Dolar 32,5434
Euro 34,9349
Altın 2.426,74
BİST 9.681,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

BAHÇELİ: KIMSE POLISI SUÇLAMASIN SUÇLU?

BAHÇELİ: KIMSE POLISI SUÇLAMASIN SUÇLU?
01/06/2013 18:02 | Son Güncellenme: 01/06/2013 19:53
A+
A-

MHP lideri Bahçeli, Taksim’de yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Mahkeme neden 15 ay sonra karar aldı” diyen Bahçeli, yaşananlarla ilgili ‘Türk Baharı’ yorumlarına tepki gösterdi.

MHP Lideri Devlet BAHÇELİ, “Polisi burada kimse suçlamasın. Suçlamadan evvel İstanbul Valisi başta olmak üzere, İçişleri Bakanı, güvenlikten sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Başbakan bu konuda sorgulanmalıdır. Polisin ne günahı var? Bomba at, diyor atıyor, gaz at, diyor atıyor, su sık, diyor sıkıyor. Yoksa polisin belki de su sıktığı insanların içinde çok yakınları var. Şimdi işi gücü bırakıp her suçu polisin üzerine yüklemek doğru değildir. Yarın Türkiye’nin güvenliği açısından herkesin başvuracağı kadro polis teşkilatıdır. Bunu da unutmamak lazımdır”

Açıklama şu şekilde:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İnşallah bundan sonra bu tür olaylardan yararlanarak Türkiye’yi Ortadoğu’daki bir “Arap Baharı”na benzer ve şimdiden adını “Türk Baharı” koyarak bir kardeş kavgasına sürükleyebilecek davranışlardan başta siyasi iktidar, ikincisi muhalefetin bazı marjinal unsurları vazgeçmelidir” dedi.

Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Çankırı Günleri etkinliğine katılan Bahçeli, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylara ilişkin bir soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı konuşmalarının satır aralarında MHP’yi de olayların içine çekecek suçlamalar ve iftiralarda bulunduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:

“Son günlerde İstanbul’da Gezi Parkı’nda vatandaşlarımızın Taksim Topçu projesine karşı duruşunu temsilen bazı gösterilerde bulunulmuştur. Bu gösterilere emniyet güçlerinin çok yoğun bir şekilde karşılık vermesiyle gösteri derinleşerek büyük bir çatışma ortamına doğru götürülmüştür. Daha sonra sosyal medya desteğiyle de bu yoğunluk gittikçe arttırılmıştır.

Daha sonra İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararıyla birlikte bir sonuca ulaşılabilinir mi düşüncesi ortaya çıkmıştır. Tabi burada kamuoyunun dikkatini çeken bir konu olmalı 27 Şubat 2012 tarihinde Topçu Kışlası Projesine karşı İstanbul Kültür Varlıklarını Koruma Kurumunun onay vermesiyle birlikte Taksim Gezi Parkı’nı Koruma ve Geliştirme Derneği bir itirazda bulunmuştur. Aradan tam 15 ay geçtikten sonra bu itiraz 6. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu saatten sonra siyasi iktidarın yürütmeyi durdurma kararına uyarak, başta emniyet güçleri, polis mensuplarımız çekilmek suretiyle daha ılımlı bir ortamın oluşmasına katkı sağlamak lazımdır. Tepkiyi çok farklı amaçlara da sürüklemek isteyenlere de fırsat verdirmemek açısından bu işlemin biran önce yapılmasında yarar olacağı kanaatindeyiz.

Nitekim şimdi basın mensubu arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler çerçevesinde yürütmeyi durdurma kararının uygulamasına geçildiğinin ve bununla birlikte polis mensuplarının alandan çekilmesi uygulamasına da geçilmiş olması sevindirici bir durumdur. Halkla devleti karşı karşıya getirmek isteyen unsurlara fırsat verilmemelidir.

