CHP’Lİ HAMZAÇEBİ: İMRALI SÜRECİ CHP İLE PAYLAŞILMALI

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Hükümet’in, İmralı ile olan görüşme sürecini, toplumla veya CHP ile paylaşması gerektiğini ifade etti.

Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de, 10 milyon vatandaşı ilgilendiren 2-B sorunu bulunduğunu ifade etti.

Seçimlerden önce ”2-B Barış Projesi” adı altında bir projeyi taahhüt ettiklerini anımsatan Hamzaçebi, 2-B sorununun Türkiye’nin gündeminden çıkmasını, arazileri kullanan bütün vatandaşların tapularını almasını öngördüklerini anlattı.

Hamzaçebi, seçimlerin ardından buna ilişkin kanun tekliflerini TBMM Başkanlığı’na sunduklarına; Hükümet’in de 2-B sorununu çözmek üzere kanun tasarısı getirdiğine işaret etti.

Teklifleri ile tasarı arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirten Hamzaçebi, ”İkisi de vatandaşın 2-B arazilerinin tapusunu almasını sağlıyordu ancak bizim öngördüğümüz bedel ile tasarı arasında fark vardı. Biz, orman köylülerinin kullandığı bu arazilerinin bedelsiz olarak devrini; şehirlerdeki 2-B arazilerindeki yapıların sahipleri için ise emlak vergi değerini önerdik. 19 Nisan 2011’de kabul edilen kanunla, rayiç bedelin yüzde 70’i satış bedeli olarak kabul edildi” diye konuştu.

Hamzaçebi, kanunun çıkmasından bu yana üzerinden 10 ay geçtiğini anımsatarak, başvuru süresinin 26 Şubat’ta sona ereceğini ancak halen vatandaşların, 2-B arazilerini hangi bedelden satın alacağını bilmediğini kaydetti.

-”10 milyon insanı tedirginliğe itti”-

Rayiç bedelin yüzde 70’i esas alınarak hesaplanan bedelin, vatandaşın alım gücünü aştığını dile getiren Hamzaçebi, Hükümet’in, bunun üzerine bedeli yumuşattığını söyledi. Hamzaçebi, 30 Ocak’ta kabul edilen kanunda, 2-B arazilerinde 400 metrekareye kadar olan kısım için rayiç bedelin yüzde 70’i yerine yüzde 50’sinin esas alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

”Hükümet, ilk çıkan kanundaki yanlışlığı kısmen kabul ederek bedelde yumuşatmaya gitti. Maliye Bakanı’nın dünkü açıklamasından anlaşıldığına göre, bedelde yumuşamaya gitme yerine taksit sürelerinin uzatılması yönünde bir düşüncenin Hükümet’in gündeminde olduğu anlaşılıyor. Süredeki uzatım ihtiyacı, bedelin yüksekliğinden kaynaklanıyor. Bedel yüksektir. Gelin, bu sorunu çözelim. Bu bedelde Hükümet ısrar etmesin. Vatandaşımızın alım gücünü aşan bir bedel söz konusudur.

Beykoz 2-B konusunda çok iyi örnektir. Beykoz’da 2-B arazileri üzerinde, aylık bin liranın altında olanlar toplam 2-B arazilerinde yaşayan vatandaşların yüzde 46’sıdır. Aylık ortalama bin 500 lira altında geliri olanların 2-B nüfusuna oranı yüzde 76’dır. Beykoz doğal sit alanıdır. Kimse, vatandaşın hemen buraya bir gökdelen dikeceğini zannetmesin, imar durumu kısıtlı. Kısıtlı arazide, alım gücü olmayan vatandaşın alım gücü üzerinde bir satış bedeli doğru olmamıştır. 2-B arazileri için 5 yılda 10 eşit taksitle ödemeyi öngörüyoruz. Emlak vergi değeri üzerinden bu araziler, ilgili vatandaşlara satılmalıdır. Bu arazileri yatırım amaçlı elinde bulunduranlar, bu arazilerde, sanayi, turizm tesisi kuranlar emlak vergi değeri üzerinden değil rayiç bedel üzerinden satın almalıdır. Hükümet’e çağrıda bulunuyorum, 10 ay geçmesine rağmen 2-B’de fiyatların belli olmaması, 10 milyon insanımızı büyük tedirginliğe itti. Bunu sona erdirelim. 26 Şubat’ta sona erecek başvuru süresi, Bakanlar Kurulu kararıyla 2 ay daha uzatılmalı, bu süre içinde gerekli yasal düzenlemeyi yapar, bu yanlışı düzeltiriz. Bu konuları kapsayan kanun teklifini, gelecek hafta sunacağız.”

-”Hükümet’in bir çözüm üretip üretmeyeceği”-

Hamzaçebi, daha sonra gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Terörün sona ermesini, kanın durmasını bütün vatandaşların isteyeceğini dile getiren Hamzaçebi, kimsenin terörden, kan akmasından yana tercihte bulunamayacağını kaydetti.

Hamzaçebi, ”Çözümü herkes arzu eder. Önemli olan, bu süreçten Hükümet’in bir çözüm üretip üretmeyeceğidir. Bizim daha önceki önerilerimiz geçerlidir. Hükümet’in, İmralı ile olan görüşme sürecini, toplumla veya CHP ile paylaşması gerekir. Paylaşım, saydamlığı ve insanların kafalarındaki endişelerin ortadan kalkmasını sağlar. Aksi halde görüşmelerin içeriği sonsuza kadar kapalı olursa, toplumdan, ana muhalefetten gizlenirse buralarda herkesin tereddütü artar” diye konuştu.

İmralı’ya gidecek heyetin kimlerden oluştuğunun değil, içeriğin, nelerin konuşulduğunun, neler üzerinde mutabakata varıldığının önemli olduğunu kaydeden Hamzaçebi, ”Ya başkanlık sistemi ya da terör şeklindeki bir seçenek, bu görüşmeler sonunda toplumun önüne konursa bunu herkes reddedecektir. Toplum, bu iki seçeneğe mahkum olmadan Kürt sorununu çözecek, birikim, idare ve isteğe sahiptir” dedi.

Hamzaçebi, Danıştay ve Yargıtay Başkanlarının açıklamalarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, bunların, oldukça gecikmiş tepkiler ve açıklamalar olduğunu belirtti. Ancak ”niye geciktiniz” diye sormayacağını, bunları iyiye yormak istediğini kaydeden Hamzaçebi, ”Bu aşamaya gelmelerini önemsemek isterim. Sadece bu konuda değil kuvvetler ayrılığını zedeleyen birçok konuda görüş beyan etmeleri, kamuoyu oluşturmaları gerekir” diye konuştu.

AA