Dolar 32,3401
Euro 35,1148
Altın 2.238,24
BİST 8.791,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
9°C
Hafif Yağmurlu
Çar 11°C
Per 11°C
Cum 13°C
Cts 14°C

Büyükataman: Kılıçdaroğlu ucuz yalana sarıldı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Dün çözüm sürecine sessiz kalarak destek veren, bugün PKK’nın siyasi oluşumu HDP ile birlikte Anayasa hazırlamaya kalkan, önünü görmekten aciz Kılıçdaroğlu; Milliyetçi Hareket’in duruşunu ne anlayabilecek ne de sorgulayabilecek düzeydedir” dedi.

A+
A-

MHP’li Büyükataman: Kılıçdaroğlu ucuz yalana sarıldı

MHP Sekreteri İsmet Büyükataman, “ABD Başkanı Trump’ın saçmalıklarına ve Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirilmesine Milliyetçi Hareket Partisi’nin sessiz kalması; kulakları tıpalı, gözleri kapalı olan Kılıçdaroğlu’nun iddia edebileceği ucuz bir yalandır” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun MHP’yi hedef alan sözlerine tepki gösteren MHP Sekreteri İsmet Büyükataman, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Kendi söylediğinden başkasının sözüne, söylenenlere kulaklarını tıkayan hatta kendi ifadelerini dahi inkâr eden CHP’nin Genel Başkanı, iki haftadır partisinin grup toplantısında sistemli bir şekilde Milliyetçi Hareket Partisine güya saldırmaktadır.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bozuk ruh hâli ile kaleme aldığı sözlerin ve attığı hadsiz tweetlerin çarpık “tefsir”i üzerinden kendisine siyasi bir manevra alanı oluşturmaya çalışan Kılıçdaroğlu, partimizi de hedef almaktadır. Ne kadar üzücüdür ki ABD’de komedi programlarına malzeme olan Trump, Türkiye’de CHP grup toplantısı boyunca tefsir edilmektedir.
Kılıçdaroğlu düştüğü gayrimillîlik çukurunda debelenmektedir. Buna rağmen kendisini Milliyetçiliğin hamisi olarak gösterme garabetinden de vazgeçmemektedir. Dün “YPG, terör örgütü değildir; kendi topraklarını savunmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.” diyen Kılıçdaroğlu, bugün Trump’ın ucube mektubunda ismi geçen YPG’li terörist için “PKK’lı” ifadesini kullanabilmektedir. “YPG, bize mi saldıracak?” diye istihzalı bir şekilde gülen zat, bugün YPG’nin PKK ile aynı şey olduğunu anlamış gözükmektedir. Yahut her zaman olduğu gibi siyaseten bugün böyle söylemesi gerektiğine inandırılmıştır.
YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’yi aklamak için Türkiye’de konferans düzenleyip bölücü örgüt yandaşlarına kendi ülkesine meydan okutan Kılıçdaroğlu, fikrî bir savrulmadan öte ihanet içerisindedir. Balık baştan koktuğu üzere içerisinde yer aldığı ihanet şebekesine partisinin mensupları da dâhil olmaktadır. İstanbul Milletvekilleri olan terörsevici, “Barış Pınarı Harekâtı” için çıkıp da “Hükümetin bilmesi gerekiyor; bu haksız bir savaştır ve Kürtlere karşı yapılan bir savaştır.” dediğinde başta Grup Başkanvekilleri Özgür Özel olmak üzere CHP üst yönetimi bu şahsı savunmak suretiyle bu hadsiz ifadelerin arkasında olduklarını göstermiştir. Aynı CHP üst yönetimi, bir il başkanlarının istifa edeceğini duyurarak CHP’nin sınırlarımızın dışına asker gönderilmesine onay veren tezkereye evet demesini eleştirmesine ise ihraçla cevap vermiştir. İşte CHP budur. İşte Kılıçdaroğlu budur. İstifa eden il başkanı üzerinden “Harekâta karşı çıktığı için partiden ihraç ettik.” propagandası yapar ancak gerçekte ihraç edilmesi gereken milletvekiline kol kanat gerer.
