Dolar 32,3772
Euro 35,1523
Altın 2.324,85
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 22°C
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C

BASBAKAN SAVCI OZ’U TEHDİT MI ETTİ?

A+
A-

HSYK’dan savcı Zekeriya Öz’e açıklama yapma izni çıktı.Öz izinden sonra yaptığı açıklamada Başbakan tarafından kendisine 2 kişi gönderildiğini öne sürerek söz konusu kişilerin “Başbakan’dan özür dileyen bir mektup yaz” dediğini söyledi.

Zekeriya Öz açıklamasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından şahsına yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildiğini öne sürerek, “22 kez yurtdışına çıktığım ispat edilirse aynı gün mesleğimden istifa edeceğimi ilan ediyorum” dedi.

İşte Zekeriya Öz’ün yazılı açıklamasının tam metni:

HAKKIMDAKİ İDDİALARA CEVAP

İstanbul C.Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan ve kamuoyunda yolsuzluk operasyonları olarak adlandırılan soruşturmalardan sonra şahsıma yönelik olarak başlatılan ve dozu her geçen gün artarak adeta bir itibarsızlaştırma kampanyasına dönüştürülen saldırı boyutuna ulaşan yayınlar nedeniyle HSYK’dan aldığım yazılı izin doğrultusunda aşağıdaki hususlarda kamuoyunun bilgilendirilmesi zorunluluğu doğmuştur.

1 – Önce sayın Başbakan tarafından basın mensuplarına açıklanan sonrasında da bazı gazeteler tarafından yayınlandığı üzere bugüne kadar 22 kez yurtdışına çıktığım hususu kesinlikle gerçek dışıdır. Bu konudaki gerçek bilgiler hakkımda 2802 sayılı Kanun gereğince soruşturma yapma yetkisine sahip HSYK tarafından ortaya çıkarılacaktır. Eğer iddia edildiği gibi bu güne kadar 22 kez yurtdışına çıktığım ispatlanırsa mesleğimden aynı gün istifa edeceğimi ilan ediyorum. İddiaların asılsız çıkması halinde aynı erdemli davranışı bana bu tür suçlamaları yapanlardan da bekliyorum.

2 – Bir kişinin yurtdışına giriş çıkış kayıtları devletin resmi kurumlarında muhafaza edilen ve ancak bir soruşturma sırasında sorgulanabilecek kayıtlardır. Hakkımda herhangi bir adli ya da idari soruşturma bulunmayan dönemde usulsüz ve yetkisiz olarak yurtdışına giriş çıkış kayıtlarının sorgulandığı ve bunun neticesinde kişisel veri niteliğindeki bu bilgilerin (üstelik kesinlikle yanlış olarak) sayın Başbakan’a iletildiği ve sayın Başbakan tarafından da basın mensuplarına açıklandığı gazete haberleriyle ortaya çıkmıştır. TCK’nın 134, 136, 137 ve 257. maddeleri kapsamında suç teşkil eden bu eylemlerden dolayı gerek yetkisiz olarak sorgulama yapan kamu görevlileri gerek bunları yetkisiz olarak açıklayanlar hakkında yasal yollara başvuracağım.

3 – Devletin resmi kayıtlarında bulunan bu bilgilerin bile kamuoyuna abartılarak ve yanlış şekilde açıklanması sadece görevimi hukuka uygun olarak yapma gayreti içinde olduğum için tarafıma yöneltilen husumetin boyutunu gözler önüne sermektedir.

4 –16-22 Ekim tarihleri arasında Dubai’de tatil yaptığım ve bunun 77.500 TL bedelini Ali Ağaoğlu isimli işadamına ödettiğim hususu da gerçek dışıdır;

a ) HSYK tarafından yapılacak soruşturma yurt dışı giriş çıkış kayıtlarım sorgulandığında da anlaşılacağı üzere ailem ve bir meslektaşım ile birlikte Dubai’deki otele giriş tarihim 17 Ekim 2013, çıkış tarihim ise 20 Ekim 2013’tür. Bu yurtdışı seyahati kendisi ile 5 yıldır tanıştığım ve samimi dostum olan Halil İbrahim Demirhan tarafından organize edilmiştir. Halil İbrahim Demirhan, uzun yıllar Dubai’de yaşayan ve bu ülkede tanındığını ve sevildiğini bildiğim bir işadamıdır. Bu güne kadar kendisinin benden adli konulara ilişkin herhangi bir talebi olmamıştır.

