarımızın her türlü gayretini ortaya koymaya. Bu seçim Türkiye için önemli bir seçimdir, tarihi dönüm noktasıdır. Sandığa gideceksiniz, gelen kimse, hangi partinin mensubu olursa olsun, yaşlısı, genci, hastası kim varsa, ülkücünün edep ve terbiyesiyle, Allah’ın selamını vereceksiniz, hoşgeldiniz diyeceksiniz, güler yüzlü davranacaksınız. Onların oy vermelerine kolaylık sağlayacaksınız ve bu görevi akşama kadar yerine getirmenin gayreti içerisinde olacaksınız. Aç olacaksınız, susuz olacaksınız, o gün görev orucu tutacaksınız.”
Milliyetçi hareketin oylarıyla, milliyetçi hareketin sırtında kurban keserek hak yiyenlerin yıllarca iktidar olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: “Artık buna fırsat vermeyelim. Türkiye’nin önümüzdeki döneminde Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin geleceğini belirleyen tek siyasi kurum olmalıdır. Kamuoyu araştırması değil, kamuoyunu yönlendirme maksadıyla yapılan araştırmaların sonuçlarına itibar etmeyiniz. Bazılarını görüyoruz, diyorlar ki; Türkiye genelinde bilmem ne şirketinin yaptığı araştırma sonucu, bilmem ne gazetesinde veya televizyonunda her gün yayınlanıyor. Ne olmuş, 3 bin 500 denekle yani anketörle araştırma yapılmış, bilmem ne partisi yüzde 49 almış, bilmem ne
partisi yüzde 32 almış, Milliyetçi Hareket Partisi ise işte şuralarda. Bu araştırmayı yapanlar, paraya boğulup emeğini satanlar, Aksaray’a gel de şuradaki 10 binleri gör. Bunlar parayla anketör değil, bunlar milli iradenin, bu aziz milletin evlatları.”

SORUNLAR BÜYÜK
Bahçeli, “Türkiye’de sosyal ve ekonomik sorunlar çözümsüzlüğe terkedilmiş ve insanlarımız bu güzel ülkede yaşamaktan ıstırap çekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 11 yıllık iktidarı döneminde 4 önemli konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Bu iktidar döneminde, birinci temel sorun; açlıktır, ikinci temel sorun adaletsizliktir, üçüncü temel sorun asayişsizliktir, dördüncü temel sorun da ahlaksızlıktır” dedi.
Bahçeli, partisince Kılıçarslan Parkı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin birçok ekonomik, sosyal ve siyasi sorunları olduğunu belirtti.
Türkiye’de milli ve manevi değerlerin tahrip edildiğini, ülkede üniter milli devlet yapısının ve toprak bütünlüğünün sarsıldığını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: “Türkiye’de sosyal ve ekonomik sorunlar, çözümsüzlüğe terkedilmiş ve insanlarımız bu güzel ülkede yaşamaktan ıstırap çekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 11 yıllık iktidarı döneminde 4 önemli konuyu dikkatinize sunmak
istiyorum. Bu iktidar döneminde, birinci temel sorun; açlıktır, ikinci temel sorun adaletsizliktir, üçüncü temel sorun asayişsizliktir, dördüncü temel sorun da ahlaksızlıktır. Şu an herkes araştırabilir inceleyebilir, bugünkü iktidarın verilerini de dikkate aldığınız zaman 76 milyon nüfusa ulaşmışız. Bu nüfusun yüzde 59’u yoksulluk sınırının altındadır. Bu, 44 milyon insan demektir. Bunun içerisinden açlık sınırı altında kalan ise 13 milyondur.”
”ERDOĞAN AÇLIĞI VE YOKSULLUĞU SÜREKLİ OLARAK İSTİSMAR EDİYOR”
Bahçeli, 3 milyonun içinde kimsesizler, öksüzler, yetimler, yıllardır işsiz kalanlar ve birgün iş bulduğu zaman evine bir ekmek götürme şansını elde etmiş insanlar olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Burada çocuklarının okulda veya çevrede diğer yaşıtlarıyla oynarken, ailesinin kendilerine vermiş olduğu çikolatayı ‘ben de isterim’ diyerek, eve gelip babasına söylediğinde o çikolatayı uzun zamandır eve götüremeyen babalar vardır. Açlık neredeyse hayatı zindan etmektedir. Bunları karşılayamayan aile reisleri öyle bir gün oluyor, dara düşüyor ve kendi canına kıyacak duruma geliyor veya anında cinnet geçiriyor, çocuklarını, eşini katlediyor. Bugün televizyonda bunu görüyorsunuz. Açlık sınırının altında kalanın derdinden Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi bile yok. Recep Tayyip Erdoğan açlığı ve yoksulluğu sürekli olarak istismar ediyor. İşte şimdi seçim dönemleri geliyor veya bazı günler oluyor birkaç paketle yoksulu istismar ediyor, yoksulun açlığını sömürüyor, onu
oy bağımlısı haline getiriyor ve sürekli açlıkta ve yoksulluk sınırının altında kalmasını kendisinin, iktidarının önemli bir fırsatı olarak görüyor. Çünkü iktidarın sahip olunmuş olan bütün imkanlarını, kendisinin başarısı için kullanmak suretiyle, yoksulluğu yoksulluk olarak bırakıyor ve onları yeri geldiği
zaman kendi lehine kullanmaya çalışıyor. Bugün Türkiye’nin durumu budur.” Kadına şiddetin, aile içi şiddetin önlenmesi gerektiğini aktaran Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 1 milyar dolarlık servet üzerine mutlu bir aile kurduğu için ailelerimiz, şiddete maruz kalanlar, yuvaları yıkılanlar umrunda bile değildir” diye konuştu.
”17 ARALIK BİR KARA GÜNDÜR”
Bahçeli, iktidarın siyasi ömrünü tamamladığını, ülkeyi yönetemez hale geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bu kararı önce Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş olan kardeşlerim düşünmelidir. Ama biz bir milat çiziyoruz ve diyoruz ki; 17 Aralık 2013, Türkiye’yi felakete sürükleyen, toplumsal hareketleri azdıran, iç kargaşaya götüren gerilim ve kavgaları arttıran, kardeş kavgasıyla çatışmayı Türkiye’ye getiren ve bin yıllık kardeşliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü bölünme eşiğine sürükleyen bir tarih olarak yerini alacaktır. 17 Aralık bir kara gündür.
17 Aralık Adalet ve Kalkınma Partisi için bir kara yüzdür. Adalet ve Kalkınma Partisi 17 Aralığı ortadan kaldırmadan, 17 Aralığın yolsuzluk ve rüşvetinin hesabını sormadan, Türkiye’yi yönetme şansı kalmamıştır.
Recep Tayyip Erdoğan tükenmiştir, gelecekte iktidar imkanlarını da kaybedecektir. Haramla hesaplaşmak, helal kazancı öne çıkarmak, kim haram yemişse, ne kadar yemişse onların hepsinin tespitini alarak, ne kadar yetimimiz, öksüzümüz sokakta yatanımız, bazı yanlış işlere sürüklenmiş gençlerimiz varsa, o haramla toplanmış paraları onların geleceği için kullanarak, onlara hediye ederek, onları bu toplumda insanca yaşayacak hale getirmek gerekecektir. Ak kavramının partinin üstüne örtülmesinin herhalde gerekçesi, 17 Aralık’ta anlaşılmıştır. Bu ak değildir, Amerikan bezidir.