Dolar 32,2081
Euro 34,8604
Altın 2.444,95
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Paz 16°C
Pts 19°C
Sal 20°C
Çar 20°C

“ERDOĞAN, PYD’Yİ NE YPG’Yİ SINIRLARIMIZDA BARINDIRMAYIZ DEDİ”

“ERDOĞAN, PYD’Yİ NE YPG’Yİ SINIRLARIMIZDA BARINDIRMAYIZ DEDİ”
13/04/2017 18:22
A+
A-

Erdoğan: Ne PYD’yi ne YPG’yi sınırlarımızda asla barındırmayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne PYD’yi, ne YPG’yi biz sınırlarımızda asla barındırmayız. Bazıları soruyor, ‘devlet kuracaklar mı?’ Haşa… Onlara oralarda devlet kurdurtmayız, bunu da herkes bilsin.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sakın ‘Benim bir oyumdan ne olacak’ demeyin. Pazar günü herkes sandığa. Kimse bu işi ihmal etmeyecek. Giden gitmeyen herkesi ayıracaksınız, bulacaksınız, sandığa götüreceksiniz.” dedi. Erdoğan, “Evet Platformu” tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Ordu Buluşması”nda halka hitap etti. Yaklaşık iki yıl önce Ordu-Giresun Havalimanı’nın açılış töreninde Ordulularla buluştuğunu, Türkiye’nin ilk, dünyanın deniz üzerine inşa edilen sayılı havalimanlarından olan bu projeyi hizmete sunduklarını hatırlatan Erdoğan, geçen yıl 780 bin kişinin bu havalimanını kullandığını belirtti. Erdoğan, ilerleyen süreçte Ordu-Giresun Havalimanı’nın gerek Ordululara gerekse Giresunlulara büyük hizmetler vereceğini, ağır sanayi ve gıda sanayinin lokomotif şehri olan Ordu’nun önünde bu havalimanıyla yeni bir dönemin açıldığını vurguladı. Alandaki vatandaşlar, “Ordu çok daha büyük hizmetler için 16 Nisan’da ‘evet’ demeye hazır mı? Ordu, çocuklarının geleceği için 16 Nisan’da ‘evet’ sandıklarını patlatmaya hazır mı?” diye soran Erdoğan’a “Evet” karşılığını verdi. “Ordu’nun dereleri” türküsünün bir bölümünü hatırlatan Erdoğan, “Ordu bir daha analar evde ağlamasın, bir daha geçmişteki acılar yaşanmasın diye 16 Nisan’da ‘evet’ diyor mu?” diye sordu. Alandaki vatandaşların “Evet” karşılığı üzerine Erdoğan, “Ordu’ya da böylesi yakışır.” dedi. Kendileri millete hizmet aşkıyla çalışırken birilerinin Türkiye’ye tuzak kurmanın hesaplarını yaptığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Nitekim son iki yılda ülkemizde pek çok hadise yaşandı. 7 Haziran seçimlerinde hiçbir partinin iktidara gelecek çoğunluğu sağlayamaması üzerine yaşananları hatırlıyorsunuz değil mi? Türkiye’nin zayıf düştüğünü, sendelediğini sanıp üzerimize sırtlanlar gibi saldırdılar. Bölücü terör örgütü çukur eylemleriyle kanlı yüzünü gösterdi. DEAŞ sınırlarımızı taciz etmeye başladı. FETÖ bulanık suda balık avlama hevesine kapıldı. Milletimizden aldığımız destek ve Anayasa’da yer alan yetkilerimizle hemen duruma el koyduk, ülkemizi yeniden seçime götürdük. 1 Kasım’da Türkiye, yeniden istikrarlı bir siyasi iklime girdi ama 4-5 aylık belirsizlik döneminin faturası çok ağır oldu. Bu dönemde başlayan terör eylemlerinde bugüne kadar güvenlik görevlisi ve vatandaşımız olarak bin 300’ü aşkın şehit verdik. Terör örgütlerinin başını ezme yolunda önemli bir mesafe kat etmişken bu defa 15 Temmuz’da tarihimizin en ağır ihanetiyle karşılaştık. Bu darbe girişiminde de 249 kardeşimiz şehit oldu.”  Ordu’nun terörle mücadelede asker ve polis olmak üzere 17 şehit verdiğini, 15 Temmuz darbe girişiminde 2 Ordulunun şehit edildiğini hatırlatan Erdoğan, tüm şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. – “İhmal yok ki eze eze gelelim” Dün İstanbul’da Milli İrade Platformunun düzenlediği toplantıda şehit yakınları ve gazilerle birlikte olduğunu aktaran Erdoğan, onların vakar, metanet ve güçlü duruşlarını gördükçe Türkiye’nin geleceğine olan güveninin arttığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ordu, 16 Nisan’da şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak için ‘evet’ diyor mu? Ordu, 16 Nisan’da gazilerimize olan şükran borcunu ödemek için ‘evet’ diyor mu? Sakın, ‘Benim bir oyumdan ne olacak’ demeyin. Pazar günü herkes sandığa. Kimse bu işi ihmal etmeyecek. Giden gitmeyen herkesi ayıracaksınız, bulacaksınız, sandığa götüreceksiniz. Ankara’da, İstanbul’da, nerede akraba, hemşehri varsa arayacaksın. ‘Ula Ahmet oyuni kullandun mi’ soracaksın. Niye? İhmal yok ki eze eze gelelim. Batıya cevap olacak tamam mı? Unutmayın, bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir vatanı kurtarır. Bir oy da yeri geldiğinde ülkenin geleceğini belirler. Onun için 16 Nisan’da tek bir oyun bile ziyan olmasına izin vermeyelim.” Erdoğan, Türkiye’nin teröre karşı çok büyük mücadele verdiğine dikkati çekerek şunları kaydetti: “20 ayda 11 bine yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Şu Ordu’nun dağlarında, Giresun’un dağlarında teröristlerin buralara sızma planlarını biliyorsunuz değil mi? Bunların belini kıracağız. Bunları gömüyoruz, gömeceğiz. O açtıkları çukurlara, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde gömdük, gömüyoruz çünkü bu milletin huzurunu kaçıramayacaklar. Bu milleti, bu ümmeti bölemeyecekler, ezanlarımızı susturamayacaklar. Onun için de bunların üzerine gitmek için pazar günü oyumuzu kullanıyoruz.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’ye ihanet eden taş kesilir taş, Türk milletine ihanet eden taş kesilir taş. 16 Nisan’da bu halkın ahını alanlar taş kesilecekler ve sandığa gömüleceklerdir, hiç endişeniz olmasın.” dedi. Erdoğan, “Evet Platformu” tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Ordu Buluşması”nda yaptığı konuşmada, “Sadece terör örgütleriyle değil son yıllarda ekonomide de içeriden ve dışarıdan ayağımıza pek çok çelme takıldı.” dedi. Bu çok yönlü saldırılar karşısında “en iyi savunma hücumdur” anlayışıyla kabuğa çekilmek yerine sahaya girmeye karar verdiklerini belirten Erdoğan, “Terör örgütlerini ülkemizden kazımak için kamudan özel sektöre, sivil toplum örgütlerinden eğitime kadar her alanda büyük bir mücadele başlattık. Hem FETÖ’yü hem PKK’yı hem DHKP-C’yi hedef alan bu mücadelede kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bakmayacağız çünkü mesele şu veya bu şahsın meselesi değildir. Mesele, ülkenin ve milletin bekası meselesidir.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte atılan her adımın hukuk içinde atıldığını ve bundan sonra da hukuk içinde atılmaya devam edeceğini vurguladı. Türkiye’ye yönelik terör kuşatmasının merkezi haline gelen Suriye’de önemli bir operasyon başlattıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Fırat Kalkanı Harekatı, Kurtuluş Savaşımızından beri, Kıbrıs’tan sonra ikinci defa, hakkımızı, hukukumuzu kendi gücümüzle ve askerimizle aradığımız bir operasyondur. Artık sahada olan Türkiye, masaya çok daha güçlü şekilde oturma imkanına sahiptir. Hani hep sorup duruyorlar ya anamuhalefetin başındaki de soruyor, önce ‘Niye gitmediniz, gidin.’ diyor, daha sonra ‘Orada ne işiniz vardı?’ diyor. Akşam başka sabah başka, bir yalan makinesi. 16 Nisan’dan sonra Türkiye, terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere karşı çok daha kararlı bir şekilde karşı çıkabilecek.