Dolar 32,5692
Euro 34,8277
Altın 2.495,27
BİST 9.625,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

Herşey çok güzel olacak (mı)?

23/12/2014 10:17 | Son Güncellenme: 24/12/2014 15:30
A+
A-

“Her şey çok güzel olacak” masalının nereden çıktığını çok merak ediyorum. Halbuki hayat hiç de öyle değil. Her şey maalesef hep çok güzel olmuyor. Bazen işler ters gidiyor. Bazen düşüyoruz. Öyle kötü düşüyoruzki bazen hemen kalkıp toparlanamıyoruz. Düştüğümüz yerde durmak, o anı hazmetmeye ne nasıl olduyu anlamaya çalışıyoruz. Elimizden tutsalar bile biz istemedikçe, biz idrak etmedikçe sebepleri kalkamıyoruz. Yardım alamıyoruz. Yardım etmek isteyene de garip gözlerle bakıyoruz. Hazır değiliz belkide neden zorluyorlar düşüncesine kapılıyoruz…

“Her şey çok güzel olacak” masalını, “her şey çok güzel olmayacak, ama ben hep senin yanında olacağım” ile değiştirebilmeliyiz. Çünkü önemli olan “masal” kısmı değil, önemli olan “yanında” olmak, “yanında” olunması.

İnsanları da olayları da olurlarına bırakmak lazım biraz. Kimse bize “kurtarıcı” rolünü vermedi. Kimse bizden aslında yardım istemiyor. Sevdiğin, değer verdiğin insanların düşüşlerini izlemek zor. Karanlığa doğru ilerlediklerini görüp seyretmek çok zor. Ama bizim elimizden bir şey gelmez. Herkesin kendi hayatı. Herkesin kendi zamanlaması. O hayatlara ve o zamanlamalara da saygı duymak lazım. Sarılmak, beraber beklemek lazım… Zamanın geçmesini, yaraların iyileşmesini ve bizi götürdüğü yeri görmek lazım. Ve tüm bunlar için yine “an”ı yaşamayı öğrenmemiz lazım. Düşen de olsak, düşeni izleyen de olsak aslında her şey yine “o an”da gizli. Öğrendiğimiz an, büyüdüğümüz an, bir adım daha attığımız an, işte o “an”. Neden niçinlerle sorgulamak yerine olayları sevgiyle sarılmalıyız sevdiklerimize. Bu dünyada sevgiyle aşılmayacak engel yok… image