Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

İSMAİL GASPIRALI PANELİ YAPILDI

İSMAİL GASPIRALI PANELİ YAPILDI
09/02/2015 13:29
A+
A-

 İsmail Gaspıralı için panel yapıldı

 

“Dilde, fikirde, işte birlik” diyen büyük Türk aydını İsmail Gaspıralı için,

Türkiye Kamu-Sen ile Türk Ocaklarının ortaklaşa düzenlediği “İsmail Gaspıralı, Dilde, Fikirde, İşte Birlik” paneli Kamu-Sen’in Genel Merkezi konferans salonunda yapıldı.

 

Oturum Başkanlığını Doç. Dr. Hakan Kırımlı’nın yaptığı panelde, konuşmacı olarak;

Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu, Doç. Dr. İbrahim Maraş ve Yrd. Doç. Dr. Alper Alp yer aldı.

 

Ev sahibi sıfatıyla panelin açılış konuşmasını yapan Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Türkiye Kamu-Sen olarak, milli olan her şeyin içinde olan ve onun yanında yer alan bir konfederasyonuz. Bu bağlamda, ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ vurgusunu Türklük dünyasına nakşetmiş bir insan olan İsmail Gaspıralı’yı saygıyla anıyoruz” dedi.

 

Sözlerinin devamında  “Türkiye Kamu-Sen olarak, son günlerde ülkemize gelen Türkmen kardeşlerimiz için yapılan yardım kampanyalarının da içindeyiz.

Musul’da, Tuzhurmatu’da, Kerkük’te yaşayanlar bizler de olabilirdik. Millet olarak Türkmen kardeşlerimize yardım elini uzatmalıyız. Türk Ocakları da elbette bu noktada elinden geleni yapmaktadır.” diyerek sözlerini sürdürdü.

 

Türk Ocakları’nın geçtiğimiz günlerde “Türk milletine sözümüzdür” adı altında yayınladıkları bildirge nedeniyle takdirlerini sunan Koncuk, “Bu deklarasyonun dokuzuncu maddesi son derece önemlidir, ‘Türk Ocakları olarak diyoruz ki, bin yıllık Türk vatanını, Türkiye’yi böldürmeyeceğiz. Türk bayrağını indirmeye kalkan eller kırılacak, bayrak inmeyecek, ezan susmayacaktır. Aksini tasarlayan gafillere ve hainlere yakın ve uzak tarihimize bakmalarını salık veririz..’ ben başta sayın Genel Başkan Mehmet Öz, olmak üzere tüm Türk ocakları camiasını böyle bir ifadeyi bir kere daha ortaya koydukları için tebrik ediyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz ise, “İsmail Gaspıralı o meşhur düsturunun gereğini yapmış, özellikle ‘dilde birlik’ mefkûresini kuvveden fiile geçirmiş Türk dünyasının önemli bir şahsiyetidir. Şimdi biz o’nun sloganını ne kadar yerine getirebiliyoruz, bunun üzerinde düşünmek lazım. Türk dünyasının çok problemi var, Suriye ve Irak, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri. Bu insanlar büyük çilelerle Türkiye’ye gelme gayretindeler. Türk Ocakları, Türkiye Kamu-Sen, Ülkü Ocakları gibi kurumlar Türkmen kardeşlerimizin yardımına koşuyor. Aynı tavrı Rusya Kırım’ı işgal edince de göstermiştik, Putin, Stalin’in yeniden dirilmiş bir versiyonudur. Kırım Kırım Türklerinin vatanıdır. Bu konuya ayrı bir hassasiyet göstermek gerekmektedir. Türk dünyasının dertleriyle ilgilenmek bizim boynumuzun borcudur. Burada en büyük görev devlete düşmektedir. Türk Dünyası dayanışma içinde olmalıdır. Türk milliyetçileri Türk dünyasının sorunlarına her zaman önem verecek ve onlarla birlik olmaya devam edecektir. Ben tekrar Türkiye Kamu-Sen ve Türk Ocaklarının berabere düzenlediği bu panele hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum” dedi.