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet mi?” sorusunu yönelttiği alandakilerden “Evet” yanıtını alması üzerine, “İşte sizin bu evetleriniz var ya bunlar olduğu sürece Allah’ın izniyle onlar yaptıklarına ve yapacaklarına pişman olacaklar.” dedi. Türkiye’nin artık 7 Haziran’daki gibi belirsizlik dönemlerini yaşamayacağını aktaran Erdoğan, “Çünkü Türkiye artık 1990’lı yıllarda koalisyonların yol açtığı kaos dönemlerini yaşamayacaktır. Çünkü Türkiye artık yürütmesiyle yasamasıyla yargısıyla hedeflerine kilitlenmiş bir şekilde yoluna devam edecektir.” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan’ın “Ordu, 16 Nisan’da büyük Türkiye için evet mi? 16 Nisan’da güçlü Türkiye için evet mi? 16 Nisan’da müreffeh Türkiye için evet mi? 16 Nisan’da istikrarlı Türkiye için evet mi?” seslenişine alandakiler “Evet” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan pazar akşamı, bu bayramı beraber kutlayacaklarını söyledi. Yağan yağmuru kasteden Erdoğan, “Bu rahmet onun müjdecisidir.” dedi. Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çamalan Yaylası’na giden yolun üzerindeki gelin kayalarını ve onun hikayesini biliyorsunuz değil mi? Bu kayalar, baba ahı olan bir gelinin kafilesine benzetilir. İşte bunun gibi bu ülkenin bu milletin ahını alanların da iflah olması mümkün değildir. Türkiye’ye ihanet eden taş kesilir taş, Türk milletine ihanet eden taş kesilir taş. 16 Nisan’da, bu halkın ahını alanlar taş kesilecekler ve sandığa gömüleceklerdir, hiç endişeniz olmasın. Türkiye istismar siyasetinden çok çekti. Bu millet için taş üstüne taş koymamış nice siyasetçiler sadece belli kesimlerin hassasiyetlerini istismarla yıllarca kendi ikballeri için çalışmışlardır. Halbuki bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz bu millete efendilik yapmadık, efendi olmaya gelmedik. Biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Bizim derdimiz var, bizim bu millete aşkımız var, bunun gereğini yerine getiriyoruz. İşte geçtiğimiz 14 yılda neler kazandırdığımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan toplu konuta, adaletten emniyete, enerjiye, gıda ve tarıma yönelik tarihin en büyük yatırımlarını yaptık.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu’ya 14 yılda 17 katrilyon lira kamu yatırımı yaptıklarını söyledi. “Bugüne kadar hangi iktidar Ordu’ya böyle bir yatırım yaptı?” diye soran Erdoğan, “Bitenleri bir kenara bırakıyorum, onları günlük hayatınızda zaten kullanıyorsunuz, yaşıyorsunuz. Ordu’nun trafiğine önemli katkısı olacak çevre yolunu bu yıl tamamen bitiriyoruz.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamlanan 30 sağlık tesisine ilave olarak Ordu’ya 800 yataklı devlet hastanesini de kazandıracaklarını belirtti. Erdoğan, şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu’nun o hani, SKK Genel Müdürlüğü yaptığı hastaneler gibi değil, pırıl pırıl 5 yıldızlı otel gibi Benim Ordulu hemşehrime insanca tedavi imkanlarının sağlandığı hastane ama Kılıçdaroğlu’na sorarsan, o hemen pası siyasilere atıyor. Sen oraya niye geldin ya, senin görevin ne? Genel müdürsün. Sen genel müdür olarak görevini yaptın mı, önce onu söyle. Diyor ki bütçe mütçe. Bütçeyi sen hazırlayacaksın. Hazırlayıp getirip siyasetçinin önüne koyacaksın. Ondan sonra o değerlendirmesini yapacak. Ya onay verecek ya da ‘Git şunu düzelt’ diyecek ama adamın hayatı başka türlü çalışmış. Sadece yan gelip yatmış. Bunlardan bir şey olmaz, hep söylüyorum, ver 5 koyunu kaybeder gelir. 