Dolar 32,5873
Euro 34,7878
Altın 2.509,51
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

DAVUTOĞLU: AYLA’NIN CANSIZ BEDENİ HEPİMİZE UYARI

DAVUTOĞLU: AYLA’NIN CANSIZ BEDENİ HEPİMİZE UYARI
04/09/2015 17:39
A+
A-
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Congresium’da devam eden B20 Türkiye Konferansı’nda konuşama yaptı.
Başbakan Davutoğlu, “Eminim hepiniz Aylan’ın, 3 yaşındaki Suriyeli bebeğin cansız bedenini görmüşsünüzdür. O cansız beden hepimiz için bir uyarı sinyali.
Davutoğlu, “Mültecilerin kendi evlerinde kalabilecekleri, bu kadar çok sayıda göçmenin olmayacağı bir çözüm öneriyoruz. Ancak kimseye sesimizi duyuramadık. Belki kendi ulusal güvenliğimizi düşündüğümüzü zannettiler. Hayır, Türkiye kendini koruyabilir, Türkiye sınırlarını koruyabilir. Zaten herkes gördü, gerek olması durumunda DEAŞ, PKK ve tüm terör örgütlerini cezalandırıyoruz. Türkiye ile kötü niyetleri olan herkese karşı kendimizi savunabiliriz. Ama Suriyelileri, Suriye halkını kim koruyacak? 4 yıldır uyarıyoruz. Srebrenitsa’daki gibi olaylar oluyor, olacak eğer Suriye’de güvenli bir bölge olmazsa diyoruz. Bugün artık beraber hareket etme zamanıdır” diye konuştu.

“O CANSIZ BEDEN HEPİMİZ İÇİN BİR UYARI SİNYALİ”

Başbakan Davutoğlu, “Eminim hepiniz Aylan’ın, 3 yaşındaki Suriyeli bebeğin cansız bedenini görmüşsünüzdür. O cansız beden hepimiz için bir uyarı sinyali. Eğer Suriyeli çocuklar evlerinde güvende değilse o zaman bizim çocuklarımız da Ankara, Paris, Londra ya da New York’ta güvende olmayacaklardır. Etrafımızda ne olursa olsun, ne tür riskler olursa olsun, bu çocuklar bize geldiğinde, bu baskıcı rejimlerin mağdurları bizim sınırlarımıza dayandığında biz, sınırlarımızı her zaman onlara açacağız, kapılarımız her zaman açık olacak ama daha da önemlisi, kalplerimiz bu trajedilerin, bu dramın mağdurlarına her zaman açık olacak. Buradan, Ankara’dan, şu anda en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan bir ülkeden, tüm dünya liderlerine bir çağrıda bulunmak istiyorum, tüm sorumlu aydınlara, iş dünyasına ve şu anda tatil yerlerinde çok rahat şekilde tatil yapanlara sesleniyorum: Lütfen mültecileri düşünün. Sadece Suriyelileri değil Afrika’dan ve diğer ülkelerden gelen mültecileri düşünün” dedi.

“GEREK OLMASI DURUMUNDA DEAŞ, PKK VE TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİ CEZALANDIRIYORUZ”

Başbakan Davutoğlu, “Son 4 yıldır, daha önce Dışişleri Bakanı olarak, şimdi Başbakan olarak ve Cumhurbaşkanımız da hep beraber dünya liderlerini, Suriye içerisinde bir güvenli bölgeye ihtiyaç olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Mültecilerin kendi evlerinde kalabilecekleri, bu kadar çok sayıda göçmenin olmayacağı bir çözüm öneriyoruz. Ancak kimseye sesimizi duyuramadık. Belki kendi ulusal güvenliğimizi düşündüğümüzü zannettiler. Hayır, Türkiye kendini koruyabilir, Türkiye sınırlarını koruyabilir. Zaten herkes gördü, gerek olması durumunda DEAŞ, PKK ve tüm terör örgütlerini cezalandırıyoruz. Türkiye ile kötü niyetleri olan herkese karşı kendimizi savunabiliriz. Ama Suriyelileri, Suriye halkını kim koruyacak? 4 yıldır uyarıyoruz. Srebrenitsa’daki gibi olaylar oluyor, olacak eğer Suriye’de güvenli bir bölge olmazsa diyoruz. Bugün artık beraber hareket etme zamanıdır” diye konuştu.

