ÇAPULCULAR KANDIL’DE, İMRALI’DA VE ERBIL’DE
Çapulcular Kandil’de, İmralı’da ve Erbil’de
Başbakan Erdoğan kendi politikalarına kim karşı çıkıyorsa “Çapulcu” demeyi artık gelenek haline getirmiştir. Yaklaşık 1-2 ay önce PKK Açılımına karşı çıkan biz yazarlara ve milliyetçi sivil toplum kuruluşlarına da “Çapulcu” demişti.
Dikkat edin PKK terör örgütüne ve asıl çapulcu olan Barzani’ye bir gün olsun bu sıfatla yaklaşmadı. Çapulcu Barzani ile kucaklaştı, sarıldı, koklaştı ve yeri geldi sazlı -sözlü ortamlarda türküler söyledi. PKK’lı Çapulcuları dağdan şehire indirdi, cezaevinden kurtardı, onları şımarttı, onlarla pazarlık masalarına oturdu ve onlarla anlaşmalar yaptı, İmralı’da, Kandil’de ve Oslo’da elebaşlarıyla protokoller imzaladı, Türk devletinin kurumları ve temsilcileriyle PKK’lı teröristleri sürekli yan yana getirdi. Barzani, Talabani ve Öcalan isimli bu dünyanın gerçek çapulcuları AKP’liler için hep “Abi ve Kardeş” olmuştur.
Ama Türklük dersen, Atatürk dersen, Türk milliyetçiliği desen, Türkiye Cumhuriyeti dersen anında Recep Tayyip Erdoğan’ın gözünde “Çapulcu” oluyorsun.
Gazetedeki köşesinden sadece yazılarını yazarak yorum getiren, AKP’nin politikalarını eleştiren, demokratik hakkını kullanan biz yazarlara “3-5 tane çapulcu köşe yazarının yazısı, benim milletimin beklentisi olmamalı. Biz ne diyorsak milletimiz ona baksın, ona inansın” derken, PKK’lı teröristler Habur’dan iniyor neşe doluyor, PKK’lılar örgüt paçavralarıyla Diyarbakır’da meydanları dolduruyor umut doluyor. Onlar “Çapulcu” olmuyor ama AKP’ye kim karşı çıkıyorsa onlar “Çapulcu” oluyor.
Askerimizi, polisimizi ve sivil vatandaşlarımızı şehit edenlere karşı kucaklayıcı olan bu zihniyet, geçtiğimiz gün Taksim olayları üzerinden ahkâm keserken “Bu polis Türk polisi, bu polis bu milletin polisi.” diyebilmiştir. PKK’lı Çapulcular asker, polis şehit ederse hiçbir tepkisi olmayanlar, bugün polisleri halkın üzerinde şiddet yaratması için kullanmaktadır. Herhalde aklı başında, vicdan sahibi polisler bu çelişkiyi kendi aralarında tartışıyordur.
“Vatan sana canım feda ” diyerek Taksim meydanını inleten polislerimiz, vatanı feda eden AKP’nin değil, vatanın polisi olma konusunda inşallah bundan sonra daha titiz davranırlar. PKK’lı kendi çapulcu katillerine kol kanat geren bu iktidar karşısında, kendilerini nefret edilir hale getirmezler umarım.
Recep Tayyip Erdoğan “Çapulcuları” karıştırmaktadır. Çapulcu arıyorsa beraber yol yürüdüğü “Barzani’ye, Talabani’ye ve Öcalan’a ” bakmalıdır.
Elinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri taşıyan hiçkimse “Çapulcu” değil, bu ülkenin gerçek sahipleridir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Bu çapulcu merakı hakikaten de irdelenmeye ve incelenmeye layıktır. Çapulcuların piriyle, çapulcuların hasıyla ve dalaksızların başıyla sözde çözüm ve barış konuşan, kafa kafaya vererek Türk milletini bölmeyi planlayan Başbakan’ın, masum insanlarımıza arkası arkasına çapulcu yaftası vurması maskaralıktır.” sözü de umarım Recep Tayyip Erdoğan’a kapak olmuştur.
Ama Recep Tayyip Erdoğan’a ne denirse densin cibilliyet meselesidir. Algılamıyor ve anlamıyor… Bu kadar lafı yiyen bir başka Başbakan olsa istifasını verir, köşesine çekilirdi. Âmâ bizimki bunları besin kaynağı olarak görüyor.
YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU