Dolar 32,5697
Euro 34,9942
Altın 2.451,49
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

ÇIÇEK: TABIRI CAIZSE KARA KIŞTA BIR SEÇIM YAPTIK

ÇIÇEK: TABIRI CAIZSE KARA KIŞTA BIR SEÇIM YAPTIK
03/04/2014 16:23
A+
A-

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’de Anayasa Mahkemesinin Twitter ile ilgili verdiği kararın doğru bir karar olduğunu söyledi.

Polonya’nın başkenti Varşova’da temaslarını sürdüren Çiçek, TRT ve Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Her olaydan yeni bir kavga yeni bir tartışma çıkarıldığına değinen Çiçek, “Dengeye oturtamadığımız kavramların bir tanesi güvenlik ve özgürlük dengesidir. Biz düşündük ki güvenlik tabiatıyla önemlidir. Güvenlik olmadan özgürlüklerin kullanılması çoğu zaman mümkün değil. O zaman güvenliği esas alalım, özgürlük de olabildiği kadar olsun. Verilenle herkes yetinsin gibi bir anlayışla 80 sonrası böyle bir düzenleme yaptık. Bunun en somut örneği bizim Anayasamızdır ve ona dayalı çıkarılmış konunlardır ama Türkiye, Avrupa Birliği süreci ile birlikte özgürlük ve güvenliği ya o, ya o tarzındaki bir açmazdan kurtarıp hem güvenlik hem özgürlük yönünde bir denge oturtmaya çalıştık ama halen yine de denge güvenlikten yanadır. Özgürlükleri yeteri kadar belli bir noktaya getiremedik” dedi.

-Özürlük ve sorumluluk dengesi

Günümüzde yükselen değerlerin başında demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin geldiğini ancak Türkiye’nin özgürlük ve sorumluluk dengesi konusunda yeni bir açmazla karşı karşıya geldiğini ifade eden Çiçek, sözlerini söyle sürdürdü:

“Şimdi kime sorarsınız sorun, her istediğini yapma anlamında anlıyor özgürlüğü. Benim özgürlüğüm var, her şeyi yaparım gibi. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde ucu açık her şeyi istediği gibi kişinin yapabildiği bir özgürlük anlayışı yok. Özgürlük var ama aynı zamanda bu özgürlüğü kullanan kişilerin de sorumluluğu var. Dolayısıyla özgürlüklerin uluslararası hukuktan doğan bir kısım sınırlamaları da var. Neye göre sınırlayacağız. Altına imza koyduğunuz evvela insan hakları sözleşmesine göre. Bunu yorumlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlına göre ve Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere göre. Özgürlüğü kullanan insanlar, başkalarının hak ve özgürlüklerini ihlal etmemesi lazım.

Özel hayatını ifşa etmemesi lazım. İnsan onuruna dikkat etmesi gerekir. Başkalarının onurunu kıran, rencide eden, hakaret eden özel hayatını girerek onu kamu oyu önünde ifşa eden bir özgürlük anlayışı bugün kabul edilebilir bir husus değildir. Maalesef, Türkiye ile ilgili uygulamalar bakımından Twitter’in bu manada veya sosyal medyanın bir bölümünün bu konularda yeteri kadar hassasiyet göstermediğini hepimiz biliyoruz. Özellikle seçim ortamında da Twitter ile ilgili alınan bazı yargı kararlarının uygulanması bu tartışmayı gündeme getirdi. Anayasa mahkemesi bu konuda bana göre doğru bir karar verdi.”

“Herkes özgürlüğünü kullanacak, herkes özgür olacak ama başkasının haysiyetini rencide etmeyecek, onurunu kırmayacak, özel hayatını ifşa etmeyecek. Başkaca değerleri de tahrip anlamında kullanılmayacaktır” diyen Çiçek, bunun dengede tutulması durumunda sosyal medya da olabildiğince özgür alanda faaliyet göstereceğini, buna karşılık da yalan yanlış haberlerle veya özel hayatın gizliğini ihlal ederek, insanları toplumda yaşayamaz, rahatsız eden tavırlardan davranışlardan da kaçınmış olacağını kaydetti.

”Bu karar bu manada özgürlük ve sorumluluk dengesi açısından hepimizin dikkat etmesi gereken husustur” ifadesini kullanan Çiçek, özgürlüğün var olduğunu ancak özgürlüğü kullananların da sorumlulukları bulunduğuna dikkati çekti.

-2014 Yerel Seçimleri

Türkiye’de önemli bir seçimi geride bırakıldığını anımsatan Çiçek, seçimde vatandaşların gösterdiği olgunluğu takdir ederek, Türk halkının Türk milletinin, Türk seçmeninin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının demokratik olgunluğunu tüm dünyaya bir defa daha gösterdiğini vurguladı.

