Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

BAHÇELI: SEN TEHLIKELI BIR ZEHIRSIN

BAHÇELI: SEN TEHLIKELI BIR ZEHIRSIN
22/03/2014 16:06
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu seçimler, Türkiye için çok önemlidir. Türkiye iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Türkiye sosyal ve ekonomik sorunlar yönünden çözümsüzlüğe terk edilmiştir” dedi.

Bahçeli, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak mahalli idareler seçimleri münasebetiyle Milliyetçi Hareket Partisi’nin başkanlık divanı üyeleri, milletvekilleri ve merkez yönetim kurulu üyeleriyle Türkiye’yi ilçe ilçe, il ili gezdiklerini söyledi.

Kars ve Iğdır’dan sonra Erzurum’da olduklarını anlatan Bahçeli, “Bu muhteşem kalabalık gösteriyor ki Erzurum, Milliyetçi Hareket Partisi’ni kucaklıyor, bağrına basıyor, ‘siz bizimsiniz’ diyor. 30 Mart seçimlerine 25 siyasi parti katılıyor. Bu siyasi partilerimiz, bin 394 seçim çevresinde demokratik haklarını kullanıyor ve başarı sağlamak için yarışıyor. Bütün siyasi partilerimize ve onların değerli adaylarına Milliyetçi Hareket Partisi olarak başarılar diliyoruz” diye konuştu.

Bahçeli, Türk siyasi hayatında 45. yıl dönümünü kutlayan, köklü ve gelenekli bir siyasi parti olarak ilkeli, dürüst, temiz siyaset, temiz yönetim, temiz toplum amaçlarıyla milletin huzuruna çıkan Milliyetçi Hareket Partisi’nin adaylarının bu yarışta olduğunu ve kazanacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu seçimler için Milliyetçi Hareket Partisi, diğer siyasi partilerden çok daha önce hazırlıklarını başlatmış, çünkü 30 Mart seçimlerine Milliyetçi Hareket Partisi, çok daha farklı bir anlam yüklemektedir. Bu sadece belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimi olmaktan öte Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan bir sürecin başlangıcı olacaktır. Çünkü 30 Mart seçimlerinden hemen sonra 28 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi, arkasından 2015 yılı en geç 12 Haziran’ına kadar da 25. dönem milletvekilliği genel seçimleri yapılacaktır. Bu seçimler, Türkiye için çok önemlidir. Türkiye iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Türkiye sosyal ve ekonomik sorunlar yönünden çözümsüzlüğe terk edilmiştir.”

– “Türkiye gittikçe yeni sorunlarla baş başa bırakılmaktadır”

Bahçeli, “Türkiye’deki üniter yapı, milli devlet, toprak bütünlüğü tehdit altında ve zedelenmektedir. Türkiye’nin istikrar ve huzuru kaçırılmıştır. Türkiye gittikçe yeni sorunlarla baş başa bırakılmaktadır. Böyle bir süreç içerisinde seçimler anlam kazanıyor, bu seçimlere önem vermek gerektiği ortaya çıkıyor. Böyle önemli bir seçime girerken, bazı tedbirlerin alınması ve milletimize hizmet edebilecek bir kadronun sizin huzurunuza çıkarılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Erzurum’un bir büyükşehir olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Erzurum’un nüfusu 766 bin 729’dur. Yüz ölçümü ise 25 bin 355 kilometrekaredir. Bu kadar geniş bir alana hizmet sunabilmek için birikimli, tecrübeli, davamızın insanı, Erzurum’a hizmet etmeyi görev kabul etmiş bir kardeşimiz, buraya aday gösterilmelidir ki gelişmişlik seviyesi farklı olan ilçeleri dengeli bir hale getirsin, hiç kimseyi birbirinden ayırt etmesin, hangi kökenden olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun, her birini Cenabı Allah’ın kutsal ve bir emaneti olarak görüp, en uzak ilçeden en yakınına kadar adaletli bir yönetim, toplumun tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir birikim, bununla ilgili bir program ve projelerle sizlerin huzuruna çıkması gerekiyor. Böyle bir şahsiyet var mıydı? Evet geçmiş dönemde vardı. Şimdi o şahıs, bir bilim insanı olarak dün milletimizin ve Erzurumluların huzuruna çıkan ama Erzurum’a küsmeyen, Erzurum’a kırılmayan bir şahsiyet, sayın Prof. Dr. Kamil Aydın, büyükşehir adayımızdır. Ne güzel hep beraber Kamil deyince, bayraklar da kalkıyor eller de kalkıyor. Çünkü kamil bir şehre Kamil bir başkan lazım. Şimdi bazıları bu gerçeği görüyor ama Erzurum’un iradesini iki kafese hapsederek, halkı aldatmaya ve kandırmaya çalışıyorlar ama şu muhteşem kalabalık, ucu bucağı gözükmüyor. En arkadakilere el sallıyorum. Şimdi böyle bir muhteşem mevcudiyeti Erzurum’da AKP ve CHP’nin arasına sıkıştırmak hak mıdır, hukuk mudur? Erzurum sesleniyor, haykırıyor. Dün buralardan hızla gelip geçenler, bu gür sesi duysunlar. Erzurum diyor ki ne AKP ne CHP. İlle de MHP diyor.”

