Dolar 32,5065
Euro 34,9601
Altın 2.434,93
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

DEVLET MALI ÇALINIYOT, “BİZ BU OPERASYONU YAPMALIYIZ ARKADAŞLAR”

DEVLET MALI ÇALINIYOT, “BİZ BU OPERASYONU YAPMALIYIZ ARKADAŞLAR”
05/09/2014 12:01
A+
A-

Gözyaşlarına hakim olamayan Başkomser; “16 Aralık’a geri dönsek yine aynı şeyi yapardık.”

22 temmuz operasyonunun 3. dalgasında mahkemeye sevk edilen 12 polisten aralarında eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ve eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yardımcısı Kazım Aksoy’un da bulunduğu 5 kişi tutuklandı. 7 polis ise mahkemece serbest bırakıldı.

SERBEST KALAN POLİSİN GÖZYAŞLARI
Serbest bırakılan polisler avukatlarıyla birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan başkomiser İsmail Arpacı, “İçeri girerken gayet mutlu ve sevinçli bir şekilde girdim. Beraber çalıştığım mesai arkadaşlarımla, müdürlerimle beraberdim. Beni oradan ayrıldılar, inanın içim çok buruk” dediği sırada duygulanarak gözyaşlarını tutamadı. 

“BİZ BU OPERASYONU YAPMALIYIZ ARKADAŞLAR”
İsmail Arpacı, 17 Aralık operasyonu öncesi mali şubede yaşadığı bir olayı da şöyle anlattı: “Bunun darbe suçlaması olduğu söylenildi. Yolsuzluk görünümlü bir darbe denildi. Bunun neden darbe olmadığını yolsuzluk soruşturması olduğunu şu şekilde açıklayabilirim: 14 Aralık 2013 Cumartesi günü maaşımızı almadan bir gün önce Yakup Saygılı müdürümüzün odasında ben, büro amirim, devrem Arif İbiş, operasyonla ilgili değerlendirme yapılırken Yakup müdürüm şöyle bir şey sordu: ‘Arkadaşlar cebinizde kaç para var?’ Yakup müdürüm 15 lirayı masaya koydu.

Büro amirim para olmadığını söyledi. Ben 25 lira koydum. Arif devrem 20 lira koydu. Yakup müdürüm şu sözü söyledi: ‘Biz her ay ayın 15’inin gelmesini dört gözle bekleyip iple çekerken birileri bu devletin malını çalıp götürüp sefa sürüyorlarsa biz bu operasyonu yapmalıyız arkadaşlar’ dedi. İşte bu bir yolsuzluk soruşturmasıydı. Birileri ayakkabı kutuları ile bir yerlere para götürürken haram yememiş, hiç kimsenin malına yan gözle bakmamış, bugüne kadar helal lokmadan başka bir şey yememiş insanlar olarak biz bu soruşturmayı yapmak zorundaydık. Yaptık da. Allah’a şükürler olsun ben de bu soruşturmanın içindeydim. 16 Aralık’a geri dönsek yine aynı şeyi yapardık. Kimin helal kimin haram yediği ortaya çıktı.” Bu arada gözaltına alınan polislerin ailelerinin adliye önündeki bekleyişi ise devam ediyor.

 

Gözaltına alınan polislerden savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan Mali Şube eski başkomiseri Mehmet Akif Üner, “Soruşturma savcısına göre gözaltına alınma sebebim, yolsuzluk operasyonu sırasında soruşturmayı yürüten savcı Muammer Akkaş tarafından verilen gözaltı ve arama kararlarını içeren kapalı zarfı mali şubedeki ilgili müdür yardımcısına iletmektir.” dedi. 

17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında görevli olan gözaltındaki emniyet mensuplarından adliyeye sevk edilen 16 polisin sorgu süreci gece saatlerinde tamamlandı. Savcılık sorgusunun ardından 8 kişi serbest bırakıldı, 8 kişi ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Serbest kalan 8 emniyet mensubu adliye çıkışında kendilerini bekleyen yakınları tarafından alkışlarla karşılandı.

Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan Mali Şube eski başkomiseri Mehmet Akif Üner, “Kamuoyunda 17 Aralık operasyonu olarak bilinen Rıza Sarraf, Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış.. Bu dosyayı yürüten büronun büro amiri olarak görev yaptım. O zaman başkomiserdim. Ama ne hikmetse bu operasyonda hükümeti yıkmaya darbe yapmaya casusluktan gözaltına alındım. Ve 3 gündür gözaltında tutuldum. Ve bugün yağan rahmetle beraber serbest kaldım. Darısı içerideki arkadaşlarımızın başına. Gözaltına alındığım ilk günden beridir gerek mali şubedeki görevlilere gerekse ifademi alan İsmail Uçar savcıya şununla alakalı istinat edilen eylemin gerçekten doğru olup olmadığını, hakkımda en ufak bir delil olup olmadığını sordum, somut hiçbir cevap alamadım. Gözaltına alınmamın tek sebebi soruşturma savcısı Muammer Akkaş’ın beni Çağlayan Adliyesi’ne çağırıp kapalı zarf içinde vermiş olduğu gözaltı ve arama kararlarının mali şubedeki sorumlu müdür yardımcısına teslim etmemdir. Benim suçum buymuş ve iddia edilen İsmail Uçar savcı da söylediği cümle şu: ‘Sen darbe zarfını alarak mali şubeye götürdün ve senin eylemin burada tamamlanmış oldu.’ İddia edilen güya gerçekleştirmiş olduğum tek şey savcı beyin bana vermiş olduğu kapalı zarfı açmadan mali şubedeki ilgili müdür yardımcısına teslim etmem. Bunun suçu darbe oldu, casusluk oldu. Bu soruşturmanın ne kadar boş olduğu benim gözaltına alınmam kadar açık ve net. İçerideki arkadaşlara aynı şekilde içi boş gerçekten tamamen boş algı yaratmak için oluşturulan bir dosya. Allah bu kadar boş bir dosyayı şu anda mali şube müdürlüğü yapan Hakan Sıralı’ya nasip etti. Dolu dosyayı da bizim gibi vatan evlatlarına nasip etti. Bu ayıp Hakan Sıralı’ya ömür boyu yeter. Bu gurur da bize ömür boyu yeter. İçerideki serbest hiçbir arkadaşımız utanılacak hiçbirşey yapmadı. İçerideki tüm arkadaşlarımın keyfi yerinde hiçbir sıkıntıları yok. Aileleri bu konuda rahat olabilirler” diye konuştu. 

“İRANLI BİR ŞARLATAN”

Yapılan yolsuzlukları görüp operasyon yaptıklarını, bu nedenle darbeyle suçlandıklarını belirten Mehmet Akif Üner, “Biz bu devletin namusunu kurtardık. Neden diyecekseniz, İranlı bir şarlatan kimini iki ayakkabı kutusuyla, kimisini beş ayakkabı kutusuyla, kimini birkaç tane çikolata kutusuyla satın alıyor arkadaşlar. Bunu görüyoruz operasyon yapıyoruz. Bunun adı darbe oluyor. Bu kadar açık ve net, devletin namusunu kurtardığımıza inanıyorum. Ve şu anda intikam amacıyla gözaltına alındım serbest bırakıldım. Savcı beye dedim ki beni serbest bırakma eğer ben darbe yaptıysam bırakma. Ama tekrar söylüyorum kimsenin başını öne eğdirecek bir şey yapmadım. Yine olsa yine yaparız. Bir beş sene on sene sonra bugünün tetikçileri bunların arkasındaki güçlerin bu arkamızdaki adalet sarayında yargılanacaklarına hep beraber şahit olacağız” şeklinde konuştu. 



Serbest bırakılan polis Mehmet Sait Sevinç, “İçeri girerken üzülmedim dışarı çıkarken de sevinmiyorum. Halkımdan 18 Aralık’ta sıfırlanan paraları yakalayamadığım için özür diliyorum. Ayrıca şu saatten sonra casuslar, vatan hainleri, hırsızlar tir tir titresinler” ifadelerini kullandı. polis memuru Turan Güler ise, “Buraya şerefimizle geldik, buradan şerefimizle ayrılıyoruz. Çok şükür buraya hırsız olarak gelmedik, hırsızları yakalayan olarak geldik” dedi