Dolar 32,5509
Euro 34,8779
Altın 2.426,90
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 18°C

ERDOĞAN: CEZAYIR ILE HER TÜRLÜ IŞBIRLIĞINE HAZIRIZ

ERDOĞAN: CEZAYIR ILE HER TÜRLÜ IŞBIRLIĞINE HAZIRIZ
05/06/2013 19:50
A+
A-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir’deki üniversitelerle, Türkiye’deki yüksek öğrenim kurumları arasındaki ilişkilerin daha da ileriye götürülmesine yönelik her türlü girişime destek vermeye hazır olduklarını bildirdi.

Erdoğan, Cezayir Üniversitesi’nde, kendisine fahri doktora unvanı verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, Rektör Prof. Dr. Tahir Haccar ve üniversitenin tüm mensuplarına gösterdikleri samimi misafirperverlik için teşekkür etti.

İki ülke üniversitelerinin ilişkilerine değinen Erdoğan, “Bu vesileyle Cezayir’deki üniversitelerle, Türkiye’deki yüksek öğrenim kurumları arasındaki ilişkilerin daha da ileriye götürülmesine yönelik her türlü girişime destek vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim” diye konuştu.

Türkiye ile Cezayir ilişkilerinin oldukça köklü bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Müşterek tarihimize ve ortak kültürümüze dayanan güçlü bağlara sahibiz. Denizcilik tarihimizin en şanlı dönemini Cezayirlilerle birlikte yaşadık” şeklinde konuştu.

Cezayir ile olan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin gerisinde muhteşem bir tarihi arka planın bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı Buteflika’nın 2005 Şubat ayında Türkiye’ye, benim 2006’da Cezayir’e yaptığım ziyaretler, ikili ilişkilerimizin geliştirilmesinde önemli birer dönüm noktası oldu. Ülkelerimiz arasında en üst düzeyde karşılıklı gerçekleştirilen bu ziyaretler, ikili ilişkilerimize güç katarken halklarımız arasındaki dostluk duygularını da canlandırıyor, pekiştiriyor.”

Türkiye’de yaşayan herkesin daha ilkokul yıllarından itibaren Cezayir’le olan ilişkilerin tarihi boyutunu öğrendiğini aktaran Başbakan Erdoğan, “Barbaros Hayrettin Paşa’nın Cezayir halkını ve medeniyetini korumak için verdiği destansı mücadele hepimizin zihninde ve yüreğinde müstesna bir yere sahiptir. 300 yıl boyunca barış ve adalet içerisinde süren birlikteliğimiz sayesinde Akdeniz’in güvenli bir denize dönüştüğünü biliyoruz. Osmanlı döneminin ardından Emir Abdülkadir’le işgal kuvvetlerine direnenler arasında yine Türkler bulunuyordu. Birinci Dünya Savaşı’nda zorunlu olarak Fransız ordusunda yer alan Cezayirli kardeşlerimizin canları pahasına askerlerimize ateş etmeyi reddettiklerini asla unutamayız” ifadelerini kullandı.

O dönemde Fransızlar tarafından işgal edilen Maraş’taki bir olayı anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Maraş’ta hala efsane gibi anlatılan bir hadiseyi, size nakletmek istiyorum. 1920 yılında Maraş, Fransa tarafından işgal edilip, şehrin en büyük camisine Fransız bayrağı çekildiğinde, imam, cuma namazı için gelen cemaate ‘Artık ben size namaz kıldırmayacağım, Fransız bayrağı altında namaz kılmak caiz değildir’ diyerek minberden iner. Bunun üzerine Maraş halkı isyan eder ve 3 gün içerisinde Fransız ordusunu şehirden çıkarır. Tabii burada etkileyici olan bu olay üzerine Fransız ordusunda yer alan Cezayirlilerin de Maraş halkına katılmış olması. Tarihte örneğine çok az rastlanabilecek bu olayı hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Aynı şekilde bizim halkımız da Cezayirli kardeşlerimizin bağımsızlık mücadelesini desteklemiş, elde edilen başarılar karşısında sevinç duymuştur. Türk halkı bu mücadele sırasında Cezayirli kardeşlerine Libya üzerinden her türlü malzemeyi göndererek yardımda bulunmuştur. Erzurum ve Konya gibi Anadolu şehirleri dahi, ülkemizin her yerinde Cezayir halkıyla dayanışma için toplantılar düzenlemiş, sömürgecilik karşıtı gösteriler yapılmıştır. Cezayir’in bağımsızlığını en az kendi bağımsızlığımız kadar sevinçle karşıladığımızı bilhassa belirtmek isterim.”

-“Tarihi ve kültürel bağlar”

Tarihi ve kültürel bağların bu kadar güçlü olmasına rağmen bağımsızlık sonrasındaki dönemde birbirimizden sebepsiz yere uzak kalındığını ifade eden Erdoğan, “Fakat biz samimi olarak Cezayir ile aramızdaki dostluk ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendirmek istiyoruz. Bunun için her türlü çabayı gösteriyor, her türlü işbirliğine hazırız” dedi.

İki ülkenin demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklere saygı gibi çağdaş değerleri paylaşma konusunda ciddi ortak bir zemine sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, “300 yıllık birlikteliğimizin sonucu olarak halklarımız arasında yemekten giyime, müzikten mimariye tüm bu alanlarda paylaşılan çok güçlü bir ortak kültürel miras oluşmuştur” diye konuştu.

