Dolar 32,5065
Euro 34,8132
Altın 2.485,46
BİST 9.551,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

İKTİDAR MUHALİFLERİ TASFİYE İÇİN HSYK’DA PLAN YAPIYOR

İKTİDAR MUHALİFLERİ TASFİYE İÇİN HSYK’DA PLAN YAPIYOR
13/09/2014 17:16
A+
A-

YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk, hükümetin muhaliflerini yargı eliyle tasfiye etmeye çalıştığını söyledi. Yücetürk, “2014 yılına kadar siyasal iktidar, yargı eliyle kendi muhaliflerini bir şekilde tasfiye etti. 2014 yılına geldiğimizde siyasal iktidar kendisine yeni bir muhalefet buldu. Şimdi bunu yargı üzerinden tasfiye etmek için, HSYK üzerinde planlar yaptığına şahit olduk.” dedi.

Bursa Barosu tarafından düzenlenen ‘Nasıl bir HSYK’ konulu panele katılan YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk ve Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, seçim takvimi içerisinde ziyaret ettikleri adliyelerde Adalet Bakanlığı bürokratları ile karşılaştıklarını belirtti. Hükümetin her türlü kamu kaynaklarını HSYK seçimlerine giren belirli adaylara açtığını ve kullandırttığını gördüklerini söyleyen Eminağaoğlu, şöyle konuştu: “Serbest ve eşit olmayan şartlarda yürütülen bir seçim ortamı var. Avrupa Yargıçlar Birliği’de, Türkiye’ye geldiğinde aynı söylemleri benzer söylemleri ifade etti. Şunu net olarak söylememiz de hiç bir sakınca yok. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Türkiye’de kurulduktan sonra yapısı hep baskıcı yönetimlerde yani 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 2010 yılında Anayasal değişikliklerle geriye götürüldü. Ve en son hiçbir dönemde, 3’ncü dünya ülkesinde bile karşılaşılmayan biçimde 2014’teki bir yasa değişimi, tekme tokatla, uçan tekme ile burun kırarak, böyle bir yasa değişikliği ile hükümet HSYK’nın önemli görevlerini kendisinde topladı. Ancak bunlar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilince, şimdi kaybettiği o görevleri bu seçim ortamını etkileyerek, bu seçimlerden kendi etkisi altında kalacak adayları HSYK’ya taşıyarak, o yapıyı bu HSYK’da sürdürme amacı taşıyor. Çünkü Biz HSYK’nın yargıya güvence olmasını istiyoruz. Ama bütün siyasi iktidarlar Türkiye’de aynı tabloyu yaşatıyor. Yargıya güvence olan değil. Yargıyı yöneten bir HSYK. Yargıyı yöneterek de yargı üzerinden demokrasiyi, sosyal yaşamı biçimlendiren bir HSYK’yı oluşturma amacı güdüyorlar. Biz artık HSYK gerçekten adaleti yaşatan bir HSYK istiyoruz. HSYK yargıyı yöneten bir organ olmasın istiyoruz. HSYK yargıya güvence olsun, tam bağımsız olsun, yargıya güvence olsun, tam bağımsız olsun, hiçbir siyasi iktidarın etkisi altında kalmasın. Bunun içinde bu mücadeleyi veriyoruz.”

Eminağaoğlu, torba yasa konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu hukuk devletinin yansımasını ifade ediyor. Bir tarafta Yargı bağımsızlığı için var olan bir HSYK’yı olabildiğince yürütmenin vesayeti altına çekiyor. Diğer tarafta yargı kararlarının gerek uygulanma süresini uzatan gerek uygulanmayan yönünden getirilecek bu gibi yaptırımları ortadan kaldırılıyor. Kuvvetler ayrılığının söz konusu olduğu bir demokraside 3’ncü kuvveti, yani siyasi iradeyi denetleyen, yargıyı yaptırımsız ve etkisiz kılıyorsunuz. Yargıyı etkisiz bir kuvvet haline getirdiğinizde yürütmeyi tek güç haline sokuyorsunuz. Yürütmeyi tek güç haline getirdiğiniz zaman bunun adı çağdaş bir demokrasi olamaz.” şeklinde konuştu.

