“Başbakan’ın bu Tarz Sesini Bulmak Mümkün Değil ki Montajlasınlar”

Başbakanın çocuğuyla konuşmalarında enteresan birşeyler var. Başbakanın normaldeki konuşma üslubu üst perdedendir. Eyy MHP, Eyy CHP şeklindedir. Tapelerde dinlediğimde sabah uyandırılmış, yüzünü yıkamamış, daha bir bardak çay içmemiş gibi kısık sesle konuşuyor. Sayın Başbakanın bu şekilde bir sesini bulmak mümkün değil ki sesini montajlasınlar.

Olaylar birbirini tamamlayıcı nitelikte gelişiyor. Necmettin Bilal’in bu konuşmalardan sonraki ses kayıtlarıyayınlanırsa? Ona da mı montaj diyeceksiniz?

17 Aralık’ta Türkiye bir sürece girdi. Sayın Başbakan ve etrafındaki üst düzey yöneticiler hepsi diyorlarki savcılar yanlış adam, polisler yanlış adam, emniyet müdürleri yanlış adam, istihbarat yanlış adam, HSYK yanlış adam, YSK yanlış adam. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?

Başbakan ve etrafı açısından masumiyet karinesi var. Bunların haricinde hiçkimseyle ilgili ellerinde delil yok. Ama cemaat suçlu, savcılık suçlu, muhalefetteki bütün partiler suçlu, HSYK suçlu. Yav ellerinizi vicdanınıza koyun.

Herşey okadar çarpıtıyorlarki. Meclisteki oylamalarda AKP’liler sabahlara kadar hırpalayıcı tavırdalar. Oylamaların neticesinde bu oylamaların sonuçlarıyla Ey MHP, Ey CHP nerdesin diye konuşuyor. Elimizde internet yasası oylamaları tutanakları var. 317 AKP millet vekilinden 109 tane AKP milletvekili oylamaya katılmamış. Sembolik olarak ret oyu vermekle oturuma katılmamak aynı şeydir. Bu 109 AKP Milletvekili nerededir?

Mesela Bakan Veysel Eroğlu katılmamış bu oylamaya. Meşhur Mehmet Metiner katılmamış oylamaya.

HSYK’daki son gelişmeler Sayın Başbakan açısından hayatidir.

Tuğrul Türkeş, Başbakanın geçmişte HSYK ile ilgili yaptığı açıklamaları da okudu.

118 AKPli vekil HSYK oylamasına katılmamıştır. Başbakanın muhalefete yüklenmeden önce bunun hesabını sorması gerekmez mi?

Önümüzdeki dönem AKP yok. Daha temiz bir iktidar gelince MİT’e siz hangi yasaya dayalı olarak bunları yaptınız? Oslo’ya giderken başbakanın talimatı yeterli değil.

Benim inancım MHP’nin tek başına iktidar olacağıdır. Ozaman AKP’nin yaptığı bütün yanlış uygulamalar, anayasal ve hukuk devleti nizamı içerisinde geriye getirilecektir.

Yurtdışında da operasyon yapılır denyor. Yurtdışı dingonun ahırı mı? Sordun mu o ülkeye benim istihbaratım ülkende faaliyet gösterebilir mi diye? Allah’tan içlerinde bir tane akıllı çıktı da düzelttiler.

Zaten yurtdışında operasyon yapılıyordu ben yasalaştırdım dersen çok başın ağrır.

Devletin istihbarat örgütleri bütün dünyada devletin toplumun önünde yapmaması gereken işleri yaparlar. Casusluk, takip, kovalama gibi. Bunlar kapalıdır ama gayrikanuni olmamalıdır. Bir operas-asyon yapılacağı zaman MİT hukuk müşavireliğine sorulur. Hukuk müşavirliği onay verince yapılır. Son uygulamayla herşey yapılır. Bunu gazetecinin birisi haber yapılırsa o da hapise atılır. Yok böyle birşey.

Yakalanan tırların kime ait olduğunu da sorgulamak gerekiyor.

Birkaç sene önce Suriyeli muhalifi bir MİT görevlisi Suriye’ye sattı. Siz anayasa ve hukukun sınırlarını zorlayarak MİT görevlilerini de katarsanız bunlardan Türkiye çok zarar görür. Bunlara çok dikkat etmek lazım.

Bir başbakan düşününki 11 yıldır devletin başı. Yürütmenin başı. Yürütmenin yanıltıldığını, kandırıldığını söuylemesi fevkalade üzücüdür. Başbakanın uçakta verdiği “Ne istediler de vermedim” beyanının da düşünülmesi gereklidir.

Burası yangın değil. Buradan mal kaçırmak okadar kolay değil. Burası anayasal, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’dir. Burada yanlış yapan kendisi de yapar. Güneydoğuda kalkışma vardır. Kalkışmayı yapan, bölünmeyi talep eden kadar sorumlu olan AKP’dir. 30 Mart’tan sonra şöyle yaparız diyenler kadar Başbakan, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Efkan Ala’da sorumludur.Ve Yüce divanda hesabını vermek zorundadırlar.

Bir ülkenin birliğini bütünlüğünü dağtmaya çalışmak suçtur. Sen bütünlüğü dağıtmaya çalışırsan buı devletin de senin dağıtmaya hakkı doğar.

Ukrayna’da değişmeler siyasi iktidarla ilgili değil. Kırım’daki tatarlar Rus ve Avrupa baskısından bunalmuış durumdalşar. Ve Türkiye onlarla ilgili değil.