Dolar 32,5885
Euro 34,7950
Altın 2.509,96
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

BOŞALTILAN SADECE MİLLİ DEĞERLERİMİZ DEGİL, HAZİNEMİZDE BOŞALTILIYOR

BOŞALTILAN SADECE MİLLİ DEĞERLERİMİZ DEGİL, HAZİNEMİZDE BOŞALTILIYOR
06/11/2014 15:35 | Son Güncellenme: 06/11/2014 16:15
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, ‘’ Boşaltılan sadece milli devletimizin değerleri değildir. Devlet hazinesinin de içi boşaltılmaktadır. Yerdeki ve gökteki saraylara harcanan paralara yazıktır, günahtır. Yerdeki ve gökteki saray milletimizin vicdanını yaralamıştır.’’ dedi.

“AKP Türkiye’yi, içeride despot, dışarıda ise sessiz hale getirdi” diyen Celal Adan’ın açıklaması şu şekilde:

Türkiye’nin AKP iktidarları elinde geldiği nokta; kendi coğrafyasında ve

dünyada hükmü olmayan, iradesini tamamen dış güçlerin politik çıkarlarının emrine

vermiş, içeride despotlaşmış dışarıda sesi çıkmayan, ekonomisini taşeronların insafına

terk etmiş, alın teriyle çalışan vatandaşlarının ezildiği bir noktadır. Türkiye yıllardır

her sabah yeni bir acıyla, yeni bir fiyaskoyla, yeni bir hayal kırıklığı ile uyanmaktadır.

Hükümet nereye elini atsa orası kuruyor. Çözüm süreci adı altında oynanan

tiyatro Türkiye’nin birliği, bütünlüğü ve istikbali için en büyük tehditlerin başında

gelmektedir. Bu süreç sadece teröristleri şımartmış, onlara can suyu olmuş ve belli

yerlerde alan hakimiyeti kurmalarına neden olmuştur. Şehirlerimiz terör örgütünün

gövde gösterisi yaptığı yerlere dönüşmüştür. Bu süreçte beş para etmez Türkiye

düşmanları baş tacı edilmiştir. Barzani, İmralı, Kandil ve HDP dörtgeni kendi

aralarında paslaşırken, AKP iktidarı her birine yaranmanın telaşına düşmüştür.

Hükümet kendi eliyle besleyip büyüttüğü canavara yalvarır hale düşmüş, bu canavarın

oyuncağı olmuştur. Türkiye böyle yönetilmez.

‘Kimse sabrımızı test etmesin’ türünden demeçler de artık inandırıcı değildir.

Her olup bitene ‘yarabbi şükür’ diyen AKP bugüne kadar hiçbir testten alnının

akıyla çıkamamıştır. Milletimizin sabır taşı çatlamış fakat bunların yüzleri dahi

kızarmamıştır.

Ayn-el Arap’ta yaşananlar ise Türkiye’yi yöneten kadroların vizyonsuzluğunu

göstermesi bakımından düşündürücüdür. Her gün farklı bir şey söyleyerek, her gün

politika değiştirerek ve sadece tribünlere oynayarak dış politika yürütülemez. 29

Ekim günü peşmergenin topraklarımızdan alkışlar eşliğinde geçmesini bu hükümet

içine sindirebilir, fakat biz bunu affetmeyeceğiz. Peşmerge için devletin imkanlarını

seferber edenleri, misafirhaneleri açanları, benzinlerinin ve yedikleri lahmacunun

faturasını ödeyenleri, onları bayram günü dalga geçer gibi topraklarımızdan geçirenleri

biz de, milletimiz de, tarihimiz de affetmeyecek. Kobani tiyatrosunda figüranlığa razı

olan bu zihniyeti affetmeyeceğiz.

AKP iktidarı ve zihniyeti artık milli devletimiz için en büyük tehdittir. Yıllardır

bilinçli bir biçimde milli devletin içi boşaltılmaktadır. Çıkarılan torba yasaların satır

aralarında, sözde çözüm ve demokrasi paketleriyle, devlet kurumlarındaki organize

tasfiyelerle milli devletimizin içi boşaltılmaktadır. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz

ve varlık nedenimiz olan fakat AKP iktidarının bir türlü anlayamadığı bir gerçeğin

altını yeniden çiziyoruz: Bu coğrafyada ayakta kalabilmenin yegane yolu milli şuura

sahip olmaktır. Milliyetçiliği ayakları altına alanlar gün gelir dünyanın ayağına

düşerler. Türk milleti Anadolu coğrafyasında bugüne kadar dik durmuştur. Bunu da

milli bir duruşla başarmıştır. Bu dik duruş sayesinde tarih yazılmıştır, milli devlet

korunmuştur.

Boşaltılan sadece milli devletimizin değerleri değildir. Devlet hazinesinin de içi

boşaltılmaktadır. Yerdeki ve gökteki saraylara harcanan paralara yazıktır, günahtır.

Bu fakir milletin vergileriyle, alın teriyle sefa sürmek nasıl bir mantıkla, akılla izah

edilebilir? 1,8 Milyar TL (eski parayla 1,8 katrilyon) ile bin odalı saray inşa etmek,

uçak satın almak; her şeyden önce milli ve manevi değerlerimize hakarettir. Bu

miktar, Türkiye’nin bütçe açığının yüzde 7’sine eşittir. Milletimizin ödediği vergilerin

birilerinin lüks ve gösteriş düşkünlüğü uğruna heba edilmesini onaylamamız,

kabullenmemiz mümkün değildir. Yerdeki ve gökteki saray milletimizin vicdanını

yaralamıştır.

Bir kez daha uyarıyoruz: Vatandaşlarımızı daha fazla yaralamayın. Milletimizin

ayranını kabartmayın. Aklınızı başınıza toplayın, bölücüleri ve onların hamilerini

devletimize ortak etmeyin. Bölücülerin ve güya aydın geçinen hainlerin ipiyle kuyuya

inmeyin. Bizleri bir arada tutan ülkü birliğini, hedef ve ideal birliğini örselemeyin.

Milletimizin sabrını daha fazla zorlamayın. Milletimizin iyi niyetini test etmeye

kalkmayın. Kötü sonuçları çocuklarımıza, torunlarımıza kadar uzanacak bu tahribata

daha fazla hizmet etmeyin. Tarih karşısında da, milletimizin vicdanında da sonsuza

kadar kendinizi mahkûm edecek ihanet senaryolarına taşeronluk yapmayın.