2019 yılı sonuna kadar bu hastane de hizmete girecek.” Ordu’yu da içine alan Doğu Karadeniz Gelişim Projesini, 2019 yılına kadar, 30 milyar liralık bir yatırımla tamamlamayı hedeflediklerine işaret eden Erdoğan, “16 Nisan 81 vilayeti ile tüm Türkiye için her alanda yeni bir başlangıç olacaktır.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’da evet çıkmasıyla daha büyük projelerin konuşulacağı, daha büyük yatırımların hayata geçeceği, daha çok insanın istihdam edileceği döneme girileceğini anlattı. “Şayet Türkiye 1991 yılından beri tek partili dönemlerin istikrarı ile yönetilmiş olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin iki kat ilerisinde olacaktık.” diyen Erdoğan, 2002’de 3 bin 400-500 dolar olan kişi başına milli geliri 11 bin dolara çıkardıklarını vurguladı. Erdoğan, eğer tek partili dönemlerin sağlıklı dönüşümü olsaydı bu rakamın 22 bin dolar olacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İstihdam sayımız 27 milyon değil, 35 milyon olacaktı. 35 milyon olsa fena mı olurdu? Ama bunlardan dolayı işte bunlar olamadı. 16 Nisan’da evet oyu çıkmasıyla hayata geçecek yeni yönetim sistemimiz bu sürecin önü açacaktır, tamam mı? Bizimle benzer şartlara sahip ülkelerin 1960-1970’li yıllarda gerçekleştirdikleri yönetim reformuna biz ancak 2017 yılında kavuşabileceğiz. İşte pazar günü onun adımını atıyoruz. Ordu, 16 Nisan’da evet diyerek 2023 hedeflerine sahip çıkıyor mu? Ordu 16 Nisan’da evet diyerek geleceğine sahip çıkıyor mu, daha büyük projeler ve yatırımlar için nefes tazeliyor mu?” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ne PYD ne YPG’yi sınırlarımızda asla barındırmayız. Onlara oralarda devlet kurdurtmayız. Bunu da herkes bilsin. Dünya alem bilsin.” dedi. Erdoğan, “Evet Platformu” tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Ordu Buluşması”nda halka hitap etti. Karadeniz’in tarihin her döneminde mazluma, mağdura sahip çıktığını, Karadeniz’in ihaneti, riyakarlığı, arkadan vurmayı asla kabul etmediğini belirten Erdoğan, bunlara tevessül edenlerin Karadenizli’den daima cevabını aldığını söyledi. Türkiye’nin içeride ve dışarıda birçok tehditle karşı karşıya olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi biz Suriye’de Cerablus’tan girdik. Niye? Orada PYD diye bir terör örgütü vardı, bir DEAŞ vardı. Bunları silip süpürmemiz lazımdı. Zira Gaziantep’te 53 kardeşimiz şehit edildi. Artık duramazdık. Gittik, gördük, ziyaret ettik, hemen döndük kararımızı verdik. ‘Artık operasyonu yapacağız’ dedik. Özgür Suriye Ordusu ile beraber girdik. DEAŞ’ı Cerablus’tan sildik attık, oraya oranın halkını yerleştirdik. Bir taraftan da El Rai’ye girdik. Oradan da DEAŞ’ı attık. Ama durmadık. Tarihte bizim Mercidabık diye okuduğumuz o Dabık var ya, oraya indik. Oradan da DEAŞ’ı attık. Baktık ki yetmiyor, DEAŞ devam ediyor. Nerede DEAŞ? El Bab. ‘Oraya da ineceğiz’ dedik. El Bab’a indik. El Bab biraz uzun sürdü çünkü önemli bir merkezdi. Orayı da temizledik. Şu anda da El Bab’ta da oranın kendi halkı var. Şimdi Münbiç’i konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘Ne işin var orada?’ diye soruyor. Ne işimizin olduğunu öğreneceksin. Biraz daha sabret. Siyaseti öğrendikten sonra herhalde bunu öğreneceksin ama bu da çok geç olacak. Biz yolumuza inanarak devam ediyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Ama mağdurun, mazlumun toprağını da kendilerine teslim edeceğiz. Çünkü buradan bize bir tehdit var. Bu tehdidi ortadan kaldıracağız. Onun için de şu anda gerek koalisyon güçleri gerek Rusya hepsi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu görüşmelerle birlikte bir taraftan da yolumuza devam ediyoruz. Ne PYD ne YPG’yi biz sınırlarımızda asla barındırmayız. Bazıları ‘devlet kuracaklar mı’ diye soruyor. Haşa. Onlara oralarda devlet kurdurtmayız. Bunu da herkes bilsin. Dünya alem bilsin.” -“Bunun dünyasında birlik, dayanışma yok” Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ve bölgede yeniden yapılanma sancılarının yaşandığı dönemde gözlerini Türkiye’ye dikenlerin, karşılarında 80 milyon vatandaşı, en başta da Karadenizlileri bulacağını dile getirdi. Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, Trablusgarp’ta, Kurtuluş Savaşı’nda vatanına sahip çıkan milletin, bugün de aynı kararlılıkla tetikte beklediğini vurgulayan Erdoğan, 15 Temmuz gecesi vatanına sahip çıkmak için darbecilerin önüne geçen kardeşlerinin bu ruhla hareket ettiğini anlattı. Erdoğan, Marmaris’ten çağrı yaptığını ve bütün milletin meydanlara döküldüğünü anımsatarak, Yeşilköy’e geldiğinde, üzerlerinden F-16’ların, helikopterlerin yoğun şekilde geçtiğini, Birinci Ordu Komutanı, bir-iki bakan ve vali ile değerlendirme yaptığını belirtti. Erdoğan, bu sırada bir vatandaşın, “Cumhurbaşkanım az önce VIP Salonu’ndan Kılıçdaroğlu geçti” dediğini ifade ederek, “Biz ne oldu, ne gitti bilmiyoruz. İnanın o şekilde bir durumun olduğunu bilseydim, bakışım daha farklı olurdu. Buna rağmen 7 Ağustos’ta kendisini Yenikapı’ya çağırdım. Önce ret cevabı verdi. Daha sonra baskılara dayanamadı, cuma günü bize katılacağını bildirdiler. 7 Ağustos’ta yaptığı konuşmayı inceleyin, aradan 1 hafta-10 gün geçti, Yenikapı ruhunu eleştirmeye başladı. Çünkü bunun dünyasında birlik, beraberlik, dayanışma yok. Fakat bizler; Sayın Binali Yıldırım, Sayın Bahçeli hep birlikte el ele verdik, bu yola yürüdük, yürüyoruz. ” değerlendirmesinde bulundu. Parlamentodan yeni yönetim sisteminin AK Parti ve MHP’nin dayanışmasıyla geçtiğine dikkati çeken Erdoğan, şimdi milletin görevini yapacağını belirtti. Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” ifadesinin, 15 Temmuz’da bir kez daha ete kemiğe büründüğünü söyledi. Kendisinin, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet  Bahçeli, bakanlar ve milletvekillerinin hep beraber 81 ili dolaştığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü her yere gidelim, televizyon kanallarıyla anlatalım, kimse ‘ben bilmiyordum, duymadım’ demesin. Artık her şeyi öğrendiniz herhalde. 18 maddeyi biliyorsunuz değil mi? Ama birileri halen bilmiyor. Birileri halen muhtarlıkları, lokantaları kapatmaktan bahsediyor. Utanmadan, sıkılmadan ‘Başkan 50, 500, bin 500 tane başkan yardımcısı atayacak’ diyor. Ey Kılıçdaroğlu, başbakan olduğumuz zaman 36 bakan vardı, biz bunu 25’e indirdik. Biz devlet nasıl yönetilir bunu biliriz. Ama senin bunlardan haberin yok. Türkiye’yi biz böyle büyüttük, bugüne böyle getirdik. Denize döndüğünüzde bir şey görürsünüz. Göreve geldiğimizde Samsun-Sarp sahil yolunun yüzde 35’i bitmişti. Biz geldik, sahil yolunu bitirdik. Biz buyuz. Ama sizler gibi yürekli Karadenizli hemşehrilerim, bacılarım olduktan sonra; Akif ne diyor: Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın/ Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın. İşte benim vatandaşım, kardeşlerim, tankların önünde durdu mu? Tankların altına yattı mı? Bacılarımı tanklar paramparça etti. Ama onlar kaçmadı, yılmadılar, üzerine üzerine gittiler. Ama onlar bir şey biliyorlardı; ey şehit oğlu şehit isteme benden makber sana ağuşunu açmış, duruyor Peygamber. İşte onlar Peygambere yürüyorlardı, bunu biliyorlardı. Ona inanan karşısındakileri pes ettirdi.