Konuşması, sürekli “Devletin başına Devlet gelecek” sloganlarıyla kesilen Bahçeli, şöyle devam etti:

“Milletimiz 3 Kasım 2002 günü yapılan erken seçimde, 2001 yılı içerisinde baş gösteren siyasi ve ekonomik kriz sonucu yeni kurulan bir siyasi partiye ‘Acaba ekonomik sorunlarımı çözer mi, sosyal meselelerimizi çözüme kavuşturabilir mi, huzur ve güven içerisinde hayatımızı devam ettirebilir miyiz, işsizliği aşar, yoksulluğu yener ve Türkiye’nin sosyal barışını sağlar’ diyerek, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yönelmiş olan insanlarımız aradan geçen 11 yıldan sonra şimdi, ‘Ne yaptım ben’ diyor. ‘Nasıl yanıldım ben’ diyor. ‘Partinin adı Adalet ve Kalkınma ama ben aldandım, kandırıldım’ diyor. Şimdi Türkiye’de sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir talan lobisi kurmuş. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir çalan lobisi kurmuş. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bir yalan lobisi kurmuş. Yani Sayın Recep Tayyip Erdoğan 11 yıllık dönemde gece gündüz çalıştığını söylüyor ama haddizatında çalışması çok daha farklı bir döneme dayanıyor. Milleti önce değişime ve dönüşüme götürüyoruz, yeni bir Türkiye kuruyoruz’ aldatmacasıyla önce millete yalan söylemeyi programının esası kabul etmiş. Daha sonra talan lobisi kurmuş, ona ilave olarak da bir çalan lobisi oluşturmuştur.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “17 Aralık günü teknik ve fiziki takip sonucunda yolsuzluk ağaları deşifre edilmiştir. Kirli kazanç bağları ortaya çıkarılmıştır. Zehirli sarmaşık gibi devlet ve toplum bünyesini saran rüşvet çarkı tüm yönleriyle tespit ve teşhir edilmiştir. Sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri almış başını yürütmüştür” dedi.

Bahçeli, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, “Bugün Recep Tayyip Erdoğan’dan kalan eser budur. Başka bir eser yoktur. Yalan eseridir, çalan eseridir ve talan eseridir” ifadelerini kullandı.

“İşte 11 yıldan bu yana bu aziz topluluğa soruyorum, 2002 yılından bu yana hayat pahalılığından kurtuldunuz mu? 2002 yılından bu yana ekonomik sıkıntılarınızı aştınız mı? 2002 yılından bu yana açlığınızı, yoksulluğunuzu giderebildiniz mi? Ama bunun yanında yıllardan bu yana yapılan bir şey vardır. Onu da hiç fark edemedik, hiç görmemezlikten gelerek yalana, talana, çalana aldandık ve sanki Türkiye’yi bunlar kurtaracak sandık ama aziz vatandaşlarım bu iktidar döneminde nüfusun 76 milyonu bulmuştur. 76 milyonun içerisinde 44 milyon, yani yüzde 59’u yoksuldur” diyen Bahçeli, yoksullar arasından şiddetli yoksul olarak algılanan açlığın 13 milyon olduğunu ifade etti.

Ülkede akşam evine ekmek götürebilecek bir gelir sahibi olmayan 13 milyon insan olduğunu belirten Bahçeli, “Bugün bu ülkede çoluğunun çocuğunun isteğine cevap veremeyen, eziklik içinde bulunan 13 milyon insanın aile babaları var. Evde her gün bir şeyleri yapıp çocuklarının karnını doyurabilmek için çaba sarf eden anneler var. Recep Tayyip Erdoğan’ın bunlardan haberi yok. Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 milyon 746 bin işsiz olan özellikle de genç işsizlerimizden haberi yok. 2012 ile 2013 yılı arasında 154 bin genç işsizimiz artmış, sayın Recep Tayyip Erdoğan bütün bunların hepsine karşı bir tek şeyle uğraşmaya başlamış” şeklinde konuştu.