“BM GÜVENLİK KONSEYİ SURİYELİLERİ SURİYE’DE NASIL KORUYACAĞINA DAİR KARAR ALMALI”

Başbakan Davutoğlu, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Suriyelileri Suriye’de nasıl koruyacağına dair karar almalı. Kapsayıcı G20, kapsayıcı bir Birleşmiş Milletler demek, kapsayıcı global, kültürel ve ekonomik düzen anlamına da gelir. Eğer bir kültürü izole edecek, tecrit edecek olursanız o zaman o kültürler terör örgütlerinin hedefi olacaktır. Tüm insanlığı, tüm kıtaları ekonomik kalkınmanın, ekonomik stratejinin bir parçası haline getirebilmeliyiz ki güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyüme sağlayabilelim. Dünya liderleri olarak tarihi bir an yaşıyoruz. Jeopolitik hırslara, ideolojik çatışmalara, gençler arasında görülen yüksek işsizliğe karşı bir araya gelme vakti. Gençler arasındaki işsizlik biliyorsunuz ki birçok istikrarsızlığın da sebebi. Gençler arasındaki işsizlik bir ülkede yüksekse o ülkede her tür ideolojik çatışmanın yaşanması mümkün. Türkiye’nin dönem başkanlığında biz bunun öneminin farkındayız” dedi.

“G-20, BÜTÜN BU KONULARIN ELE ALINDIĞI BİR PLATFORM OLABİLİR”

Başbakan Davutoğlu, “G-20 tüm krizler açısından bir ümit oluşturan, ümit veren platform. Bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri krize etkili bir şekilde yanıt veremiyorlar. Zaten çok kapsayıcı bir yapı da değil, G-20 çok daha kapsayıcı, fazla sayıda insanı temsil ediyor. O yüzden G-20’nin sadece finansal konular için değil, aynı zamanda çatışma kaynakları açısından da etkili bir platform olma ümidi var. G-20’nin finansal, ekonomik, sosyal sorunlar açısından da bir çözüm platformu olma şansı var. G-20, bütün bu konuların ele alındığı bir platform olabilir” diye konuştu.

“SONRAKİ KUŞAKLARIN DAHA İYİ BİR DÜNYASI OLACAK”

Başbakan Davutoğlu, “Tarihi bir dönüşümden geçiyoruz. İnsanlığın geleceği için birlikte hareket edecek olursak sizi şu konuda temin edebilirim ki sonraki kuşakların daha iyi bir dünyası olacak. Bütüncül bir yaklaşım yerine bireysel bir yaklaşım sergileyecek olursak, sadece kendi iş camiamızı, sadece kendi siyasi geleceğimizi bu ülkelerde düşünecek olursak hepimiz kaybedeceğiz. İkinci, üçüncü seçenek yok. Ya kazan-kazan ya kaybet-kaybet. Eğer hepimiz aynı gemideysek, o gemi batacak olursa hepimizin etkileneceğini, kimsenin güvende olmayacağını kabul etmemiz gerekiyor. Bugün dünya ekonomisi entegredir ve kararlarımızın uygulanması konusunda beraber hareket etmemiz gerekiyor. Geçici Bakanlar Kurulu ilk toplantımızda bazı kararlar alarak Bakanlar Kurulumuzun Türk ekonomisi ve siyasetine yönelik uzun dönemli hedeflerle hareket edeceğini gösterdik ki bu yapısal reformlar devam etsin” dedi.