Niyet kötü olunca…

Amaç millet falan değil, “koltuk” olunca…

Mızrak çuvala sığmıyor…

Topuklu’nun Gaziantep adayları baklayı ağzından kaçırmış…

Nasıl bir işbirliği içinde olduklarını deşifre etmeye devam ediyorlar…

HDP’lilere diyor ki Topuklunun adamı: “İkinci turda birlikte çalışacağız!”

*

Başından beri art niyetliydiler…

Mesele MHP’nin iktidar olması falan değildi…

Mesele Ülkücülere aş, iş, iktidar falan değildi…

Mesele “parti parti gezen bir ihtiras”ın bir koltuğa oturması idi…

Oturdu…

Tarla tarla dolaştırdığı eski Ülkü devlerini de kapı dışında bırakıverdi!

*

Başından beri bir “proje”ydi…

Başından beri “engel” görülen MHP’yi etkisiz hale getirmek, “milli irade”yi darmadağın etmekti amaç…

Lakin onun “Korkunç egosu”nun tatmin olması mümkün değildi…

Kürtçülere teslim olmuş Dersimli ile, PKK’linin serbest kalmasını isteyen Karamollaoğlu ile, terör uzantısı PKK/HDP ile işbirliği yapmak dahil her şey onun için mübahtı…

Kripto FETÖ’cülerle, CIA uzantısı danışmanlarla, ABD-Kandil ağızlı programlarla yola çıkması proje gereğiydi…

Bir gün Ahlatlı, bir gün Selanikli, bir gün Diyarbakırlı çıkması tesadüf değil…

Olan oldu, kendine yüzbin imza da buldu…

Şimdi Anadolu kadınının masum tülbenti ile “devrim” naraları atıyor!

Bunların hiçbir siyasi ve ekonomik programı yok…

Bunun bellemek lazım…

Özelleştirilen şeker fabrikalarını geri alma vaadinde bulunup “TRT’yi satmaya” kalkan bu kafanın nasıl bir kalkınma modeli olabilir?

Ordu komutanının apoletini sökmeye cüret eden zihniyetin nasıl bir demokrasi ve hukuk modeli olabilir?

Topuklu/Dersimli/Temel/Demirtaş dörtlüsünün tek hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır!

Çünkü Erdoğan, MHP ve Bahçeli’nin çizgisinde “milli irade”nin emrindedir.

Onu iktidardan indirip 15 Temmuz öncesinin kirli tuzaklarına çekmek amacındalar!

Bunun önündeki en büyük engel de Bahçeli ve MHP olduğu için topyekün saldırmaktadırlar…

Bunların öteden beri cibilliyetleri budur!

*

Milliyetçi-Ülkücü Hareket mensuplarını uyarıyorum:

Demokrasi kılıflı, Erdoğan’ı devirmek amaçlı, memleketi “yeni bir sistem kaosu”na sokmak amaçlı bu tuzak projeye Milliyetçi-Ülkücü Hareket mensuplarının takılmaları büyük bir gaflettir!

“Milletvekilliğinde oyum MHP’ye ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermem” lakırdısı ihanettir…

Cehalettir, kurulan tuzağın farkına varmamaktır…

Erdoğan’ın Diyarbakır’da geldiği şu noktayı iyi düşünün:

“Kürtlerin bir tek devleti vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti’dir!”

AKP’nin kurmaylarını, teşkilat mensuplarını ve bazı yancı basın mensuplarını da ikaz ediyorum.

Bu bitip tükenmeyen ve kirli hesaplarınızı alt üst eden MHP düşmanlığından vazgeçin!

Devletin istiklal ve istikbalinin garantisi MHP’dir!

Ve siz Sayın Cumhurbaşkanı, etrafınızı saran bu “nifak cephesi”nden kurtulunuz…

Beslediğiniz bu cephe ayaklarınıza kurşun sıkıyor!