Bu defa yapılan seçimlerin çok farklı olduğunu ifade eden Çiçek, ”Çok sert tartışmalar oldu. Tabiri caizse kara kışta bir seçim yaptık. Meteorolojik iklim son derece müsaitti, ılımandı ama siyasi iklim son derece sertti, fırtınalıydı. Öyle bir tartışma ortamından geçen toplumla, pazar günü yaptığı seçimde son derece mutedil, son derece sağduyulu bir seçim yaptık” şeklinde konuştu.

Milletin demokrasiyi benimsediğini, demokrasiden yana tavır ortaya koyduğunun altını çizen Çiçek, bundan dolayı vatandaşlara teşekkür ederek, Türkiye’nin de tüm dünyanın takdirini kazandığını kaydetti.

”Bundan sonra artık seçim tartışmalarını geride bırakmamız lazım, işimize bakmamız lazım, önümüze bakmamız gerekiyor. Bunu yaparken evvela seçim sonuçlarını hepimiz teker teker iyi değerlendirmemiz lazım. ‘Millet ne mesaj verdi, ne istikamet gösterdi. Başkaları baksın ben bakmayayım. Bu millet filanca partiye yol tayin etti. Ötekilerini gözardı etti’ gibi bir yaklaşım içinde olmayalım” diyen Çiçek, seçimlerden çıkaracak dersler olduğunu kaydetti.

”Şunu da tespit etmeliyiz ki milletimizin olgunluğu siyasetçilerden çok daha öndedir. Bu da demokrasinin en önemli teminatıdır” diyen Çiçek, siyaset bilimi ve siyaset sosyolojinin de bu seçimleri değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Her partinin aldığı sonuçların Türkiye haritasına işlendiği takdirde bunun kendilerine sorumluluk yüklediğini ifade eden Çiçek, “Bu haritayı okumamız için vatandaşın iradesine saygı duymamız gerekiyor. Bu harita bize siyasetteki önceliklerimizi, üslubumuzu, içeriğini ve siyasi ilişkilerimizi yeni baştan gözden geçirmemiz bakımından bize çok ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bunları gözardı eder de aynen 30 mart öncesinde olduğu gibi, sadece seçim tartışmaları, parti tartışmaları yapar isek, o takdirde bu okumayı doğru yapamazsak, siyasi sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemiş oluruz. Sağlıklı bir siyasi yapıyı oturtamamış oluruz” şeklinde konuştu.

-Tansiyonun düşmesi lazım

TBMM Başkanı Çiçek, bu bağlamda seçmenin verdiği mesaja iyi bakılması gerektiğini kaydederek, “Tabiatıyla bunu okurken de biraz tansiyonun düşmesi gerekiyor. Seçim öncesi tansiyonla arka arkaya iki seçimi yapamayız. Türkiye’nin itidale bu manada soğukkanlı davranmaya ve biraz tansiyonu düşürmeye ihtiyaç var” dedi.

Tansiyonun düşmesi gerektiğini, 30 Mart’ın geride kaldığını, iş dünyasının ve vatandaşların beklentisinin olduğunu, dış politikada seçimlerden dolayı üzerine yoğunlaşılamayan Türkiye’nin ilgilenmesi gereken konuların bulunduğuna işaret eden Çiçek, bundan sonra dikkatin ve enerjinin bu tarafa yönelmesi gerektiğini belirtti.

Herkesin kendi işine bakması gerektiğinin altını çizen Çiçek, şöyle konuştu:

“Herkes kendi işine bakmalıdır. Bunun altını çiziyoruz. Herkes kendi işine bakmayıp da başkalarının işine bakınca Türkiye ‘de kaos yaşıyoruz. Bu seçimlerin bir özelliği sadece partiler arasında bir seçim olmadı. Görevi siyaset olmadığı halde ya da siyasetin ön kısmında gözükmediği halde bizatihi siyasetin içerisine girmiş olan kayıt dışı siyasi unsurlar da bu seçimde çok faal rol aldı. Bu ise Türkiye’de siyaseti yapılamaz hale geldi. Siyaset daha karmaşık hale geldi. Onun için herkes kendi işine baksın. İster sosyal gruplar ister sosyolojik gruplar, isterse resmi kurumlar, anayasal kuruluşlar. Herkes kendi işini yapmalı ve herkes kendi işini doğru yapmalı, hukuk çerçevesinde yapmalı.”

TBMM Başkanı Çiçek, bu seçimler vesilesiyle hukukun öneminin herkesin anladığını ve seçimin hukukun göz önünde bulundurulması gerektiğini ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.

aa