ERDOĞAN ESİR Mİ ALINDI (4)

15 Temmuz sonrasinda saglanan milli beraberlik, 24 Haziran sureci ve sonrasindaki Cumhur Ittifaki ile bu milletin senelerce arzuladigi huzur ve guvenlik saglanmisken, birden ne oldu…

Padisah kellesi alan Yeniceri ayaklanmalari gibisinden, Saray’daki Kurd Lobisi’nin birden ayaklanmasi ve Cumhurbaskani Erdogan’i dize getirmeye calismalari nasil oldu da devlet bekasinin saglandigi su gunlerde vuku buldu ve devletin ic guvenliginden sorumlu kurumlar ile idareciler Kurd Lobisi’nin sarayda baslattiklari isyanin neresinde diye sorguluyor millet…

Ic guvenlik ve yetkilileri derken, bizzat MIT ve Hakan Fidan’i kastediyorum.

Ulkenin icinden gecmekte oldugu sureci goz onunde bulundurarak bulunacagim aciklamalar, elestiri mahiyetinden ziyade, toplumda da karsilik bulacak oneriler seklinde olacaktir.

FETO’nun devletin kilcal damarlarina sizma girisiminde, yasama, yurutme ve yargiyi ele gecirmis olduklari halde, bizzat Erdogan’in israrla MIT’i koruma altina almis olmasi, devletin can damari mahiyetindeki bu kuruma sizmalari engellemis olmasindan oturu, sahsimin da icinde oldugu ciddi bir kitle, memniyetlerini ifade etmekten cekinmemisti.

Fetullah’in joplari tarafindan Hakan Fidan’in alinmaya calisilmasi harekatinda, bir gece icinde meclisten gecirdigi yasa ile MIT mustesarini korumus olmasi da, halkin nezninde takdirle karsilandi.

Erdogan’in oylesine bir dik durus gostermesi, hali ile en cok Hakan Fidan’i memnun etmis ve mutesekkir birakmis olmasini gerektiriyordu.

2016’da Erdogan’dan gizli olarak Merkel ve CFR ile yasadigi yasak ask nedeniyle Basbakanlik makamindan alinan Ahmet Davutoglu, nasil bir teklifle gelmisti ki, 2015’de MIT Mustesarligi gibisinden kutsal bir gorevden istifa ederek, bastigi paralar karsiliginda milletvekili koltuguna oturulabilen koyun tuccarlari ve toprak agalari ile mecliste yanyana oturmak tercihinde bulundu, diye sormak istemiyorum Hakan Fidan’a…

Oylesi bir tartismaya çanak acarak, Turkiye’nin en nadide kurumunu ve bu kurumun temsilcisinin yipranmasini istemiyorum.

Hain odaklara malzeme cikarmak bize yakismaz diyorum.

Bu nedenle, “beşer şaşar” demeyi tercih ediyor, geciyorum.

Geciyorum fakat, Suudi Arabistan donusunde Cumhurbaskani Erdogan’in bu olaydan oturu kirgin oldugunu ifade ettigini, ahde vefanin unutulmuslugundan duydugu uzuntusunu basin mensuplari ile paylastigini, fakat herseye ragmen milletvekili aday adayligindan cekildikten sonra kendisini af ederek tekrar mustesar yapmis oldugunu hatirlatmadan da gecmeyecegimdir.

Darbe girisimi gecesi yasananlar pek cok kisi gibi beni de aşar. Fakat beni aşmayacak bir husus vardir ki, hazirladigi “Dış Politikada İstihbaratın Yeri” konulu tezi ile Bilkent Universitesi’nde mastir yapmis bir kisinin, nasil olup da Disisleri teamulleri disinda, buyukelcilerin “istemi olmaksizin” atanan ataselerin, elcilik gorevlilerini yasa disi dinleme ile dosyalar hazirlamasi ve bu kayitlari bizzat MIT’e iletmek yerine, Kurd Lobisi’ne teslim edilmesine kayitsiz kalinmasi, devletin mahremiyetine tecavuz degil midir sorusuna cevap almak istemeyip, bu tur konularin arastirilmasini onerdigimin bilinmesini isterim.

Ozellikle de buyukelciler icinde AEÖ’nin aleni Turk dusmanligina yonelik sessiz kalinmasi, gizli bile denilemeyecek boyutta Kurdculuk propandalarina zemin hazirlanmasi, hatta PKK’ya yonelik sempatisi oldugunu ifade eden elcilik calisanlarina yonelik bir islemde bulunulmuyor olmasi, Islamci Kurdculer ile PKK arasinda devletin bilmedigi gizli bir mutabakat mi vardir, sorunun arastirilmasi gerektigine inaniyorum.

Efendim bu konu Disisleri’nin gorevidir MIT’i ilgilendirmez demeye kalkisacaklar icin sunu hususu hatirlatmak isterim.

