CHP’LI HAMZAÇELEBI: EĞER BÖYLE BIR DINLEME YAPILMIŞSA DERHAL BU SORUŞTURULMALI

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 7 bin kişinin dinlendiğine ilişkin “Eğer böyle bir dinleme yapılmışsa derhal bu soruşturulmalı, bunun üzerine gidilmelidir” dedi.

Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti’nin 12 yıl önce “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar” diyerek iktidara geldiğini, şimdi bu 3 Y’nin yavruladığını, yanında dördüncü Y olarak “yalan”ın geldiğini öne sürdü.

Hükümetin son dönemde çıkardığı yasaların yasaklar içerdiğini savunan Hamzaçebi, “Büyük yolsuzlukları örtmek için büyük yasaklara ve büyük yalanlara ihtiyaç vardır. Yasak düzenlemelerinin TBMM’den geçtiğini görüyoruz, bir kısmı da görüşmeye devam ediliyor” dedi.

Bu yasakçı düzenlemelerin “medyayı ve sosyal medyayı kontrol altına almak; kamuda sürgün, tayinler yoluyla ya da HSYK ve dershaneler yasası gibi düzenlemelerle tüm bürokrasi kadrolarının AKP’lileştirilmesini” hedeflediğini söyleyen Hamzaçebi, “Bütün bu düzenlemelerin hedefi, 17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk soruşturmasının üstünü örtmektir” şeklinde konuştu.

Hükümetin ve Başbakan’ın “yolsuzluk mağduru AKP hükümet” tablosu sergilediğini öne süren Hamzaçebi, “Yolsuzluklardan mağduriyet çıkarmaya çalışan bir hükümet herhalde dünya siyaset tarihinde yoktur” diye konuştu.

Yasakçı düzenlemelerin TBMM’den “ellerin kaldırılmasıyla” geçtiğini ifade eden Hamzaçebi, “Meclis’in, 12 Eylül Milli Güvenlik Konseyi’nden pek farkı kalmamıştır” ifadesini kullandı.

“Camide içki, Kabataş yalanlarının Başbakan tarafından Türkiye’nin gündemine sokulduğunu” savunan Hamzaçebi, “Bütün bunları söyleyen Başbakan, Gezi eylemlerinde yaşamını yitiren 7 kişiye Allah’tan rahmet dilemiyor, gözü çıkanlara geçmiş olsun denmemiştir” diye konuştu.

-Yasal düzenlemeler

HSYK düzenlemesinin yasalaştığını anımsatan Hamzaçebi, “Sayın Cumhurbaşkanı lütfen internet yasasında olduğu gibi hükümete tavsiyede bulunmayı bir kenara bırakın, Anayasa’ya aykırılığı çok açık olan bu yasayı bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye iade edin” çağrısında bulundu.

Yasanın Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girmesi durumunda, CHP’nin yasayı yeniden Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini bildiren Hamzaçebi, yasanın, bir çok kısmının anayasaya aykırı olduğunu, hukuk devleti ilkesinin bu düzenlemeyle ortadan kaldırıldığını savundu.

Dershanelerle ilgili tasarının kabul edilmesi durumunda Milli Eğitim Bakanlığı’nda merkez ve taşra teşkilatında, Müsteşar ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı dışında herkesin görevlerinin sona ereceğini belirten Hamzaçebi, “Tasarı, yaklaşık 100 bin kişinin görevini sona erdiriyor, onları tasfiye etmeyi amaçlıyor. Bunun hiçbir makul, objektif gerekçesi ortaya konulmamıştır. Buna herkesin demokratik tepkisini ortaya koyması gerekir. Sıra üniversitelere de gelecek” dedi.

MİT teklifinin son derece sakıncalı düzenlemeler içerdiğini söyleyen Hamzaçebi, MİT’in, teklifle ilgili sadece komisyonun iktidar milletvekillerine bilgi vermesini eleştirdi.