Konunun iddia edildiği gibi yolsuzluk operasyonu olarak bilinen soruşturmanın şüphelilerinden Ali Ağaoğlu ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Gerek seyahat öncesi gerekse sonrasında kendisiyle herhangi bir görüşmem olmamıştır.

b ) Dubai’de karşılanmamız ve şehirde dolaştırılmamız Halil İbrahim Beyin kardeşi İdris Demirhan tarafından yapılmıştır.

c ) Uçak biletleri tarafımdan nakit para ile bir seyahat acentesinden alınmış, geziye daha sonradan katılmaya karar veren çocuğunun uçak bileti ise kendisine ait kredi kartı ile alınmıştır.

d ) Gezinin tüm masrafları tarafımdan ve geziye benimle birlikte katılan meslektaşım tarafından ödenmiştir.

e ) İddia edildiği gibi otelde oda servisi olarak yediğimiz herhangi bir yemek bulunmamaktadır. oteldeki ücretlere sabah kahvaltısı dahil olup bunun dışında kaldığımız 3 gün boyunca oteldi sadece bir öğün yemek yenilmiştir.

f ) Otel ücreti basına abartılı olarak yansıtıldığı şekilde değildir. Gezinin maliyeti uçak biletleri dışında ailemle birlikte şahsım için 4150 dolar, meslektaşım ve ailesi için 3500 dolardır. Bunlara ilişkin bilgi ve belgeler yapılan inceleme sırasında ibraz edilecektir.

h ) Gazete haberlerinde verilen fatura vb. belgeler gerçek dışı olup ne şekilde temin edildiği soruşturma sonucunda ortaya çıkacaktır. henüz yurtdışına çıkmadığım ve yurda döndükten sonra otelde kalmam fiilen imkansız olduğuna göre bu belgeler gerçeği aykırıdır ve şahsımı yıpratmak için sonradan temin edilmişlerdir. Kanunla kendilerine verilmiş görevleri yapmaları gereken kurumlar ve bunların yöneticilerinin işlerini bırakarak bizzat bu belgeleri temin ile uğraşmaları ve bazı medya organlarına servis etmeleri de dikkat çekicidir.

5 – Hakkımdaki bu iddiaları sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce yüksek yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat sayın Başbakan tarafından bana çok kızgın olduğunu hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere; soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü, kaldı ki kuvvetli deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda bir ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi.

Daha sonra kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaldırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de, o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. Maddesi  ile yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim.

Bu görüşmeden bir gün sonra sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelim gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı ve halen bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayımlanmamaktadır.

6-) Bu görüşmeden sonra tarafıma tahsis edilen koruma aracı, önceden hiçbir tebligat yapılmaksızın, bilgi verilmeksizin ve gerekçe de gösterilmeksizin 06 Ekim 2014 tarihinde alınmıştır. Yürüttüğüm Ergenekon soruşturmasında aldığım sayısız tehditler nedeniyle tarafıma tahsis edilen koruma aracının alınmasından sonra şahsımın ve ailemin başına gelebilecek her türlü olayın sorumlusu bu usulsüz işlemi yapanlardır.

7-) Hakkımdaki asılsız haberleri yayınlama konusunda öncülük yapan bazı gazetelerin sahiplerinin kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen soruşturma kapsamında tüm malvarlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konulmuş olması aslında bütün yapılanların nedenini ortaya koymaktadır.

😎 Tüm bunların yaşandığı günlerde çıkan asılsız basın haberlerine dayanılarak hakkımda başlatılan inceleme daha sonuçlanmadan aynı gün tayinimin çıkarılması üzerimdeki baskının artacağını göstermektedir.

9-) Ümraniye’de bir gecekonduda yakalanan el bombaları üzerine başlayan Ergenekon soruşturması nedeniyle bugüne kadar şahsıma ve tüm ailemin maruz kaldığı tehditlere bugün yenilerinin eklenmesini ve bunun Ergenekon Terör Örgütünün ve faaliyetlerinin büyük oranda  deşifre edilmesinin sağladığı huzur ortamında varlığını her geçen gün güçlendirerek sürdüren kesimlerden gelmesini aziz milletime havale ediyorum.