Yurt disinda calisan atase gibisinden devlet gorevlileri, diger bir kesim devlet gorevlilerini yasa disi dinlemeye aliyor ve edinilen bilgileri devlet yerine Kurd Lobisi gibisinden, kim(ler)e calistigi bilinmeyen sivil unsurlara teslim ediyorsa, bunun adi devlet aleyhinde espiyonaj faaliyetleri yurutmek olarak tanimlanir ve konunun arastirilmasi da bizzat MIT’in gorevleri arasindadir.

Hemen bir baska ornegini verelim ki, konu tam olarak anlasilsin.

20 senedir Amerika’da calismakta olan, bizzat Hakan Fidan’in da sahsen tanimakta oldugu İ.U., bir sure once direk olarak FBI tarafindan, “ulkeyi terk et” uyarisi sonrasinda Turkiye’ye donmek zorunda kalmisti. Ustelik yurt disindaki Turk’lerin, yasadiklari ulkelerdeki devletin yetkililerine, yine Turk oldugu supheli kisiler tarafindan sikayet edilmesi de ilk degildi.

Hal boyle iken, Kulliye’yi butunu ele gecirmeye calisan Kurd Lobisinin, MIT’i de ele gecirmek icin calisacagini ifade etmek Ray Charles’in bile gorebilecegi kadar net bir gercektir. O nedenle de MIT’e girmek isteyen Turk’lerin engellenmesinin ardindaki gercek amac bu mudur, sorusunun cevabi da arastirilma kapsamina alinmalidir.

CIA beslemesi cemaatin devletten temizlenmeye calisildigi su gunlerde, Londra ve Bruksel beslemesi Islamci ve liberal Kurd Lobisi temsilcilerinden olusan koalisyon tarafindan devletin ele gecirilmesine kayitsiz kalmak, hergun kiblesini degistirmekte olan cemaat sakirtlerinin de, “biz de aldatildik” gerekcesi ile Kurd Lobisi’nin arasina sizabilecegini ihtimalini Cumhurbaskani Erdogan’a iletmek, belki de Lobinin bir numarasi Mehmet Ihsan Arslan’in cikarlarina ters dustugu icin olabilir mi sorusunu ise, yalniz MIT’e degil, devletin guvenliginden sorumlu tum kadrolara acikca yoneltiyor, yoneltmekle kalmayip, akabinde de devletin bu konuda bir aciklamada bulunmasini bekliyoruz.

Gune, Cumhurbaskani Erdogan’i elestirecek ve devleti karalayacak haberleri taramakla baslayan, sozum ona aydinlarin ve sahibinin sesi konumundaki gazetecilerin, Kulliye’de, Cumhurbaskani Erdogan’i kapali bir cember icine hapseden Mehmet Ihsan Arslan ile Islamcilar ve liberallerden olusan Kurd Lobisi konusuna ozellikle deginmemesi hususu da, toplumun gozunden kaciyor sanilmasin.

Hergun Erdogan aleyinde atip tutan, hergun AK Parti ve MHP’ye saldirmayi euzu besmele belleyen, Cumhur Ittifaki’nin bolebilmek icin tum trollerini sosyal medyaya yayan CHP’nin de, Kulliye’yi isgal eden Kurd Lobisi konusunda sessiz kalmasi, kendi Genel Merkezleri icindeki Kurd Lobicilerinin aldigi karar midir sorusu da cevap bekler.

Yoksa Mehmet Ihsan Arslan, ayni zamanda CHP Genel Merkezi icindeki Kurd Lobisi’ni de mi kontrol etmektedir…

AK Parti icindeki Kurd Lobisi mensubu AKP’lileri herkes zaten biliyor ve bu nedenle ihanet politikalarina bulunduklari destek konusunda isimlerini zikretmeye gerek gormuyorum.

Bir baska husus da su…

Icisleri Bakani Suleyman Soylu’dan en fazla rahatsiz olan kesim, Mehmet Ihsan Arslan ve yonettigi Kurd Lobisi olup, onun o gorevden indirilmesi icin ugrasanlar da onlardir.

Berat Albayrak’i gaza getirerek, Soylu ile kapistiranlar da onlardir.

Eger ki Suleyman Soylu gorevden alinirsa, bilin ki bu karar Cumhurbaskani Erdogan’in degil, Kulliye’yi tamami ile ele gecirmis oldugu anlasilmis olacak olan, Islamci kamuflajindaki Kurd Lobisi ve Mehmet Ihsan Arslan’in karari oldugu anlamina gelir.

Suleyman Soylu’ya sahip cikin.

Son olarak…

Devlet mekanizmalarindan Turk’leri temizlemek projesini “Kurd oylarina oynuyoruz” gerekcesi ile kamufle etmeye calisanlara sunu hatirlatmak istiyorum simdi… Bu ulkedeki 81 milyon nufusun 70 milyonu Turktur ve unutulmasin ki…

Turkculuge karsi gelip de Kurdculuk yapanlar, sandiga gomulur.

Gusan Yedic

ERDOĞAN ESİR Mİ ALINDI (3)

ERDOĞAN ESİR Mİ ALINDI (2)

ERDOĞAN ESİR Mİ ALINDI