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bayrağımız üzerinde asla spekülasyon yapılamaz. 780 bin kilometrekare vatan topraklarımızda kimse ameliyat yapamaz. Yaparsa, Tendürek, Cudi, Gabar, Bestler Dereler’de olduğu gibi inlerine girdik, giriyoruz ve gireceğiz. Bunları evelallah bu ülkeden temizleyeceğiz. Ya gidecekler ya gidecekler.” dedi.   Erdoğan, Evet Platformu tarafından Cumhuriyet Meydanı’ndan düzenlenen “Ordu Buluşmasında” yaptığı konuşmada, Kandil, FETÖ ve İmralı’nın “hayır” dediğini belirterek, “Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Öyle mi? Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘Kişi sevdikleriyle beraberdir’. Ben de buradan diyorum ki Kılıçdaroğlu saptırma.” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Hayır diyenlere terörist dedi.” ifadesini kullandığını anımsatan Erdoğan, “Hayır. Hepsini anlayışla karşılarım ama bir de uyarma görevimiz var. O görevimizi yapıyoruz, yapacağız. Bilsin. Kandil, İmralı niye ‘hayır’ istiyor? Bu ülkeyi parçalamak için gayret etmediler mi? Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlerle beraber olmak herhalde bir ikazı gerektirir değil mi? Yaptığımız bu. Biz uyaralım. Sonra demesinler, ‘ama siz bizi uyarmadınız ki’. İşte biz o görevi yerine getiriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken, “hayırcıların” ona da “hayır” dediğini anlatan Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, 3 yılda 200 milyon insanın geçtiği Marmaray’a, Avrasya Tüneli’ne, Osmangazi Köprüsü’ne de “hayır” denildiğini ama bunlara rağmen bütün eserleri yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Şimdi de 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nü bunlara rağmen yaptıklarını dile getiren Erdoğan, 25 havalimanının 59 olduğunu, Rize-Artvin havalimanının da Ordu-Giresun havalimanı gibi olduğunu ve temelinin atıldığını söyledi. Erdoğan, “81 vilayette 181 üniversitemiz var. 270 bin derslik yaptık. Eğitim, sağlıkta sıçramalar devam etsin.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün büyük illerde şehir hastaneleri yapılacağını, Mersin, Isparta, Yozgat ve geçenlerde Balıkesir’in açıldığını ve açılışların devam edeceğini anlatarak, “Niye? At binenin, kılıç kuşananındır. Bu millete bu güzellikler yakışır. Bunları yapacağız inşallah. Daha güzelleri olacak.” ifadesini kullandı. – “Ya gidecekler ya gidecekler” Erdoğan, şöyle devam etti: “Şimdi, Ordu’dan öyle bir ses verelim ki bize kem gözle bakanlar daha fazla rahatsız olsunlar. Tek millet için ‘evet’ mi? Tek bayrak için ‘evet’ mi? Tek vatan için ‘evet’ mi? Tek devlet için ‘evet’ mi? Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Abhazası’yla, Boşnak’ıyla tek millet, 80 milyon tek millet. Biz yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Bizim farkımız budur. Alevi, Sünni ayırmadık, bunlar ayırırlar. Bunlar başı açık, başı örtülü ayırdılar mı? Ayırdılar. Benim başörtülü bacılarımı, üniversite kapılarından kovdular mı? Kovdular. Utanmadan, sıkılmadan şimdi yalan söylüyorlar. Bunu siz yaptınız. Başörtülü kızların babası olarak, kızlarım üniversiteye giremedi bu ülkede. Oğlum imam hatip mezunu olduğu için bu ülkede katsayı mağduru oldu, okuyamadı. Şimdi böyle bir engel var mı? Bunları kaldırdık mı? Başı açık, başı örtülü böyle bir sorun var mı? Biz insan olarak bakıyoruz. Bütün vatandaşlarımızın hakkı, hukuku bizim teminatımızdır ve böyle bakacağız. Sizlerden şimdi sadece başarı istiyoruz. Bayrağımız üzerinde asla spekülasyon yapılamaz. 