10-) Bu yaşananlardan sonra Ergenekon soruşturmasını yürüttüğüm sırada gerek doğrudan gerekse dolalı olarak şahsıma iletilen ancak yerine getirmediğim için husumet beslenen hukuka aykırı taleplerle ilgili hatıralarımı yazmaya başladığımı belirtirim.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haksızlıklar karşısında yılmayacağımı, hukuka uygun olarak haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzlukların üzerine korkmadan gideceğimin herkes tarafından bilinmesini istiyorum.

Kamuoyuna saygılarımla arz ederim.

ZEKERİYA ÖZ

AÇIKLAMADAN ÖNCE ATAMA KARARI HAKKINDA KONUŞTU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bakan çocukları ve iş adamlarının da şüpheliler arasında yer aldığı “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmasının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Dairesince geçici görevle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanan Zekeriya Öz yukarıdaki açıklama öncesinde atama kararı ve hakkındaki iddialara ilişkin şunları söyledi:

‘ODAMI BOŞALTMAYACAĞIM’

“Atama kararına ilişkin tebligat adliyeye ulaştı. Ancak yoğunluk nedeniyle henüz imzalayamadım. Geçici sürenin ne kadar olduğuna dair bir bilgim yok. Tebligatı henüz görmedim. Odamı boşaltmayacağım. Bazı eşyalarımı alıp gideceğim. Şu anda çıkan haberlere ilişkin suç duyuruları ve basın açıklamamı hazırlıyorum. Bilgileri veren kişiler var onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağım. 2 saate kadar açıklamayı bitiririm.

‘ÖNCE YIPRATMA SONRA ZIPLATMA YAPTILAR ‘

Bu görevden almayı 1 Ocak’ta bekliyorduk. Ama yapmadılar. Önce yıpratma yaptılar sonra zıplatma. Haberlerde 21’inde safariye çıktığım yazılıyor. Ama ben 21 Ekim sabahı burada görevimin başındaydım. Adliyede bayramlaşma vardı. Yalan haber yapmaya devam ediyorlar. Seyahat firmasından tehditle faturaları aldıkları yönünde duyumlarım var. Bu işi kimlerin organize ettiğini iyi biliyorum. Faturalarda dolar diye bir şey geçmez. Tamamen Dubai para birimi geçer” dedi.

O ZAMAN DOĞRULAR ORTAYA ÇIKAR

Başsavcıvekili Öz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın HSYK’nın inceleme kararıyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve Başsavcıvekili Oktay Erdoğan için inceleme izni vermeyi düşünmediği yönündeki ifadelerinin sorulması üzerine de ” O zaman doğrular ortaya çıkar” değerlendirmesini yaptı.

‘HİÇBİR OTELDE MR. ÖZ VEFAMILY YAZMAZ’

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kendisi ve diğer savcılar hakkında soruşturma izni vermesine ilişkin ise, “O zaman doğrular ortaya çıkar” diye yorum yaptı. Dubai’de kaldığı otelin yaptığı açıklamayı ise bilmediğini söyleyen Öz, “Bunları basından öğreniyorum. Otel zaten kişisel bilgileri vermez. Açıklama yapması iyi olmuş. Hiçbir otelde Mr. Öz ve Family diye yazmaz. Kimliğini verirsin ona göre kayıt yapılır bu Türkiye’de de böyledir. Bu belgeyi düzenlemek zor bir şey değil” diye konuştu. Bir gazetecinin, Dubai’de konakladığı otel yetkililerinin açıklama yaptığına ilişkin sorusu üzerine Öz, “Bundan haberim yok. Ancak sizin söylediğinize göre otelin açıklaması benim söylediklerimi doğrular nitelikte” diye konuştu.

‘ARANIZDAKİ POLİSLER ELİNİ KALDIRSIN’

Savcı Öz, gazetecileri odasına aldıktan sonra 3 tane sivil polis de gazetecilerle birlikte odaya girdi. Öz ise “aranızdaki polisler elini kaldırsın” dedi. Öz daha sonra “Önceden odamıza gazeteciler gelirdi. Şimdi polisler de geliyor” dedi. Sivil polisler daha sonra Öz’ün koruma polisleri tarafından odadan çıkartıldıktan sonra kimlik kontrolü yapıldı.