Sömürgecilik döneminde işgalci gücün ortak kültürü silmek amacıyla yürüttüğü politikalara rağmen Cezayir halkının, milli ve manevi değerlerini, kültürel kimliğini korumayı başardığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugün ülkenize gelen Türk vatandaşları, dil farklılığına rağmen kendilerini evlerinde hissediyorlar. Ben de şu anda kendimi evimde hissediyorum. Buradaki kardeşleriyle kolaylıkla gönül bağı kurabiliyorlar. Örneğin doğup büyüdüğüm semt, İstanbul’un Kasımpaşa’sında mesela benim okuduğum ilkokulun çok yakınındaki bir ilkokulun adı Cezayirli Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu idi, hemen onun yanındaki kışlanın adı yine Cezayirli Barbaros Hayrettin Paşa Kışlası. Bütün bunlar, özellikle aramızdaki bağların ne kadar güçlü olduğunu gösteren ve Cezayir ismiyle, Barboros Hayrettin Paşa isminin nasıl bütünleştiğinin göstermesi bakımından çok önemlidir. Bu kuşkusuz Türkiye’ye giden Cezayirliler açısından da geçerlidir.”

-Ekonomik ilişkiler

Türkiye-Cezayir ilişkilerinin de bu güçlü zemin üzerinden hızlı bir gelişme gösterdiğini yineleyen Erdoğan, “Bu gelişmelerin yansımalarını ekonomik ilişkilerde çok daha çarpıcı şekilde görebiliyoruz. Bugün Türkiye, Cezayir’in ithalatında 7’nci, ihracatında ise 8. sırada yer alıyor” dedi.

Türk müteahhitlik firmalarının Cezayir’de üstlendiği projelerin 195’e ulaştığını ve bunun bedelinin 6,9 milyar dolar olduğunu aktaran Erdoğan, “Ticaret hacmimizi ve yatırım rakamlarını kısa sürede her iki alanda da 10’ar milyar dolara çıkarabileceğimize inanıyorum. Bunu dün değerli Başbakan kardeşimiz Sellal ile de görüştük. Burada bir irade koyma noktasında adımlarımızı inşallah atacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin hızla artan enerji ihtiyacı konusunda en güvenli kaynağı Cezayir olarak gördüklerini bildiren Erdoğan, “Aynı şekilde altyapı inşası alanında dünyanın ilk 3 ülkesi arasında yer alan Türkiye de Cezayir için şüphesiz en güvenli alan olacaktır. Şu anda müteahhitlik sektöründe Türkiye, dünyada Çin’den sonra 2. ülke konumundadır. Böyle güçlü bir yere sahibiz” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Cezayir’i ticari anlamda Afrika’ya açılan bir kapı olarak gördüklerini aktararak, burada müşterek çok proje yapabileceklerini dile getirdi.

Ekonomik ilişkilerin yanında kültürel ilişkilerin geliştirilmesine de büyük önem verdiklerine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, bu konuda üniversitelerin daha aktif olması gerektiğini belirtti.

“Türkiye’deki eğitim ve kültür kurumlarıyla çok yakın işbirliğine girmesini özellikle arzu ediyoruz. Bu konuda bizler üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız” diyen Erdoğan, Cezayirlilerin yüksek lisans ve doktora için Türkiye’ye, Arapça öğrenmek isteyen Türklerin de daha fazla Cezayir’e gelmesi gerektiğini anlattı.

Geçen yıl itibarıyla Türk üniversitelerinde lisans ve yüksek lisans yapan 23 Cezayirli gencin bulunduğunu, bu sayıyı 2013-2014’te 50’ye çıkardıklarını bildiren Erdoğan, bunu daha da artırabileceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, “Bu 100 olur, hiç bunda sıkıntımız yok ve bizler de aynı şekilde Türkiye’den Cezayir’e istiyorum ki öğrenciler gönderelim ve bizim gençlerimiz de burada lisansüstü eğitim yapabilirler aramızdaki bu takas inanıyorum ki halklarımızın kaynaşmasına, belki de geleceğin misyon şeflerinin yetişmesine vesile olur” dedi.

Erdoğan’ın, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasından sonra, fahri doktora tevdi törenine geçildi.

-Cezayirli öğrenciden “Karadeniz türküsü”

Konuşmaların ardından Cezayir Üniversitesi Rektörü Haccar, Erdoğan’a fahri doktora belgesi ile plaket sundu. Erdoğan, kendisine içerisinde “Aba” ve çeşitli hediyeler takdim eden Haccar’a içerisinde Kur’an-ı Kerim’in bulunduğu hediye paketi verdi.

Törenin sonunda, Türkçe öğrenen bir Cezayir Üniversitesi öğrencisi Emine, “Ben seni sevdiğumi” türküsünü okuyunca, Erdoğan, “Şükran Emine” sözleriyel teşekkür etti.

Öğrencinin, türküyü Karadeniz şivesiyle de güzel okuduğunu ifade eden Erdoğan, “Kendi memleketim Karadeniz’e götürdü makamı da uyuyor, enstrüman da olsaydı daha iyi olurdu” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, türkü söyleyen öğrenciyle sohbet etti.

AA