Dolar 32,5535
Euro 34,9719
Altın 2.448,51
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

CHP’LI ALTAY: BAŞBAKAN ILE ILGILI VERECEĞIMIZ GENSORUNUN IÇERIĞI HAZIRLANIYOR

CHP’LI ALTAY: BAŞBAKAN ILE ILGILI VERECEĞIMIZ GENSORUNUN IÇERIĞI HAZIRLANIYOR
04/06/2014 13:16
A+
A-

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdikleri soruşturma önergesinin iade edildiğini ancak aynı konuyla ilgili gensoru önergesi vereceklerini bildirdi.

Altay, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten dolayı Meclis’in, 20 günde iki top gereksiz yere kağıt harcadığını savundu.

Engin Altay, 12 Mayıs’tan 2 Haziran’a kadar 6 defa, 4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonunun oluşturulmasına yönelik yazıştıklarını söyledi. Altay, Başbakan ile ilgili verdikleri soruşturma önergesiyle ilgili dün yeni yazışma trafiğine başladıklarını ifade etti.

TBMM Genel Kurulu’nda 5 Mayıs’ta, 4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonu kurulduğunu anımsatan Altay, Çiçek’in 7 gün bekledikten sonra partilerden komisyona üye ismi bildirmelerini istediğini belirtti. Altay, Çiçek’in yazısından 2 gün sonra 15 Mayıs’ta CHP’ye düşen kontenjanın 3 katı kadar ismi bildirdiklerini anımsattı. Çiçek’in, isimlerden 9’unun TBMM İçtüzüğü’nün 109. maddesine göre komisyonda görev alamayacağına hükmettiğini ifade eden Altay, TBMM Başkanı’nın, böyle bir eliminasyon ve denetim yetkisi olmadığını savundu.

Altay, “Amaç milletvekillerinden saklanan, tetkikine açılmayan fezlekelerin gün ışığına çıkmasına engel olmak. 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanı seçimi öncesinde Hükümetle ilgili, dolayısıyla Hükümet’in başıyla ilgili soruşturma komisyonunun çalışmaya başlaması halinde ortaya çıkacak, muhalefet milletvekillerinin incelemesine açılacak fezlekeler üzerinden Hükümet’in başını koruma gayretidir” diye konuştu.

-“Hukuk garabeti”

Komisyonun Meclis’in tatile gireceği 1 Temmuz’dan önce kurulup çalışmaya başlamaması için her şeyi yapan bir Meclis Başkanı ile karşı karşıya olduklarını öne süren Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Soruşturma önergesi verilmeden önce söylenenler, görüş bildirme olarak değerlendirilemez. Çünkü milletvekilleri, tıpkı cumhuriyet savcıları gibi basında, sosyal medyada gördükleri, okudukları haberlerle ilgili çok doğal olarak konuşurlar. Meclis Başkanı, ısrarla ‘görüş bildirmişlerdir, hüküm vermişlerdir’ diyor. Meclis Başkanı’na şunu sormak lazım, bu komisyonun kurulup kurulmamasıyla ilgili oylamada oy kullanmak da yargı normlarına göre bir görüştür, ihsas-ı reydir. Meclis’in hemen hemen tamamı komisyonun kurulması için oy kullandı. Meclis Başkanı’nın mantığından gidersek, çekimser oy kullananlar hariç hiçbir milletvekilinin bu komisyona üye olmaması lazım. Meclis Başkanı’nın atladığı bir şey de şudur: Anayasa’nın 100. maddesi ‘Siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturmasıyla ilgili görüşme yapılamaz, karar alınamaz’ der. AKP Genel Merkezi’nde, bu konuyla ilgili 5 Mayıs’ta grup toplantısı yapılmıştır. Bu durumda AKP’den hiç kimsenin bu komisyona girememesi lazım. Fezlekeleri milletvekillerinin tetkikine açması gerektiği halde açmayan Meclis Başkanı’nın, orta yerde fezleke yokken, fezlekeleri tetkik etmeden milletvekillerinin söylediği hususlarla ilgili bunları içtüzüğün 109. maddesiyle ilişkilendirmesi de hukuk garabetidir. Meclis Başkanı, Meclis’i şeklenleştirmeye çalışıyor. Diktatörlüklerde olduğu gibi şeklen Meclis yaratmaya çalışan Meclis Başkanı ile karşı karşıyayız. Meclis Başkanı’na soruyorum, bana 17 Aralık ve 25 Aralık ile ilgili konuşma çağında olan, 3 yaşını tamamlamış ve ama bu konuda hiç konuşmamış bir kişi göstersin. Kendisi de konuşmuştur.”

-“Treni kaçırmıştır”

Altay, TBMM Başkanı’nın, hukuka uygunluk da dahil denetim yetkisi bulunmadığını öne sürdü.

AK Parti’nin verdiği ilk soruşturma önergesine, anayasa ve içtüzüğün emrettiği çerçeve dışında olduğu gerekçesiyle itiraz ettiklerini anımsatan Altay, Çiçek’in, anayasal uyarılara rağmen bu önergeyi bastırdığını söyledi. Altay, “Meclis Başkanı, hukuka uygunluk bakımından bir şey yapacaksa orada yapmalıydı, treni kaçırmıştır. Kendisi tarafsızlığını tümüyle ortadan kaldırmıştır, şimdi bize hukuka uygunluk dersi verecek noktada değildir” dedi.