– “Bunları iyi dinleyin, iyi analiz edin”

Genel Başkan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Kime nasıl ses vermişse kime nasıl söz vermişse Recep Tayyip Erdoğan Oslo’dan başlayan, İmralı’da çatallaşan Diyarbakır’da, Kandil’de düğümlenen bir süreci demokratik açılım zırvası olarak sunmuştur. Buna demokrasi gibi değerli kavramı, özgürlük gibi değerli bir kavramı, insan hakları gibi bir değeri kavramı ortaya koymuş ve milleti aldatarak demokratik açılım zırvasıyla Türkiye’yi bölünmenin eşiğine getirmiş ve PKK’yı siyasallaştırmış ve şu an PKK’nın 2014 yılında özerklik yılı ilan edileceği söylenmektedir. Şimdi burada bir tuzağın, bir oyunun, Türkiye’yi felakete götüren bir sahtekarlığın adını tam koymak lazımdır. 2013 yılı 21 Mart’ta İmralı adasına giderek oradan bir mektup alarak, Diyarbakır’a gelip, hain Öcalan’ın mektubu, barış mektubu olarak takdim edildiğinde o metni bir hatırlayın, merak edenler bir baksın şimdi de dün 21 Mart’ta yine bir mektup geldi. Orada okundu, ikisini yan yana koyduğunuz vakit oradan nereye varıldığını görmek lazımdır.”

– 17 Aralık operasyonları

“Türkiye’ye, bu aziz topraklara iki devlet kurma yolu oradadır. Yani Türkiye’de iki devlet vardır ama bu Recep Tayyip Erdoğan’ın hırsızlığının üzerini örten iki devlet kavramı değildir. Türkiye’yi bölmeye götüren iki devlettir. Bir yandan Öcalan, bir yandan Recep Tayyip Erdoğan ama şimdi kalkmışlar Türkiye’de 17 Aralık’tan sonra başlayan ve bugün 96 günü bulan bir süreç içerisinde Türkiye’de neler oluyor. Bunlara bir kulak verin. Bunları iyi dinleyin, iyi analiz edin” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“17 Aralık 2013 günü bir savcı yapmış olduğunu uzun araştırmalardan sonra kolluk kuvvetlerine talimat vererek, bir operasyon başlatmıştır. Bu operasyon yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur. Bu operasyonda 41 kişi tutuklanmıştır. Yolsuzluk ve rüşvete katılanlara baktığımızda bir tane belediye başkanı ve kardeşi diğer yanda bir genel müdür, Halk Bankası genel müdürü diğer yanda 4 tane bakan ve bakanın yanında da dört tane çocukları var. Bunlar, Türkiye’yi bu yönüyle yolsuzluk ve rüşvetlik bataklığının içerisine sokmuşlar. Şimdi bunlarla ilgili 17 Aralık günü teknik ve fiziki takip sonucunda yolsuzluk ağaları deşifre edilmiştir. Kirli kazanç bağları ortaya çıkarılmıştır. Zehirli sarmaşık gibi devlet ve toplum bünyesini saran rüşvet çarkı tüm yönleriyle tespit ve teşhir edilmiştir. Sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri almış, başını yürütmüştür.

AKP’li bakanlar yaklaşık 44 milyon avroluk haram parayı hukuksuz, haksız ve usulsüz yere almışlar ve açıkça milli iradeye ve görevlerinin saygınlığına ihanet etmişlerdir. Böyle bir durum karşısında AKP’ye oy vermiş kardeşlerim sayın başbakan önce milletimizi sonra partisine oy veren o değerli vatan evlatlarını istismar etmiş, aldatmıştır” ifadelerini kullanan Bahçeli, “Bir ülkenin başbakanı bir milyar dolar yolsuzluk ve rüşvete karışmış Türkiye’deki her kamu ihalesinde, her alışverişte, her yatırımda, her projede kendi özel hakkını alarak servetine servet katma yolunu tercih etmişse artık o başbakan başbakanlıktan çıkmış demektir. Meşrutiyetini kaybetmiş demektir.”

 

AA