Bir Tutuklunun kaleminden: “En yakın selefleriniz hapisanelerde volta atıyor”

Sn Müstantik Sergerdesi
7 ay sonunda nihayet bir mahkemeden (7.Sulh Ceza) sözüm ona bir gerekçe geldi. İçeriksiz kapalı klişe cümlelerle sunulan gerekçe sadra şifa olmadı; açıklayıcı ve ikna edici değildi. Şu suçun niteliğini bir türlü öğrenemedim.
İtirazımı yazdım üç ay sonra mı değerlendirmeye alınır ? bilemiyorum.İçeride siz yatmıyorsunuz mağduriyeti siz yaşamıyorsunuz nasıl olsa!
Ben sizden daha beterlerini gördüm sabredeceğim Allah mevlana.
Bu, Türkiye Cumhuiyeti’nin kuruluşundan bu yana yargı; devlete egemen olan muktedirlerin,firavunların,müstekbirlerin,zalimlerin hamle ve zulüm aracı oldu. Her dümene geçen bir öncekini tekrar etti. (Ali ismini tenzih ederim) Kel Ali,Kılıç Ali,Kör Ali,Şaşı Alilerin kökü kurumadı gitti maalesef. Bu devirde de üstünlerin arkasında nüfuzlu amcası dayısı olanların, cüzdanı kabarık olanların hukuku cari
Zalime kimlik sorulmaz; zalim,zalimdir. Ancak mukayese etmeye çalışıyorum dinsiz zalimler mi daha zalim dinli zalimler mi ? George Orwell’in Hayvan Çiftliği kitabının sonuna atıf yaparak “Bir domuzlara baktım bir insanlara ikisi arasında bir fark göremedim.”
İstiklal Mahkemeleri ve cellatlarını, Sıkı Yönetim Mahkemelerini,Özel Yetkili Mahkemeleri tarihin mezbeleliğine atmak yetmedi; klonları, reenkarneleri karşımızda sanki.
En yakın selefleriniz hapisanelerde volta atıyor.Aynı işi yapanların aynı akıbetle yüzleşmeleri mukadderdir, hatırlatırım.
Adalet devletin temeli mi güç ve sermaye sahiplerinin kalkanı mı ? Tenevvür etmek istiyorum.
Gereğini arz ederim.
Üzeyir ÇAKMAKTAŞ