ÇIÇEK, FRANSA ANAYASA KONSEY BAŞKANI DEBRE’YI KABUL ETTI

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin dostları ve müttefikleriyle yaşanabilir bir dünya inşası için birlikte olmak istediğini ifade ederek, “Bunun en stratejik kararı AB’ye Türkiye’nin tam üyeliğidir. Fransa’dan da bu yönde çok ciddi bir destek ve katkı bekliyoruz” dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin dostları ve müttefikleriyle yaşanabilir bir dünya inşası için birlikte olmak istediğini ifade ederek, “Bunun en stratejik kararı AB’ye Türkiye’nin tam üyeliğidir. Fransa’dan da bu yönde çok ciddi bir destek ve katkı bekliyoruz” dedi.

Çiçek, Fransa Anayasa Konsey Başkanı Jean-Louis Debre’yi kabulünde yaptığı konuşmada, iki ülke arasında uzun yıllara dayanan dostluk ve yakın işbirliği bulunduğunu ifade etti.

“İlişkilerin bu kadar geçmişi olunca zaman zaman inişler çıkışlar olur, kırılma noktaları…” ifadesini kullanan Çiçek, “Bunlar ufak yol kazalarıdır. Ona takılıp kalmamak, geleceğe bakmak lazım. Zannediyorum şimdi içinde bulunduğumuz nokta da böyle bir zaman dilimi” dedi.

Çiçek, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’nin ziyaretine değinerek, bu ziyarette 10 ayrı konuda mutabakata varılmasının önemine dikkati çekti. Çiçek, bunlar Meclis’e geldiğinde öncelik verip, bir an evvel bunların onaylanması hususunda yoğun bir çaba içerisinde olunacağını ifade etti.

İki ülke ilişkileri bakımından kısa bir süre evvel sorun olan hususun konsey tarafından Türkiye’yi memnun edecek bir şekilde sonuçlanmış olmasının bugün gelinen sevindirici noktanın en belirleyici faktörü olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti:

“Parlamentoların görevi bellidir. Parlamentoların tarih yazmak gibi bir görevi yok. Bu söz bana ait değil, benim de kabul ettiğim bir sözdür. Sizin kültürünüzden eski başkanlardan birisine ait bir söz. Biz tarih yazmayız. Biz ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine yasama organları olarak katkı vermeye çalışırız. Bunun bir defa daha sizler tarafından da o kararla teyit edilmiş olması sevindiricidir. İnanıyorum ki bir daha benzer yol kazalarını yaşamayız. Sizin verdiğiniz o karar gerçekten birçok konuda örnek bir karardır. Yol açan bir karardır. Nitekim arkasından AİHM’den bir karar çıktı aynı şekilde. Yine size ait bir mahkemeden verilmiş bir karar. Bunları yanyana getirdiğimizde zannediyorum bundan sonraki ilişkiler açısından yargının görüşü de ortaya çıkmış oldu. İlişkilerimiz bundan sonra daha büyük bir hız kazanacaktır. Bu ziyaretiniz de bu manada bizim açımızdan son derece önemli bir ziyarettir.

Türkiye olarak bu türlü tarihi sorunları elbette tarihçilere, bilim adamlarına bırakmak ama siyasetçiler, siyaset yapanlar olarak bugün ve gelecekte tüm ülkelerle tüm toplumlarla, halklarla daha sağlıklı, daha düzenli ilişkiler kurmak noktasında bir çabanın içerisindeyiz. Bu yönde de sorunların aşılabilmesi bakımından tarafları cesaretlendirici, teşvik edici ve ilişkileri daha artırıcı bir çabanın, gayretin içerisinde olmamız lazım. Teknik bir tabirle ifade etmek gerekirse biz bu türlü ilişkilerde adil hafıza oluşturulmasını arzu ediyoruz. Birlikte hafızalar barışı ya da adil hafıza oluşturulması noktasında bir çabanın içinde olsak zannediyorum gelecek için daha hayırlı, daha doğru olacaktır.”

-“Türkiye terör konusunda çok acı çekti”

Çiçek, parlamentonun en eski 7, 8 üyesinden biri olduğunu ifade ederek, “Söylemlerimizde zaman zaman iç politika dinamikleri bize bazı şeyleri telkin eder, iç politikada bunları söyleriz. Ama bunun ötesine bu işleri götürmemek lazım. Zannediyorum sizde de seçimler sebebiyle farklı atmosferlerde farklı açıklamalar olabilir. Ama onun ötesine taşımazsak bu ilişkiler daha sağlıklı olur diye düşünüyorum” diye konuştu.

Hak, özgürlük, eşitlik ve adalet gibi kavramlara dikkati çeken Çiçek, bu değerlere en fazla zarar veren gelişmelerin başında terör olgusunun geldiğini kaydetti.

Türkiye’nin terör konusunda çok acı çektiğini ve terörün her türlüsünün sıkıntılarını yaşamış bir ülke olduğunu vurgulayan Çiçek, Türkiye’nin terör konusunda bunu çok yönlü sonlandırabilmek bakımından bir çabanın, gayretin içerisinde olduğunu söyledi. Çiçek, “Dost ve müttefik ülkelerden de sürece katkı vermelerini bu çabaları cesaretlendirmelerini… Ayrıca sadece Fransa ile ilgili değil, her ülkeyle terörle mücadele konusunda birlikte imzaladığımız birçok anlaşma var. Orada bir kural var. Bana göre altın kural. ‘Ya yargıla, ya iade et.’ Bu kural eğer hayata geçirilebilirse insanlık olarak yaşadığımız bir kısım acıları yaşamayız diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

-“Tarihin yasayla yazılmaması gerekiyor”

Fransa Anayasa Konsey Başkanı Jean-Louis Debre, Çiçek’in, “Türkiye’den olumlu düşüncelerle ayrılması” temennisine değinerek, Türkiye’den “acaba bir daha ne zaman geleceğim” hissiyle ayrılacağını söyledi.