MİT belgelerinin yayınlanmasıyla ilgili yasakların genişletilmesini doğru bulmadıklarını bildiren Hamzaçebi, bu konudaki mevcut düzenlemenin yeterli olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan’ın “cemaati hedefine koyarak ‘Haşhaşiler’ benzetmesi yaptığını” belirten Hamzaçebi, şimdi Saidi Nursi üzerinden bir özür dileme girişiminde bulunduğunu öne sürdü. Hamzaçebi, “1940’larda CHP döneminde yasaklanan bir kitabı ‘tarihi bir belge açıklayacağım’ diyerek açıklamaya çalışıyor. Sayın Başbakan önce ‘Haşhaşiler’ diye suçladınız, ne oldu da buradan çark etmeye başladınız? Seçimler yaklaşıyor, bu cemaat size oy vermeyecek endişesine mi kapıldınız” diye konuştu.

Başbakan’ın “yeniden Menderes’in ipine sarıldığını” ifade eden Hamzaçebi, “Sayın Başbakan, Menderes çocuklarına ‘ticaretle uğraşmayın’ öğüdü vermişti. Eğer Menderes’in mirasına sahip çıkacaksanız bu öğüdü siz de kendi çocuklarınıza uygulayın. Onun tarıma, çiftçiye yaptıklarına sahip çıkın” dedi.

-Sorular

Hamzaçebi, bir soru üzerine, internetle ilgili düzenlemeleri içeren kanunun iptal dilekçesine ilişkin çalışmalarının sürdüğünü, bu çalışma tamamlanınca Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açacaklarını bildirdi.

7 bin kişinin dinlendiğine yönelik haberlerin anımsatılması üzerine Hamzaçebi, şunları söyledi:

“7 bin kişinin dinlendiğine yönelik iddia elbette önemli. Böyle bir tespit varsa bunun üzerine gidilmesi gerekir. Ancak hükümete şunu sormak istiyorum: 7 bin kişinin dinlendiğine ilişkin tespit bugün mü sizin tarafınızdan öğrenilmiştir yoksa sizin tarafınızdan biliniyordu da konjonktür bunu gerektirdiği için mi şimdi bunu basınla paylaştınız? Birkaç yıl önce Ulaştırma Bakanı ‘dinlemeyi önlemek mümkün değildir. Herkes dinleniyor, konuşmalarınızda sakınca yoksa sorun yok ‘ gibi anlayış sergilemişti. O anlayışı sergileyenlerin bugün 7 bin kişi dinleniyor gibi bir iddiayı ortaya atmalarını büyük bir çelişki olarak görüyorum. Eğer böyle bir dinleme yapılmışsa derhal bu soruşturulmalı, bunun üzerine gidilmelidir.

Kısa süre önce CHP Genel Merkezi’nin dinlendiği iddiaları vardı. Bazı iş adamlarının ve CHP’li milletvekillerinin dinlendiği ve fişlendiği medyada yer aldı. Hükümet bu konuda hiçbir adım atmadı. Sayın Başbakan, Genel Başkanımıza yönelik olarak ‘ey Kılıçdaroğlu senin nefes alışını bile izliyorum’ demişti. Bütün bunlar, bütün dinlemelerden hükümetin haberi olduğunu gösteriyor. Haberinin olmadığını düşünmüyorum. Bu soruşturma yapılmalı ama bu dinlemelere müsaade eden, bunlara ses çıkarmayan, göz yuman kamu görevlileri, bakanlar hakkında da gerekli soruşturma yapılmalıdır.”

Hamzaçebi, bazı yasaların oylamasında red oyunun az çıkmasıyla ilgili sorular üzerine, “Önemli olan siyasi partinin hangi tavrı aldığıdır. 20 kişi ile de yüz kişi ile de bu İçtüzüğün verdiği imkanları kullanabilirsiniz” dedi.

AA