Dolar 32,3266
Euro 35,0806
Altın 2.300,55
BİST 9.049,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Balıkçılar Bakanlık istiyor

A+
A-

Balıkçılar Bakanlık istiyor

anlış avlanma, kirlilik ve denetimsizlik sonucu kaybolan balık, ekmeğini denizden çıkaranlara zor günler yaşatıyor.

Boş tekneleri iskeleye demirleyip günlerini kahvehanelerde geçirmeye başlayan balıkçılar  ‘balıkçılık bakanlığı’ istiyor.  İstanbul Bölgesel Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal ise “Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de balık ve balıkçının sıkıntısı büyük. Sorunların çözümünü tek elden yönetecek bir bakanlığa ihtiyacımız var” dedi.

Denizlerde av sezonu açılalı 4 ay oldu ama balık sezonu bir türlü açılamadı. Ağlarını boşa atan balıkçılar geçim sıkıntısından, sofrasına hamsi, istavrit ve çipura koyamayan vatandaş ise tezgahlardaki pahalılıktan şikayetçi.  Sarıyer’in balıkçı köyü olarak bilinen Rumeli Feneri’nde de moraller bozuk. Önceki yıllarda sabahın erken saatlerinde ağlarını denize atan balıkçı tekneleri bu yıl iskeleye demirli halde duruyor.  Günü denizde değil de kahvehanede geçirdiklerini ve son 20 gündür denize açılmadığını söyleyen 38 yıllık balıkçı Mehmet Gerçek, “Denizden eli boş dönmesek de tuttuğumuz balık bu yıl tatmin etmiyor. Balıkçıların yüzde 80’i bu sene zararda. Rumeli Feneri’ndeki balıkçı teknelerinin çoğu yatıyor. Balık olmadığından bizler denize çıkmıyoruz, 20 gündür yatıyoruz. Ne yiyip içeceğiz diye düşünüyoruz”  diye konuştu.

“ÇİFTÇİ İLE AYNI STATÜDE DEĞİLİZ”

Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen ‘balıkçılık bakanlığı’ bulunmadığına dikkat çeken Mehmet Gerçek, balıkçıların yaşadıkları sıkıntılara daha etkili ve hızlı bir çözüm için bakanlık istediklerini söyledi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olduklarını belirten Gerçek, “Bizim her şeyimiz deniz. Denizlerimize iyi yatırımlar yapılsa Türkiye olarak uçarız. Ama bizim bir balıkçılık bakanlığımız dahi yok. Tarım Bakanlığı’na bağlıyız. Bizi çiftçi ile aynı statüye koyuyorlar. Çiftçi eker, mahsulünü alır. Balıkçı çiftçi gibi değil, balıkçı avcıdır. O denize açılacak ve balığını yakalayacak” şeklinde konuştu. 22 yıldır balıkçılık yapan Mecnun Ceylan da balıkçılık bakanlığı olmasından yana olduğunu ifade etti.

KOOPERATİFTEN BAKANLIK ÖNERİSİNE DESTEK

Balıkçılık sektöründe yaklaşık 200 bin kişinin çalıştığını ifade eden İstanbul Bölgesel Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal bakanlığın neden gerekli olduğunu ise şu sözlerle sıraladı: “Daha önceden bizim bakanlıkla ilgili taleplerimiz oldu. Tarım Bakanlığı içinde bir Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğümüz yoktu o kuruldu. Şu anda onunla yetinmeye çalışıyoruz. Sorunların tek elden bir bakanlığımızın olması gerekiyor. Bakanlık politikalarını daha kolay belirler. Şimdiki bürokraside bir genel müdür, müsteşar ve bakan yardımcısı var. Bir genel müdür tüm aşamaları geçtikten sonra ancak bakana çıkabiliyor, yapı eksik. Bakanlığa kesinlikle ihtiyaç var. Bu doğrultuda taleplerimizi daha artırmamız lazım. Çünkü arkamızda bir gerçek var. Denizde balık ve balıkçının çok sıkıntısı var. Buna ancak bir bakanlık kurulursa müdahale edilebilir.”

“BALIK POPÜLASYONUNUN YÜZDE 50’DEN FAZLASI TÜKENDİ”

Marmara denizini kirlettik diyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk ise denizlerde yaşanan sorunları anlattı. Öztürk, “Hem Akdeniz hem Karadeniz’de toplam balık popülasyonunun yüzde 50’den fazlası tüketilmiş durumda. Böyle bir gerçek var. Karadeniz gibi Türkiye’nin biyolojik yönden en verimli, zengin denizindeki balık popülasyonunda da bir azalma var. Bu azalmanın iki sebebi var. Birincisi aşırı avcılık ve denizlerdeki kirlenme. Aynı şekilde biz Marmara Denizi’ni elden çıkardık. Hem Karadeniz hem Ege Denizi’ni besleyen ve birçok balığın beslenme alanı olan Marmara’yı kirlettik. Zamanında fazla balık avladık. Bu tekneler bu denizlere fazla geliyor. Bizde denetim çok zayıf neredeyse yok ve en önemlisi de denizleri kirlettik. Tüketici ise biziz ve hiçbirimiz masum değiliz ” diye konuştu.