Bunun üzerine Çiçek, gülerek, “Her zaman bekliyoruz” dedi.

Debre, Türkiye’nin kendisi için hem çeşitliliği hem tarihi hem kültürü hem de coğrafi konumu bakımından hayranlık uyandıran bir ülke olduğunu söyledi.

“Siyasetçi olarak veya artık siyaset içinde değilsek bile hiç durmadan geçmişi, tarihimizi yeniden irdelemek ya da onu yeniden yazmak bunu bırakmamız gerekiyor” diyen Debre, şunları söyledi:

“Hiç kuşkusuz kesinlikle tarihin yasayla yazılmaması gerekiyor. Zaten halkların tarihleri o kadar karmaşık, zor ki bunu ancak tarihçilere ve araştırmacılara bırakabiliriz. 1915 olaylarıyla ilgili tam da tutumum Ulusal Meclis Başkanı iken bu olmuştu. O zaman da tarihi kanunla yazamayacağımızı söylemiştim. Bu tutumum şu anda aynen geçerliliğini koruyor. Bizim rehberimiz olması gereken özgürlük hedefimiz, iddiamız, herkesin fikirlerini rahatça ifade edebilme olasılığı yasa yapıcılarına şunu gerekli kıldırıyor; yasalarla tekrar tarihi yazmamak ya da tekrar tarihe dönmemek. Ben artık siyaset yapmıyorum ama seçimler yaklaşırken o siyasetçilerin benimsedikleri konuşmalara da uzak duruyorum. Eğilimlerden uzak duruyorum. Mesafeli duruyorum. Çünkü onlar oy almak için farklı davranabiliyorlar. Daha şirin görünmek için geçmişte yaşananlara dönebiliyorlar. İki ülke halklarının geleceğine doğru bir hizmette bulunulmuyor böyle davranılarak aslında.”

Debre, Türkiye’nin AB adaylığına da değinerek, “AB ‘ye doğru almış olduğunuz yol -bunu yargılama durumunda değilim- şunu gerektiriyor; Birbirimizin kanunlarını ve yargı sistemimizi daha iyi bilmemizi gerekli kılıyor” dedi.

Türkiye’nin özgürlükler ve hukuk devletinin daha da iyi yerleşmesi için uzun yıllardan beri sarfettiği çabaları anlamaları ve takdir etmeleri gerektiğini belirten Debre, şöyle devam etti:

“Bu bize düşen görev. Size düşen görev ise iki ülke arasında düzgün ilişkiler kurmamızı istemeyenlerin yaptıkları üzerinde durmamanız ve tarihi yeniden yazmak isteyenlerin yapktıkları üzerinde. Özellikle Türk tarihini yeniden yazmak isteyenlerin. Biz içtihatımızı değiştirmeyeceğiz. Anayasa Konseyi olarak bu kararımızı verirken bizim görevimiz hiç bir şekilde 1915 olayları üzerinde bir yargıda bulunmak değildi.”

Debre, General Degol siyasi geleneğinden geldiğini ifade ederek, “Kendisi hep şöyle düşünmüştür. AB’yi hiç bir şekilde Türkiye olmaksızın inşa edemeyiz. Belki katedilecek yol, kolay bir yol değil ancak irade, iddia var. Cumhurbaşkanlarımız hem Chirac hem de Hollande bunları teyit etmişlerdir. Her ikisi de farklı siyasi geleneklerden gelmiş olsalarda aslında Avrupa, Avrupa’nın inşasıyla ilgili vizyonları aynıdır ve o vizyonda şudur, ‘Avrupa Türkiyesiz veya Türkiye’nin olmadığı bir Avrupa inşa edilemez” diye konuştu.

-“Siyaset yapan insanlar tarihi bilmeli”

Tekrar söz alan Çiçek, siyaset yapan insanların tarihi bilmeleri gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ancak tarihi bilmek durumunda olan siyasetçiler kapanmış yaraları tekrar açmak, tekrar önümüze yeni yeni sorunlar çıkarmak değil, geleceği daha sağlıklı bir şekilde inşa etmek için tarihe bakarlarsa doğru iş yaparlar. Geri kalanlar neyin, nasıl olduğu tarihçilerin işidir. Böyle yaparsak daha yaşanabilir bir dünya ortaya koymuş oluruz. değilse herkesin herkese söyleyeceği birçok şey bulunur. Türkiye olarak biz dostlarımızla, müttefiklerimizle yaşanabilir bir dünya inşası için birlikte olmak istiyoruz. Bunun en stratejik kararı, AB’ye Türkiye’nin tam üyeliğidir. Bu bizim 63’ten beri takip etmeye çalıştığımız bir politikadır. Fransa’dan da bu yönde çok ciddi bir destek ve katkı bekliyoruz. Bazı fasılların açılamamış olması şimdi biraz gevşedi ama yetmez. Bir fasıl açıldı. Diğerleriyle ilgili dostlarımız neden engel çıkarır bunu anlamakta zorlanıyoruz. Türkiye zaten Avrupa ülkesidir. Yadırgadığım husus halen bunun tartışılır olmasıdır.”

AA