Sayın Genel Başkanımızın Kılıçdaroğlu’nun iki yüzlülüğünü, görünen yanı ile gizli gündemini ifşa eden sözleri Kılıçdaroğlu’nun siyasetini tarifte hiçbir boşluk bırakmamaktadır:
“Önde T.C. tabelasını asarlar, arkada ‘YPG bize mi saldıracakmış.’ diyerek tıkır tıkır karanlık işlerine bakarlar. Önde şehit cenazesine katılırlar, arkada şehit yakınlarına terörist iftirası atarlar. Ön tarafta T.C. tabelasını koyarlar, arkada HDP ile buluşurlar, Kandil’in destek mesajından mutluluk duyarlar. Önde Kuvay-i Millîye pozu verirler, arkada kuvay-i melanete kucak açarlar. Çünkü önde başka, arkada başkalar. Önce T.C.’yi asarlar, sonra da hıyaneti askıya çıkarırlar. Sizin neyinize Türkiye Cumhuriyeti, varın gidin zilletin neferleri.”
ABD Başkanı Trump’ın saçmalıklarına ve Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirilmesine Milliyetçi Hareket Partisi’nin sessiz kalması; kulakları tıpalı, gözleri kapalı olan Kılıçdaroğlu’nun iddia edebileceği ucuz bir yalandır. Basit bir gazete taraması yahut İnternet araması ile Milliyetçi Hareket’in verdiği tepkiler ve sergilediği duruş görülebilecektir. Tabii ki görmek isteyen için…
Milliyetçi Hareket Partisi olayların sonuçlarına göre tavır takınan değil, olayların gidişatına yön veren bir siyasi partidir. Ülkücü-Milliyetçi Hareket muazzam bir fikir ekolüdür. Dün çözüm sürecine sessiz kalarak destek veren, bugün PKK’nın siyasi oluşumu HDP ile birlikte Anayasa hazırlamaya kalkan, önünü görmekten aciz Kılıçdaroğlu; Milliyetçi Hareket’in duruşunu ne anlayabilecek ne de sorgulayabilecek düzeydedir.
Milliyetçi Hareket, bayrağın yere düşmemesi, gönderde ve en yukarıda dalgalanması için mücadelesini vermektedir. Türk’ün izzet ve şerefinin; terör örgütü üyelerinin ve bunlara destek veren yerli, yabancı müptezellerin sözlerine bakılmaksızın her ne pahasına olursa olsun yaşatılmasını gaye edinmiştir. Türk Milliyetçiliği bizler için siyasi bir malzeme değil, doğrudan doğruya varlık sebebi, hayat felsefesidir.
Milliyetçi Hareket dimdik ayaktadır. Oysa CHP Genel Başkanı’nın yönetimindeki CHP çukurdadır. MHP’nin şerefinin sadakası ile CHP’nin bugünkü yönetimi yüz kere yunar arınır. Bugün dahi vatan düşmanlarının yanında saf tutan CHP Genel Başkanı, önce dönüp bir kez daha özeleştiri yapsın da Türk Milliyetçiliğine karşı verdikleri mücadelenin yanlışlığını itiraf etsin. Önce bir samimiyet testinden geçsin de Ülkücülere öyle “kardeşim” desin. Ülkücüler, vatan hainleriyle birlikte iş tutanları hiçbir zaman muhatap almadığına göre Ülkücülerin muhatabı Kılıçdaroğlu değildir, olmayacaktır. Çünkü Türk Milliyetçileri adamla muhatap olur.
Siyasetin ucuz müfterisi Kılıçdaroğlu artık susmalıdır. Söylediği içi boş sözlerle, attığı iftiralarla her geçen gün daha da alçalmakta, partisini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinden çıkardıkça aziz Türk milletinin nefretini üzerine çekmektedir. Gün birlik günüdür. Gün; bu birliği parçalamak, düşmana, haine, fırsat kollayana zemin hazırlamak isteyenlerin Türk milletinin tokadını yiyeceği gündür.