Dolar 32,3767
Euro 34,9830
Altın 2.326,16
BİST 9.075,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

CEVAP VER DAVUTOGLU

A+
A-

Müslüman Kardeşler’in silahlı kanadı Tevhid Tugayı’nca video paylaşım sitelerine yüklenen bir görüntüde, Batı Halep’te cihatçılar tarafından ateşlenen Grad roketlerinin rampasının üzerinde büyük harflerle “Öztürk Oto Galeri” yazan bir aracın üzerine monte edildiği görülüyor… Bunun üzerine, CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na evvelsi gün soruyor:  

“Türkiye’nin Suriye’de devam etmekte olan iç savaşta çatışan terör örgütlerine lojistik destek verdiği ve katkıda bulunduğu yolunda uluslararası planda ciddi ithamlarla karşı karşıya bulunduğu şu sırada bu görüntüleri nasıl açıklıyorsunuz?

Türkiye’nin, sonunda terör örgütlerine destek veren ülkeler listesine girmesine dahi yol açabilecek bu tür vahim destek göstergelerinin engellenmesi gereğine Hükümetinizce inanılmakta mıdır; inanılmakta ise bu bağlamda ne tür önlemlerin alınması planlanmaktadır?”

TÜRKİYE’Yİ LAHEY’E GÖTÜREBİLECEK VAHİM İŞLER

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na bu sorular vız geliyor, tırıs gidiyor!.. Hazreti başka bir alemde!.. ‘Komşularla sıfır sorun’un mucidi belli ki, keserin  dönüp sapın dönüp bir gün belki de Türkiye’nin Lahey Adalet Divanı önüne gidebileceğine ‘sıfır ihtimal’ veriyor…

Öte yandan, bir süredir Suriye’deki gelişmeleri yakından izleyen ve bunlarla ilgili değerlendirmelerini yayınlayan, evvelce 1969’da Vietnam’da işlenen My Lai Katliamı ile 2004 yılında Irak’ta Ebu Garib Cezaevi’ndeki işkence suçlarını açığa çıkaran Pulitzer ödüllü Amerikalı araştırmacı-gazeteci Seymour Hersh, 6 Nisan 2014 tarihinde yayınladığı bir makalede, Suriye’de 21 Ağustos 2013 günü meydana gelen ve binin üzerinde insanın ölümüne sebep olan kimyasal silah saldırısının, ABD’yi Suriye’ye karşı silahlı müdahaleye çekmek amacıyla, Türk Hükümetince sağlanan sarin gazı kullanılmak suretiyle En Nusra terör örgütü tarafından düzenlendiği şeklinde çok vahim bir iddiada bulunmuştur.

Hersh, söz konusu makalesinde Türk istihbaratının En Nusra’ya kimyasal silah sağladığını; terör örgütünün bu silahlarla 21 Ağustos saldırısını düzenlediğini ve Türk Hükümetinin bu saldırı ile Obama’nın Suriye’de belirlemiş olduğu kırmızı çizgilerin aşılmış olduğu izlenimini vererek ABD’nin Suriye’ye müdahalesini sağlamayı amaçladığını öne sürmektedir.

Makalede Başkan Obama’nın saldırının hemen ertesinde önce Suriye’yi vurmaya karar verdiğini ancak daha sonra Amerikan istihbaratının saldırının arkasında Türkiye’nin bulunduğu yolundaki uyarısı üzerine durumu yeniden değerlendirerek Suriye’ye müdahaleden vazgeçtiği de öne sürülmektedir.

BEYAZ SARAY’DAKİ KIRMIZI ODADA YAŞANANLAR

CHP İstanbul Milletvekili Korutürk, Hers’in makalesine gönderme yaparak bir soru önergesi daha verdi aynı gün Dışişleri Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle…

Hersh’in, 16 Mayıs 2013’te Obama ile Erdoğan’ın Beyaz Saray’daki Kırmızı Oda’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ABD Ulusal güvenlik Danışmanı Tom Donilon’un da bulunduğu yemekli toplantıdaki gerginlikten de söz ettiğini ve Fidan’ı konuşturmak isteyen Erdoğan’a Başkan Obama’nın iki kez susturduğunu; Erdoğan’ın bunun üzerine ABD’nin Suriye’deki kırmızı çizgilerinin aşıldığını vurgulamasından sonra da Obama’nın Fidan’ı işaret ederek Suriye’deki radikallerle neler yapıldığını bildiklerini ifade ettiğini belirten Korutürk şu soruları yöneltti:

ABD YALANLASA DA…

1)Hersh tarafından iddia edildiği üzere bin Suriyelinin ölümüne sebep olan 21 Ağustos 2013 tarihli insanlık suçu niteliğindeki kimyasal silah saldırısının arkasında gerçekten de yukarıda sözü edildiği üzere Hükümetinizin parmağı var mıdır?

2)AGİT Genel Kurulunda Türk Daimi Temsilcisince yapıldığı iddia edilen ve Reyhanlı Saldırısını El Kaide’ye maleden bir açıklamanın Bakanlığınızca anında yalanlanmasına karşın, Hersh’in Hükümetinize uluslararası suç atfeden iddiasına karşı Bakanlığınızca neden sessiz kalınmıştır?

3)Böylesine hassas konuların görüşüldüğü önemli bir toplantıya T.C. Devletinin ABD’deki temsilcisi olan T.C. Washington Büyükelçisi neden alınmamıştır? Toplantıya alınmaması Amerikan tarafının mı yoksa Türk tarafının isteği üzerine mi vuku bulmuştur?

4)Bu görüşme hakkında Bakanlığınız dosyalarına herhangi bir servis notu intikal etmiş midir?

5)Etmemiş ise Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yoldaki alışılagelmiş yerleşik uygulamaları dışına ne amaçla çıkılmıştır?

XXX

Bu soru önergesi verildikten hemen sonra, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hersh’in açıklamalarını yalanladı. Peki, bu yalanlama Hersh’in verdiği bilgileri çürütür mü? Asla!.. Çünkü, ABD Dışişleri Bakanlığı ne yapacaktı; “Evet, Hersh’in anlattığı gibi olmuştur” diyerek teyit mi edecekti?

Korutürk, ana muhalefet partisi CHP’nin TBMM’deki Dışişleri Komisyonu Grup Sözcüsüdür; sorduğu sorular fantezi olsun diye sorulan sorular değildir; millet için CHP adına sorulan sorulardır…

Susma, cevap ver Davutoğlu!.. Dış politika milli ise bilgilendir ana muhalefeti; millet adına sorulan sorulara kulak ver!..

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com