MUHALİFLER TASVİYE EDİLİYOR

YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk ta, hükümetin muhaliflerini yargı eliyle tasfiye etmeye dile çalıştığını dile getirerek şöyle konuştu: “Türkiye’nin 4-5 yılına baktığımızda. Özellikle Ergenekon yargılamaları ile başlayan toplumda siyasal iktidarın kendisine muhalif olan kesimleri bir yargı üzerinden siyasal mühendislikle tasfiye sürecinde HSYK ve yargı, çok önemli bir konuma geldi. 2014 yılına kadar siyasal iktidar yargı eliyle kendi muhaliflerini bir şekilde tasfiye etti. Bunu yargının son 4 yıllık pratiğinde Ergenekon, Balyoz yargılamaları, Oda TV, şike davası ve buna benzer davalarda gördük. Ancak 2014 yılına geldiğimizde siyasal iktidarın kendisine yeni bir muhalefet buldu. Şimdi bunu yargı üzerinden tasfiye etmek için HSYK üzerinde planlar yaptığına şahit olduk. Sanırım bu dört yılın 2010 HSYK’sının her halde özeti bu olsa gerekir. Bütün bu tartışmalar üzerinden 2014’de ki HSYK seçimlerine giriyoruz.”

“Yarışın adil olmadığı iddiaları” ile ilgili de değerlendirmede bulunan Yücetürk, şunları söyledi: “Farklı gruplar oluştu. Bir tarafta biz varız YARSAV ve sendika bloğunun oluşturduğu adaylar var. Bir tarafta bağımsız adaylar var. Bir tarafta da hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu adı altında ki arkadaşların listesi var. Adalet Bakanlığı, Yargıda Birlik Platformu sekreteryasını Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturarak, seçim kampanyasını tamamen Adalet Bakanlığı bürokratları ile Adalet Bakanlığı’nın desteği ile yürütmekte. Bu tabi müthiş bir eşitsiz durum oluşturuyor. Ama biz bunu eşitsizlikle birlikte kendimize bunu istemiyoruz. Bize bunları vermesinler, onlara da vermesinler. Ama bunu sahada bir dezavantaj olarak düşünmüyorum. Bu bir avantaj. Çünkü bu bizim farkımızı gösteriyor. Çünkü yarın biz bu seçimleri kazanırsak Adalet Bakanlığının desteği ile, hükümetin desteği ile kazanmış olmayacağız. Tamamen hakim ve savcıların bize verdikleri özgür oylarla kazanmış olacağız. Bu da bizim onlardan farkımızı gösterecek. Oraya seçildiğimiz takdirde hiç kimseye diyet borcumuz olmadan bağımsız görev yapmamızı sağlayacak.”

Torba yasa ile mahkeme kararlarını uygulamayan kamu görevlilerinin ceza almamasının nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine ise YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk şu cevabı verdi: “17 Aralık’ta ortaya çıkan süreçle. 17 Aralık’ın iktidar üzerinde yaşattığı tahribatı bir şekilde düzeltmek için çıkartılmış yasalar. Ama bunlar Türk hukuk sisteminde ya da bir demokratik hukuk sisteminde telafisi mümkün olmayan zararları ortaya çıkartıyor. Neden; vatandaşın hukuka, demokrasiye, devlete olan güvenini sarsıyor. Oysa bir devletin yaşaması için hukuk sisteminin öngörülebilir, adil ve eşit olması gerekiyor. Siz eğer siyasal iktidar olarak hukuk alanında bağışıklıklar oluşturursanız, bu halkın size olan güvenini, hukuka olan güvenini sarsar. Bu da uzun vadede bizim demokratikleşmemize, devlet olmamıza zarar verir. Bunun sonucunu böyle görüyoruz. Bu tabi ki kalıcı bir madde olmayacak: Anayasa Mahkemesi anayasaya açıkça aykırı olan bu maddeyi iptal ettirecektir. Ama bu süre içinde bir takım insanlarda yargı bağışıklığı sağlayacaktır bir takım insanlara. Bunun uzun vadedeki etkisi hukuk devletine verdiği zarardır. Bu böyle algılıyoruz. Bu maddenin tartışılacak bir tarafı yok. Hukuki bir tartışma yürütülemez bu madde üzerinden, sadece siyasi bir tartışma yürüyebilir. Siyaseten cevabı da sonuçta bu ülke bizim, bu ülkenin yoluna devam etmesi için hukuk devleti olma zorunluluğu var. Hukuk devleti olma zorunluğu da mahkemelerin çalışması ve mahkemelerin alınan kararlara uyulması ile olur. Siz bunu bertaraf ettiğinizde hukuk devletini ve dolayısıyla devleti ortadan kaldırmış olursunuz.”

cihan