Ancak bu konuda bir başka hususu da aziz milletimizin dikkatlerine sunmak isterim. Dün barış, çözüm projelerinin mimarı olarak topluma lanse edilen ve Abdullah Öcalan denen cani ile devlet arasındaki görüşmeleri sağlayan daha sonra müzakere sürecinin iki ayaklı postacıları olan bazı milletvekillerinin Gezi Parkı’nda eylemlerin içerisinde başrol oynaması düşündürücüdür. Demek ki barış, çözüm projelerine katkı sağlayanlar burada da başrol oynamaya gayret göstermektedir, AKP-PKK-BDP ve bazı marjinal gruplar işbirliği içerisinde bir davranış ortaya koymaktadır.

Ancak bunu dördüncü gün şiddet arttıkça, yaralanmalar, sabahlara kadar yapılan eylemlerle, karşı duruşlar arttıkça mahkeme 15 ay sonra niye kararını şimdi açıklamıştır. Bu tepki ortaya konduğu zaman demokratik bir eylem olarak görüp bu kararı başında vermiş olsaydı belki Türkiye böyle bir kargaşanın içine girmezdi. Böylelikle de toplumun bazı kesimleri düşüncelerini demokratik yolla ortaya koyarken, bazıları da bu uygulamalardan vazgeçmek suretiyle demokrasiye olan saygısını birkez daha belirtmiş olurdu.

Şimdi bazı açıklamaları dinliyorum, Sayın Başbakan’ın bazı konuşmalarında satır aralarında MHP’yi de olayların içine çekecek suçlamalar ve iftiralarda bulunduğunu görüyorum.

MHP’nin hiçbir ferdi bu tür eylemlerin içinde olmamıştır. Bütün arkadaşlarımızdan bu tür eylemlere katılmamaları için hassasiyet göstermeleri istenmiştir. Ancak Başbakan Erdoğan’ın birtakım muhalefeti sayarken eylemlerin içerisinde Milliyetçi Hareket Partisini de gösterme gibi bir yalan ve iftiraya devam etmektedir.

Barış görüşmelerinde müzakereci olarak kabul ettiğiniz, İmralı’ya gönderip getirttiğiniz, sonra da ondan aldığınız bilgilerle barış sürecini yönlendirdiğiniz insanları şimdi işbirlikçisi olarak unutup, hasım olarak görüp, yanına Milliyetçi Hareket Partisini ilave etmek bir utanmazlıktır. Siyasi iktidar ve yandaşları bundan vazgeçmelidir. MHP, Türk milletinin huzuru, barışı ve güvenliği açısından hassasiyetlerini sürdürür. Nitekim bugün saat 12.00 civarında İstanbul İl Başkanlığımız tarafından yapılan açıklamada olayların kınandığı ve bu tür eylemlerde MHP’nin bulunmayacağı ifade edilmiştir. İnşallah bundan sonra bu tür olaylardan yararlanarak Türkiye’yi Ortadoğu’daki bir Arap baharına benzer, şimdiden adını Türk baharı koyarak bir kardeş kavgasına sürükleyebilecek davranışlardan başta siyasi iktidar, ikincisi muhalefetin bazı marjinal unsurları vazgeçmelidir” şeklinde konuştu.”

Gezi Parkı’ndaki olaylarda polisin tavrını da değerlendiren Bahçeli, polisin şiddetli davrandığını ancak verilen talimatı yerine getirdiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:

“Polisi burada kimse suçlamasın. Suçlamadan evvel İstanbul Valisi başta olmak üzere, İçişleri Bakanı, güvenlikten sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Başbakan bu konuda sorgulanmalıdır. Polisin ne günahı var? Bomba at, diyor atıyor, gaz at, diyor atıyor, su sık, diyor sıkıyor. Yoksa polisin belki de su sıktığı insanların içinde çok yakınları var. Şimdi işi gücü bırakıp her suçu polisin üzerine yüklemek doğru değildir. Yarın Türkiye’nin güvenliği açısından herkesin başvuracağı kadro polis teşkilatıdır. Bunu da unutmamak lazımdır”