DERVİŞİN FİKRİ NEYSE, ZİKRİ ODUR!

Öyle acayip bir dönem ki!

1992 yılında baskı altında yemin ettiğini söyleyip,

Kürtçe naralar atan Leyla Zana,

1992’den tam 24 yıl sonra,

Yemine yine Kürtçe başlayıp, Türkçe devam etti.

“Büyük Türk milleti” ifadesini kendince değiştirdi,

“Büyük Türkiye milleti” yaptı.

Ne diyelim;

“Dervişin fikri neyse, zikri odur”

Oysa Atatürk Türk milletin şöyle tanımlar;

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halklara “Türk” denir.

*

Tamam.

Diyelim ki, Zana zanalığını,

Dana’da danalığını yaptı.

İyi de kardeşim,

Bu AKP’ye ne demeli?

Bir gün önce meclis kürsüsüne çıkıp,

“Vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü” korumak için namus ve şeref sözü vereceksin;

Bir gün sonra,

“Özerklik, Eyalet, Federatif yapı ve 36 etnik köken diyerek bölücülük yapacaksın.”

Bir gün önce,

“Milli irade, Güçlü devlet, Özgür toplum” diyerek meydanlarda oy toplayıp, “Devletin varlığı ve bağımsızlığını” korumak için and içeceksin;

Bir gün sonra,

“İçişlerimizi AB’ye, dışişlerimizi ABD’ye, Ekonomimizi İMF ve Dünya Bankası gibi küresel kuruluşlara teslim edeceksin.”

Ve dahası,

“Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağını” kayıtsız şartsız kabul edip;

Bir gün sonra,

“Yani 2 Kasım sabahı itibarıyla ilk icraat olarak Anayasayı değiştirmek isteyeceksin.”

Senin nereni düzeltelim AKP?

*

Hukukun üstünlüğüne bağlı kalmaya yemin edecek,

17-25 başta olmak üzere her yolsuzluğun üzerini örtüp yargıyı arka bahçen haline getireceksin.

Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalmaya yemin edecek,

Ama “iki ayyaş” diye söze başlayıp, yakılan yıkılan ve sökülen Atatürk büstlerini görmezden geleceksin.

Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalmaya yemin edecek,

Sonra da Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarından Kelime-i tevhidin ikinci kısmını “Muhammedurresululah” tanımını devre dışı bırakacaksın.

Milletin huzur ve refahı, dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağına yemin edecek,

Fakat…

“Fikir, düşünce, basın, inanç özgürlüğü” diye ortada bir şey bırakmayacaksın.

*

Demem o ki,

Bir maddesine bile bağlı kalmayacakları yemini,

Namusları ve şerefleri üzerine yapanlara sözüm şudur;

92. yılında bir özlem haline gelmişse cumhuriyet…

Özlemin hafiflesin diye ant içmeye devam et!

De ki:

“Ey büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.”