Altay, Meclis Başkanı’na, içtüzük ihlalleri karşısında başvurduklarında, kendisine, “Benim bizzat denetim yetkim yok” dediğini belirtti. Altay, bu görüşmeden sonra anayasa mı yoksa içtüzüğün mü değiştiğini sordu. Altay, 4 artı 4 artı 4 teklifinin görüşmeleriyle ilgili Meclis Başkanı’na yaptıkları başvurularda, Çiçek’in “Benim bu konuda esas, usul bakımından da bir yetkim yok” dediğini, şimdi milletvekillerine TCK’nın ilgili maddelerini hatırlatmasının “hadsizlik, yetkisizlik, yetki gasbı olduğunu” ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde komisyonun göreve başlamasının istenmediğini belirten Altay, fezlekelerin kamuoyundan kaçırılmaya devam ettiğini söyledi. Altay, Çiçek’in, Meclis’in 20 bürokratından gizlemediği fezlekeleri milletin vekillerinden gizleyerek, bir nevi AK Parti’ye kalkan olma görevini sürdürdüğünü iddia etti.

-“İp cambazlığına soyundu”

Altay, Çiçek’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında 28 Mayıs’ta verdikleri soruşturma önergesini işleme almamak için “adeta ip cambazlığına soyunduğunu” öne sürdü. Çiçek’in TCK’nın bazı maddelerini anımsatarak, “cumhuriyet başsavcılığına soyunduğunu” savundu.

Çiçek’in, soruşturma önergesini kendince hukuk denetimine tutma yetkisinin olmadığını ifade eden Altay, “Soruşturma önergesine imza atan 58 arkadaşımızla ilgili cumhuriyet savcıları orada, hodri meydan. TCK’yı ihlal eden bir husus varsa zaten cumhuriyet başsavcıları görevini yapar. Bu Meclis Başkanı’na düşmez” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Altay, “Meclis Başkanı’nın, Başbakan ile ilgili verdiğimiz soruşturma önergesini iade etmesindeki gerekçe, bizce resmi ve yasal olan Başbakan ile Bilal Erdoğan arasında geçen, yasal olarak, hakim kararıyla dinlenmiş telefon kayıtlarının Meclis tutanaklarına girmesini engelleme gayretidir” dedi.

-“Finali böyle olmamalıydı”

Meclis Başkanı’nın, tapelerin TBMM Genel Kurul tutanaklarına girmesini engellemeye gücünün yetmeyeceğini öne süren Altay, denetim yetkisinin Genel Kurul’a ait olduğunu, Çiçek’in, kendisinde olmayan Genel Kurul’da olan yetkiyi üstlendiğini söyledi. Altay, şunları kaydetti:

“CHP’nin bildirdiği 12 isimle ilgili itiraz olması durumunda Genel Kurul’da görüşülebilir, oylanabilir, itirazımız olmaz. Meclis Başkanı’nın durumdan vazife çıkararak soruşturma komisyonunun kurulmasını geciktirmeye çalışması Meclis Başkanı’nın kendisine, hukukçu kimliğine ve AKP öncesi siyasi geçmişine yakıştıramadığım bir tavrıdır.

TBMM, küçük hesaplar meclisine dönüştürülemez. Bunu kabul etmiyoruz. TBMM bir çamaşırhane değildir. Hukuken zanlı 61. Hükümet’in kirli işlerinin temizleneceği bir çamaşırhane değildir. Meclis Başkanı da çamaşırhanenin başı değildir. TBMM, Tayyip Bey’in maiyet meclisi de değildir, olmayacaktır. Meclis Başkanı, hukuken zanlı, siyaseten kirli hükümetin önüne kendisini yatırmıştır. Üzülüyorum, Cemil Çiçek’in finali böyle olmamalıydı.

Erdoğan ile ilgili soruşturma önergesi için 30 günlük süre, Meclis Başkanı tarafından bir şekilde kapatılmıştır. Soruşturma önergelerinin 30 gün içinde görüşülmesi gerekir. An itibariyle 28, 30. günde TBMM resmen tatile başlayacağından Erdoğan ile ilgili soruşturma önergesinin Ekim ayına kalmasını, Meclis Başkanı bu engellemeyle başarmıştır. Ancak hiç şüphesi olmasın, biz gerekirse Başbakan için bu kapsamda bir gensoru önergesi vereceğiz. Bunun içtüzüğe göre 10 gün içinde görüşülmesi gerekiyor. Meclis Başkanı’nın saklamaya çalıştığı tapeler Genel Kurul’da gündem olacaktır. Başbakan ile vereceğimiz gensorunun içeriği hazırlanıyor. Yasal dinleme tutanakları, Erdoğan Bayraktar’ın açıklamaları, MİT’in 18 Nisan 2003 tarihinde Başbakanlık’a bildirdiği yazı, gensorunun ana hatları olacaktır. Tapeler, önergede yer almasa da görüşmesinde yer alacak. Bu hafta veririz.”

AA