Dolar 32,4477
Euro 34,7939
Altın 2.448,89
BİST 9.931,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

HSYK: ADLI KOLLUK YÖNETMELIĞI ANAYASA’YA AYKIRI

HSYK: ADLI KOLLUK YÖNETMELIĞI ANAYASA’YA AYKIRI
26/12/2013 20:24
A+
A-

HSYK: “Adli Kolluk Yönetmeliği Anayasa’ya aykırı. Yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir. Polis savcının talimatını aynen uygulamak zorundadır. “

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Adli Kolluk Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı, amire ve başsavcıya bilgi verme zorunluluğu getirildi. Yeni yönetmeliğin HSYK genelgesine aykırı olduğunu belirten hukuk çevreleri, yargının yürütmenin vesayeti altına sokulduğunu iddia etti ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Bugün akşam saatlerinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konu hakkında açıklama yaptı. Açıklamada ‘Yeni Adli Kolluk Yönetmeliği Anayasa’ya aykırı. Adli Kolluk, savcıların emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir’ denildi. Bu açıklamaya HSYK’nın bazı üyeleri tarafından muhalefet şerhi konuldu.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan (HSYK) yapılan açıklamada, Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinin, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırı olduğu bildirildi.

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ve üyeler Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Zeynep Kavlak, Ulvi Yüksel, Ziya Özcan, Nesibe Özer, Hüseyin Serter, Ömer Köroğlu, Ahmet Kaya, İbrahim Okur, Bülent Çiçekli, Teoman Gökçe ve Ahmet Berberoğlu imzasıyla yapılan açıklamada, kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin HSYK Genel Kurulunda görüşülerek oy çokluğu ile açıklama yapılmasına karar verildiği bildirildi.

Açıklamada, Adli Kolluk Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinin yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasa’nın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırı olduğu belirtildi.

Özveri ve titizlikle görev yapan yargı mensuplarını zan altında bırakan beyan ve yazıların da hukukun üstünlüğü ve çağdaş demokrasinin unsuru olan bağımsız yargıya zarar vereceği hususunun gözden ırak tutulmaması istenen açıklamada, “Yargı bağımsızlığını ihlal etmeden, yargıya duyulan güveni zedelemeden varsa yanlışlıkları ortaya çıkarmak ve gereğini yapmak başta HSYK olmak üzere tüm yargı kurumlarının görevidir” denildi.

Açıklamada, “Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. Hukuka aykırı eylem ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibi yargı tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir gereğidir” değerlendirmesinde bulunuldu.

HSYK’dan yapılan açıklamada, “Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. Hukuka aykırı eylem ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibi yargı tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir gereğidir” denildi.

Yazılı açıklamada, kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin HSYK Genel Kurulunda görüşülerek açıklama yapılmasına oyçokluğu ile karar verildiği belirtildi.

Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün demokratik hukuk devletinin temel esasları olduğu vurgulanan açıklamada, kuvvetler ayrılığı, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden bağımsız, birinin diğerine üstün olmadığı, medeni bir iş bölümü ve iş birliği içerisinde görev yaptığı sistem şeklinde tanımlandı.

Anayasaya göre herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu belirtilen açıklamada, devlet organları ve idare makamlarının da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları ifade edildi.

“Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. Hukuka aykırı eylem ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibi yargı tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir gereğidir” denilen açıklamada, Anayasa’da savcıların adli görevleri ile hakimlerin idari görevleri yönünden teftiş, denetleme ve genelge düzenleme yetkisinin HSYK’ya ait olduğu belirtildi.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 157, 160, 161 ve 164. maddelerinde de soruşturmanın gizli olduğu; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiğini öğrenen cumhuriyet savcısının emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle doğrudan doğruya her türlü araştırmayı yapabileceğinin düzenlendiği anlatılan açıklamada, “Adli kolluk görevlilerinin el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü oldukları; adli kolluk görevlilerinin adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde oldukları, ancak soruşturma işlemlerinde sadece cumhuriyet savcısının emirlerini yerine getirecekleri; cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında da cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacağı hususları açıkça vurgulanmıştır” ifadelerine yer verildi.

CMK’nın 167. maddesinde Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak Adli Kolluk Yönetmeliği’nin kapsamının düzenlendiği belirtilen açıklamada, cumhuriyet savcılarının adli görevlerine ilişkin hususların bu Yönetmelik kapsamında bulunmadığının tartışmasız olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Ayrıca adli görevi bulunmayan mülki idare amirlerinin de bilgilendirilmesini içeren 21 Aralık 2013 tarihli ‘Adli Kolluk Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddeleri yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasa’nın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırıdır” denildi.

-“HSYK’nın görevleri arasında”

Öte yandan Anayasanın 159. maddesi ile HSYK Kanunu’nun 4. maddesinde hakim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemlerinin, HSYK’nın görevleri arasında sayıldığı anlatıldı.

HSYK’nın, Anayasa’nın ve Kanun’un kendisine verdiği yetki ve görev çerçevesinde, hakimler ve savcılar hakkında bugüne kadar gelen tüm ihbar ve şikayetleri titizlikle değerlendirdiği ve ilgili kanunlarda yer alan disipline ilişkin hükümleri uyguladığı ifade edilen açıklamada, bu yıl içerisinde Kurula gelen ihbar ve şikayetler üzerine 13 bin 500 hakim ve savcıdan 331’i hakkında soruşturma izni verildiği ve 19’unun meslekten çıkarma cezası olmak üzere toplam 288 hakim ve savcıya değişik disiplin cezaları verildiği bildirildi.

HSYK’nın, hakim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevlerinin icaplarına uyup uymadığını titizlikle araştırdığı ve eylemleri sabit görülenler hakkında gereken disiplin cezalarını uyguladığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu itibarla; hakim ve savcıların yasalaraaykırı davranışta bulunduğunu veya sıfat ve görevlerine uygun davranmadığını düşünen herkesin HSYK’ya şikayette bulunması mümkündür. Görev sınırlarını aşan veya suç teşkil eden eylemlerde bulunan hakim ve savcı varsa o hakim ve savcılarla ilgili bugüne kadar gereğine tevessül edildiği gibi bundan sonra da edileceği izahtan varestedir. Soruşturmaların yürütülmesine ilişkin yetki aşımı veya usulsüzlük olması durumunda bu konularda da 2802 sayılı kanunun disiplin maddeleri gereğince işlem yapılacağı açıktır.

Ancak; özveri ve titizlikle görev yapan yargı mensuplarını zan altında bırakan beyan ve yazıların da hukukun üstünlüğü ve çağdaş demokrasinin unsuru olan bağımsız yargıya zarar vereceği hususu gözden ırak tutulmamalıdır.

Bu nedenle; yargı bağımsızlığını ihlal etmeden, yargıya duyulan güveni zedelemeden varsa yanlışlıkları ortaya çıkarmak ve gereğini yapmak başta HSYK olmak üzere tüm yargı kurumlarının görevidir. Bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında tüm yetkililerin, basın mensuplarının ve kamuoyunun yargıyı yıpratacak ve töhmet altında bırakacak tutumlardan kaçınması da yargı camiasının ortak beklentisidir.”

AA