BAHÇELI: FILDIŞI KULESINDE OTURAN SONRADAN GÖRMELER

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

MHP Lideri Bahçeli,”Fildişi kulesinde oturan sonradan görmeler, menfaat düşkünü muhterisler, milli seciye ve ahlaktan mahrum olanlar başımıza büyük dert açıyor.”dedi.

Hepinize iyi akşamlar.

Her milletin kendine özgü bir devlet geleneği, kendine has bir yönetim tarzı ve sistemi vardır.

Türk devlet geleneği esasta akla ve adalete dayanır. Tarihimizin hiçbir döneminde adaletsizlik hoş görülmedi, akılsızlık onaylanmadı.

Yine tarihimizin hiçbir döneminde fitne ve fesat alkışlanmadı, kutuplaşma ve ayrımcılık değer görmedi.

Yaşanmış onca tecrübe gösteriyor ki, milletle devletin kaderi hep aynı oldu, hep aynı hedefin yatağında aktı.

Türk devleti nereden çekilmiş, nereden vazgeçmişse Türk milleti de peşi sıra gerilemiş ve son yurduna doğru ricat etmiştir.

Erzurum’dan Sivas’a gitmek için ceplerinde paraları olmayıp da borç bulanlar bu gerçekleri elbette iyi biliyorlardı.

Dağlarında eşkıya gezen, sınırlarında haydutlar barınan, yönetiminde acizlerin bulunduğu bir devletin ayağı topal, sırtı hançerlidir.

Eğer devletin yolu kesiliyor, önü kapatılıyor, insanı kaçırılıyor, egemenliği daraltılıyorsa karşımızda çok ciddi bir mesele var demektir.

Eğer devleti yönetenler düşmanca emellerden barış ve çözüm umuyorsa ya akılları, ya insafları ya da milli his ve hasletleri erimiş demektir.

Böyle bir devlet daha fazla nefes alamaz, daha fazla ayakta duramaz.

Fildişi kulesinde oturan sonradan görmeler, menfaat düşkünü muhterisler, milli seciye ve ahlaktan mahrum olanlar başımıza büyük dert açıyor.

Bugün dikeceğimiz fidana bakarsak yarın çınar olur. Bugün ekeceğimiz tohumu sularsak harmanda yüzümüzü güldürür.

Fakat bugün kötüyü iyinin önüne koyarsak, bozgunculuğu birliğin üstüne çıkarırsak yarın elimizde kocaman bir hiç olur.

Bizler hem bugüne, hem de yarına karşı sorumluyuz

Bizler hem dünden mesulüz hem de istikbalin nurlu ufuklarından umutluyuz.

Gelecekte isimlerimizin hayırla anılmasını istiyorsak, duayla yad edilmeyi diliyorsak tercihimizi doğrudan ve adaletten yana yapmalıyız.

Onun için devletin kötü gidişine söyleyecek sözümüz, kötülerin işbirliğine mani olacak güçlü ve ortak irademiz olmalıdır.

Vicdanlarımız tutuşursa geceyi aydınlatır, duygu ve şuurlarımız kabarırsa Allah’ın izniyle muhtemel felaketleri önleriz.