DAVUTOĞLU, BAYDEMİR’İ ZİYARET ETTİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Diyarbakır bütün insanlığın hazinesidir. Bizim ise gözbebeğimizdir. Hükümetimizin bu konuda çok güçlü bir iradesi var. Sayın Başbakanımızın 2005 Diyarbakır konuşması ile başlayan süreçte bütün bu bölgelerin Diyarbakır, bütün Türkiye, hatta bütün insanlara verdiği mesajları hak ve özgürlükler, temel haklar, demokrasi mesajı o gün olduğu gibi bugün de taptazedir. Bu süreç yine Sayın Başbakanımızın da güçlü iradesi ile bütün hükümetimizin benimsediği bir süreçtir.

Bir dizi inceleme için Diyarbakır’a gelen Bakan Davutoğlu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulu Camii’nde kıldıkları cuma namazının ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. Bakanları kapıda karşılayan Baydemir, Bakan Davutoğlu’na ‘Nevruz çiçeği’ olarak da bilinen nergislerden verdi. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Bakan Davutoğlu, selamın barış olduğunu söyledi. Selam veren herkesin ‘sen benden eminsin, ben de senden eminim’ dediğini belirten Bakan Davutoğlu, Diyarbakır’ın her taşı, her taşın üzerindeki her kitabeyi, her kitabenin üzerindeki her harfi korumak, o taşın önemini idrak ederek gelecek nesillere aktarmanın boyunlarının borcu olduğunu ifade etti. Diyarbakır’ın bütün insanlığın hazinesi olduğunu söyleyen Bakan Davutoğlu, “Bizim ise gözbebeğimizdir. Hükümetimizin bu konuda çok güçlü bir iradesi var. Sayın Başbakanımızın 2005 Diyarbakır konuşması ile başlayan süreçte bütün bu bölgelerin Diyarbakır, bütün Türkiye, hatta bütün insanlara verdiği mesajları hak ve özgürlükler, temel haklar, demokrasi mesajı o gün olduğu gibi bugün de taptazedir. Bu süreç yine Sayın Başbakanımızın da güçlü iradesi ile bütün hükümetimizin benimsediği bir süreçtir. Herkesin tam bir bilinç ile bunu sahiplenmesi, selam ile yayınlaştırması lazımdır” diye konuştu.

“ALLAH MUHABBETİMİZİ DAİM ETSİN, ARAMIZA FİTNE FESAT SOKMAK İSTEYENLERE FIRSAT VERMESİN”

Bayramı bayram etmek için onu yaygınlaştırmak gerektiğini ifade eden Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nevruz çiçekleri ile karşıladınız. Nevruz aynı zamanda cemrenin havaya, suya, toprağa düşmesidir. Cemre burada sembolik olarak halkımızdır. Bütün kesimlerimiz arasındaki muhabbettir. Aşkın ateşidir. Cemre Nevruz’da nasıl havaya, suya, toprağa düştüyse, muhabbet cemresi de Diyarbakır’a, Bursa’ya, İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Edirne’ye, Hakkari’ye her yere düştü. Son gelişimizde Diyarbakır’da bir cuma namazı idi, çok terlemiştim, sıcaktı. Ben mendil arandım, daha aramam bitmeden göz hizamda bir mendil bana uzandı. Arka saflardan birisi hissetmiş, ‘Sayın Bakanım biraz önce almıştım, tertemiz’ dedi. Dedim ki, ‘Eğer senin terine bulaşmış olsaydı benim için çok daha kıymetli olurdu’. Çünkü biz terlerimizi terlerimizle karıştırmaya, acılarımızı acılarımızla karıştırarak aynı ağıtları yakmaya ama muhabbeti tahkim ederek geleceğe güzel bir emanet, gelecek nesillere bırakmak üzere geldik.”