780 bin kilometrekare vatan topraklarımızda kimse ameliyat yapamaz. Yaparsa, Tendürek, Cudi, Gabar, Bestler Dereler’de olduğu gibi inlerine girdik, giriyoruz ve gireceğiz. Bunları evelallah bu ülkeden temizleyeceğiz. Ya gidecekler ya gidecekler.”   – “Milletin kafasını bulandırmaya çalıştırıyorlar” Ordu’nun neye, ne için “evet” dediğini çok iyi bildiğinin altını çizen Erdoğan, “Peki, ‘hayır’ diyenler niye ‘hayır’ dediklerini, kimlerle birlikte ‘hayır’ dediklerini biliyor mu? PKK’nın güdümündeki partinin ‘hayır’ dediği, FETÖ’nün ve ruhunu 1 dolara satmış olanların ‘hayır’ dediği, Avrupa ülkelerinin çoğunun ‘hayır’ dediği bir yerde insan ‘hayır’ demeye utanır.” değerlendirmesini yaptı. Anayasa değişikliğine karşı çıkanların çoğunun paketin içinde ne olduğunu bilmediğini, en başta anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun bilmediğini söyleyen Erdoğan, “bilmedikleri için de 18 maddelik değişikliğe 180 yalan uydurup, milletin kafasını bulandırmaya çalıştıklarını” ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz bu zatı, geçmişteki icraatlarından tanıyoruz. Onun için ben, bunları artık geçiyorum. Seri bir şekilde şimdi iki günümüzü değerlendireceğiz. Vakit kaybetmeyeceğiz. Onun için yoğun bir şekilde Ordu’yu takip edeceğim pazar akşamı. Bakalım Ordu’dan ne kadar ‘evet’ çıkacak? Benim Ordu’dan beklentim şu: Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacığız. AK Parti’ye, MHP, Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi, CHP’ye gönül veren kardeşlerim, gelin bu birliğimizi bozmayın ve batıya güzel bir cevap verin. Bakın, bugün batının bütün dergilerinde, gazetelerinde bu kardeşinize yine hepsi büyük bir saldırı içerisinde ama Türkçe’yi bu arada öğrendiler. Bayağı gelişme var. İsviçre’de parlamento binasının önünde olanı biliyorsunuz. Poster… Şakağıma silahı dayamışlar. Bunlar ‘hayırcı’. Bunlara gereken cevabı Türkiye’den vermemiz gerekmiyor mu? Beğenirsin, beğenmezsin Erdoğan’ı, sen her şeyden önce bu milletin bir ferdisin. Bunlara gereken cevabı vermek gerekmiyor mu? Onun için pazar günü çok önemli. Biz, maçlarda tribünlerde ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi’ diye çok dinlerdik. İnşallah Avrupa, pazar akşamı sesimizi duyacak. Tam duyacak ve o zaman zaten, ‘bu ülke hakikaten tek uğraşılacak ülke değil’ diyecekler. Bizler de, 16 Nisan’da inşallah alınacak bu neticeden sonra, Türkiye eski Türkiye değilmiş bunu onlara göstereceğiz.”   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı geceyle ilgili, “Ben, Kılıçdaroğlu’nun Yeşilköy Havalimanı’ndan kaçışını hala anlamıyorum. Hala cevap veremedi. Bir cevap versene. Bakırköy Belediye Başkanının evine gittin. Hani sen, ‘Darbe olursa tankların önüne ilk ben çıkarım’ diyordun.” değerlendirmesinde bulundu. Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda “Evet Platformu”nca düzenlenen “Ordu Buluşması”nda yaptığı konuşmada Erdoğan, meydanda muhteşem bir kalabalık olduğuna işaret etti. Erdoğan, dün Erzurum’da, önceki gün Şanlıurfa’da, İzmir’de, İstanbul’da ve diğer kentlerde alanları dolduran kalabalıkları herkesin gördüğünü belirterek, “Artık yüzde 15 ile yüzde 20 ile bu ülkede başkanlık, başbakanlık yok. Yüzde 50 artı 1’i alırsan oraya gelirsin.” dedi. Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde seçilme yaşının 18’e düşeceğini hatırlatan Erdoğan, şunları belirtti: “Gençler, sizi de kıskanıyorlar. Sizi parlamentoya sokmak istemiyorlar. Biz de diyoruz ki gençler parlamentoya girecek. Bu seçimin asıl önemli olan kararı genç, dinamik bir parlamentonun inşallah ilk tohumlarını atacağız. Sadece erkekler girmeyecek, genç bayanlar da girecek. Onun için bu hesapları altüst edeceksiniz.” Erdoğan, dünyanın pek çok ülkesinde gençlerin 18 yaşında seçilme hakkına sahip olduğunu aktararak, Türk gençlerinin de buna kavuşması gerektiğini söyledi. “Niye benim ülkemdekileri kıskanıyorsunuz?” diye soran Erdoğan, gençlerin önünü açmak için çaba gösterdiklerini dile getirdi. – “Kaç gün oldu hala cevap yok” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı geceye de değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kılıçdaroğlu’nun ben Yeşilköy Havalimanı’ndan kaçışını hala anlamıyorum. Hala cevap veremedi. Bir cevap versene. Bakırköy Belediye Başkanının evine gittin. Hani sen, ‘Darbe olursa tankların önüne ilk ben çıkarım.’ diyordun. Versene cevabı. Kaç gün oldu hala cevap yok. Sandıklarda ona gerekli olan soruyu biz soracağız. Otel odalarında, medya patronlarının yalılarında yapılan pazarlıkları biz biliriz. Hükümetlerin yıkıldığı, hükümetlerin kurulduğu dönemler artık bitiyor. Artık hükümeti sandıkta doğrudan millet kuracak. Şimdi bu dönem başlıyor. Diyor ki ‘Yasama organı kalkıyor.’ Bırak bu yalanları. Yasama organının kalktığı falan yok. Yasama organı daha da güçlü hale geliyor. ‘Yasama organını feshetmek’ falan, bunu da geç.” -“Bu bir denetim gücüdür” Anayasa değişikliğinin seçimlerin yeniden düzenlenmesi noktasında cumhurbaşkanına bir yetki verdiğini ifade eden Erdoğan, ancak aynı yetkinin parlamentoda da olduğunu vurguladı. Erdoğan, cumhurbaşkanının mevcut sistemde yalnızca vatana ihanet suçlaması halinde yargılanabildiğini de anımsatarak, “Yeni dönemde kişisel suçlar sebebiyle de parlamentoda belli çoğunluk temin edilince yine Yüce Divana gidebiliyor. Bu bir denetim gücüdür. Bir de uzlaşma geliyor parlamentoya. Hakimler Savcılar Kurulu, parlamentodaki uzlaşma ile olacak. Şu ana kadar parlamentonun Hakimler Savcılar Kuruluna üye verme yetkisi bile yoktu. Ama şimdi cumhurbaşkanı dört üye verirken, parlamento da yedi üye verecek.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’ın, millet için yeni bir milat olmasını diledi. – Notlar Cumhurbaşkanı Erdoğan, alana gelişinde konuşma yapacağı platformda Ordulu minikler tarafından çiçeklerle karşılandı. Yağmur altında ıslanan vatandaşlara görevliler yağmurluk dağıttı. Alana dev Türk bayrağı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının yer aldığı posterler asıldı. Meydanda, üzerinde Üçüncü Alaeddin Keykubat, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Abdülhamid, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının bulunduğu “Mücadele etmek zorundayız. Çelik irade, vizyon ve siperden baktığı ufukla yepyeni bir gelecek görebilen liderlerle, bir Allahuekberle aşılamayanı aşan, gidilemeyeni giden, yapılamayanı yapan, delinmeyen dağları delen liderlerle” yazılı pankartlar yer aldı. Alanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın fotoğrafının yer aldığı “Vatan aşkı diye bir hastalığımız var. Allah yokluğunu göstermesin” pankartı dikkat çekti. Buluşma dolayısıyla alan çevresinde yoğun güvenlik önlemi alınırken, denizden, sahil güvenlik ve deniz polisince botlarla tedbir alındı. Program sonrasında Erdoğan, beraberindeki bakan ve milletvekilleriyle vatandaşları selamladı. Programa, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, AK Parti Ordu milletvekilleri Oktay Çanak, Metin Gündoğdu ve Ergün Taşçı ile diğer yetkililer katıldı.

AA