Dolar 32,4897
Euro 34,5579
Altın 2.496,82
BİST 9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 20°C
Per 18°C
Cum 16°C
Cts 18°C

BAHÇELİ: “DEDİĞİMİZ NE VARSA SAHNEYE ÇIKIYOR”

BAHÇELİ:  “DEDİĞİMİZ NE VARSA SAHNEYE ÇIKIYOR”
24/10/2014 00:47 | Son Güncellenme: 25/10/2014 16:35
A+
A-

MHP Lideri Devlet Bahçeli “@dbdevletbahceli” rumuzlu twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

Bahçeli’nin mesajları şu şekilde:

Hepinize iyi akşamlar.

Ne çok sorunla boğuşuyor, ne kadar yoğun saldırı ve tahrik kampanyasıyla boğuluyoruz? Buna yürek mi dayanır, buna sabır mı katlanır?

Doğrularımızın üzeri karalanıyor, milli emanetin sütunları aşındırılıyor, ecdat yadigârı mirasımızın çizgileri siliniyor.

Tehlike kol geziyor, işbirlikçiler her köşede ellerini ovuşturuyor. Çökmemizi isteyenler hep bir ağızdan tezahürat yarışına giriyor.

Bölücü terörün kuyruğuna giren, hain emelleri omuzunda gezdiren sağından soluna kadar geniş bir kuşak Türkiye’nin içini oymakla uğraşıyor.

İhanet gişesi dolup taşıyor, vizyondaki vatan ve millet düşmanlığı rekorlar kırıyor, çözülme filmine akıl almaz bir ilgi gösteriliyor.

Birisi peşmergeye koridor açıyor ve PKK’yı silahlandırıyor, diğeri YPG’yi övüyor ve küresel çevrelere dalkavukluk yapıyor.

Olamaz dediğimiz şeyler oluyor, ‘o kadar uzun boylu değil’ dediğimiz ne varsa sahneye çıkıyor.

Millet varlığı; sönmeyecek, sökülmeyecek, sinmeyecek ve susmayacak bir idrakin eseridir.

Teslim olmuş, pes etmiş, vazgeçmiş ve boyun bükmüş her idrak çözülmeye ve çökmeye mahkûmdur.

Çağların karanlığına başınızı çevirip bir bakalım: Emin olun, ateş böcekleri gibi ışıldayan anı ve eserlerimizi göreceğiz.

Nice tecrübe, nice emek ve nice mücadeleyle birikmiş insanlığın kumsalında kocaman izlerimizi bulacağız.

Yalçın bir idrake, engin bir iradeye, uyuklamayan bir irfana çok ihtiyacımız olduğu gibi, fena kalplilere söyleyecek daha çok sözümüz vardır

Meselelerin kabuğunda yaşayamayız, öze ve esasa nüfuz etmeliyiz. Tehditleri göremezsek, istismar faciasını anlayamazsak akıbet felakettir.

Şuurumuzdaki pırıltılarla beraber sahiplenecek bir vatan, bir millet, dalgalanacak bir bayrak bizi bekliyor.

Başağın filizlenmesi için tohumun çıkması gerekiyor. Çorak toprak yeşermek için su istiyor. Kozasına dar gelen milli ruh zafer diyor.

İftiraya uğramış bir tarih dirilmek için fırsat gözlüyor.

Tahakkümün duvarlarını yıkmak, zalimin zulmünü gömmek, kötülüğün belini kırmak hepimizin mükellefiyetidir.

Fikirleriyle önümüzü aydınlatan iftihar kutbumuz merhum Ziya Gökalp Malta’dan kızı Seniha’ya bakın ne yazıyor:

“Türk’ün köyü de, evi de, ruhu da sükun içindedir. Ah, biz niçin bu güzel, bu mesut Türklüğü unuttuk?

“Benim sizlerden istediğim gerçek Türkler gibi tartışmasız, anlaşmazlığa düşmeden, derin bir sükun ve sükut içinde yaşayınız.”

“Milletimiz istiklali ile vatanımız bütünlüğü ile kurtulmuş olduğu gün biz de herkesle beraber mesut olacağız.”

Milliyetçiliğin yüz akı merhum büyüğümüz bir şiirinde yine diyor ki:

“Tarlada, tezgahta çalışan biziz. Bu vatan, bu devlet, bu millet biziz. Sevmiyoruz seni, ortadan çekil. Hükümran millettir, hükümdar değil.”

25 Ekim’de vefatının 90. Yıldönümünü anacağımız merhum Gökalp’e Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Ve diyorum ki, Diyarbakır’da talan edilen Ziya Gökalp Müzesi gün gelecek eskisinden daha görkemli yapılacak, kardeşliğin sancağı olacak.

Yine millet kazanacak, yine ahlak ve adalet kazanacak; her zamanki gibi milliyeti belirsiz olan fesat yüzler kaybedecektir.

Merhum Cemil Meriç Kültürden İrfan’a isimli eserinde ne kadar anlamlı söylemiş: “Alacakaranlıklar doğacak fecirlerin müjdesidir”