Sabah namazını Hazreti Süleyman Camii’nde kıldığını, burada cemaatin kendisinden talebi olduğunu anlatan Bakan Davutoğlu, “Cuma namazını eda ettikten sonra oradaki herkesin, cemaatin talebi Hazreti Süleyman etrafındaki çevre düzenlemesiydi. Hükümet olarak biz ne yapmamız gerekirse zaten Sayın Bakanımız takip ediyor. Ama belediye vilayetimiz ile birlikte dikkat ederseniz Ulu Camii’nde size de, bana da bunu zikrettiler. Hazreti Süleyman’ın manevi makamına layık bir şekilde orası düzenlenirse en kısa zamanda Diyarbakır halkına da çok güzel bir hediye olur. Allah muhabbetimizi daim etsin, aramıza fitne fesat sokmak isteyenlere fırsat vermesin, ama hepimizi de bu toprakların, bu tarihi birikimin, nimetin farkında olarak davranmayı nasip etsin. Çünkü sorumluluk hepimizin üzerinde, herkes hakkını verirse bu konjonktürel bir, yaşanan sıkıntılar bin yıllık tarihte aslında parantez içinde kalması gereken sıkıntılardır. İnşallah bunlar aşıldığında hem bizim ülkemizdeki restorasyon hem bölgemizdeki restorasyon, yeniden imar, yeniden bir düzen inşa etmek faaliyeti başarıya ulaşır. Bu insanlığa da aynı zamanda bir barış mesajıdır” şeklinde konuştu.

“İNŞALLAH BU KEZ MAHCUP OLMAYACAĞIZ”

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir ise, inşa edilen, inşasına başlanan barış sürecinin nihai ve kalıcı bir barışa vesile olması temennisinde bulundu. Baydemir şöyle konuştu:
“Bu kent daha nice 8 bin yıllar medeniyetlere, insanlığa, insanlarımıza ev sahipliği yapar. Gelişinizi bu manada çok değerli buluyoruz. Kentimiz Diyarbakır açısından, ülkemiz açısından, kardeşlik hukukunun inşası açısından çok değerli buluyoruz. Üzülerek ifade etmeliyim ki ülkemizin doğu yakası ile batı yakası, kuzey yakası ile güney yakası arasında bir algıda farklılık, sevinçte ve tasada bir uzaklaşma süreci yaşadık. İnşallah ortak çaba ile hak temelli, özgürlük temelli, eşitlik temelli, adalet temelli, ama bütün bunlarla birlikte yaşam temelli yeni bir süreci yeni bir sayfayı hep birlikte açma imkanına sahip olacağız.

Ve o sayfaya da inşallah barışı, dostluğu, adaleti, hukuku, birlikte yaşamı hep birlikte nakşedebiliriz. Benim inancım şu ki Sayın Bakanım Diyarbakır’ımız ile Ankara’mız arasında inşa edilecek barış köprüleri, Diyarbakır’ımız ile Trabzon’umuz arasında, İzmir’imiz arasında, Çanakkale’miz arasında inşa edilecek barış köprüleri inşallah sadece ülkemizdeki yaşayan bütün dinlerimize, kültürlerimize, çeşitliliklerimize, sizin ifadeniz ile hazinelerimize katkı sunmakla kalmayacak, inşallah bu barış köprüleri kendi içimizde inşa edeceğimiz barış köprüleri inşallah Ankara ile Mahabad arasında, inşallah Bağdat ile Hewler arasında, inşallah Şam ile Kamışlo arasında da, yani Ortadoğu coğrafyasında yaşayan bütün insanlarımız için de, bütün halklar için de barışın zemini, birlikte yaşamın zemini haline dönüşür. Bu itibar ile tarihi bir zaman dilimi içerisinden geçiyoruz. İnşallah bu kez mahcup olmayacağız. İnşallah bu kez samimiyetle, kararlılıkla, cesaretle insanlarımızın tümünün hak etmiş olduğu barışı armağan etme imkanına sahip olacağız. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da mesulüz. Bu itibar ile mutlaka ama mutlaka gelecek nesillere isyanı, çatışmayı, kavgayı değil inşallah barışı miras bırakabileceğiz.”

Konuşmaların ardından Baydemir, Bakan Davutoğlu’na Türkçe, Kürtçe, Zazaca ‘Hoş geldiniz’ dedi. Baydemir, Davutoğlu’na Kürtçe Diyarbakır rehberi ve kitap hediye etti. Davutoğlu da, imzaladığı bir kitabı Baydemir’e verdi.

Bakan Davutoğlu, belediyeyi ziyaretinin ardından Diyarbakır’daki tarihi yerleri gezecek.

İHA