 

Türk Ocakları Genel Başkanı Öz’den sonra söz alan Doç. Dr. İbrahim Öz, İsmail Gaspıralı’nın “Medeniyet Projesi” üstünde durarak şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“Gaspıralı, sadece bir fikir adamı değil, ayın zamanda eylem ve ülkü adamı idi. Türk dünyasının sorunlarıyla hemhal olmuş bir şahsiyet idi. İşe ilk önce cehaleti gidermeye uğraşarak başlamıştı. Bu nedenle ‘toplumu ilkokuldan itibaren eğitime almak gerekir’ diyerek “usul-u cedit” yani Yeni usul” mektepler projesini hayata geçiriyor. Ardından milli şuuru harekete geçiriyor. Bunu da çıkarttığı ve İstanbul Türkçesiyle yayım yaptığı Tercüman Gazetesi vasıtasıyla yapıyor. Kırım’daki Türk/İslam toplumunu milli bilinçlenmeye eriştirmek için gazetenin dışında değişik yayımlar yapıyor, toplantılar gerçekleştiriyor. Bu çalışmaları sonrasında kendisine ‘milletin babası’ unvanı verilmiştir. Ruhu şad olsun” diyerek sözlerini bitirdi.

 

Prof Dr. Abdullah Gündoğdu ise; “Gaspıralı’yı konuşmak çok keyiflidir. Çünkü onu konuşmak demek, dünü konuşmak, Türklüğü ve İslamlığı konuşmak ve bu günü konuşmak demektir. O toplumun içinde bulunduğu cehaleti ortadan kaldırmak için çabalamıştı. Yazmış olduğu ‘Gündoğdu’ hikâyesinde, ‘Danyal Bey’ tiplemesiyle kendisini ve mücadelesini anlatmıştı. Çıkarttığı gazeteye ‘Tercüman’ adını vermesi bir tesadüf değildi. Bizden batıya, batıdan bize gerekli mesajları vermekti amacı.

 

Yar. Doç. Alper Alp ise, “Rusların bilinçli olarak Kırım Türklerini bilgisiz bıraktığını, cahil toplumu hep ikinci üçüncü sınıf işlerde çalıştırdığını, Asimilasyona değil entegrasyon için Türkçenin yanı sıra Rusçanın da öğrenilmesine çaba göstermişti. Böylelikle eğitimleri yükselecek ve refahtan daha çok pay alabileceklerini” söyledi.

“Eğitim ve öğretim bakımından kadınlara da çok önem veren Gaspıralı’nın en önemli özelliği Türk dilinin yanı sıra Türk milliyetçiliğini de ön plana almasıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Son konuşmacı olarak söz alan Doç. Dr. Hakan Kırımlı,

 

Gaspıralı için saatlerce konuşabilirim. Çünkü onun hakkında tez ve kitaplar yazmış bir adamım. Lakin ben bu gün başka konuya temas edeceğim. Bu gün Kırım Rus işgali altındadır. İşgalden öte Kırım topraklarına resmen gasp yapılmıştır. Yani Kırım şu an haydutların elinde. Yapan da hem katil hem de gaspçı Putin’dir. Ki, O Putin, Stalin’in günümüz versiyonu olarak diğer milletlerin yanı sıra 500 bin Çeçen’i katleden biridir. Ruslar 1783’te Kırım’ı işgal ettiklerinde halkın yüzde 98’i Müslüman Türk idi. Sürgünler, katliamlar ve asimilasyonlar sonucu bu gün Kırım Türkleri azınlık durumuna düşürülmüştür. Yaptıkları referandum falan hepsi düzmecedir.” Dedi.

 

Kırım ve Kırım Türkleri hakkında, Türk Dünyasından, Türkiye’den ve hükümetten gerekli desteği gördüğümüz söylenemez, hatta Batının yaptığı son ambargo sonrası ‘aman Ruslar zor durumda kalmasın diye sebze-meyve gönderdik’ diyen bir Tarım Bakanımız var..” diyerek eleştirilerini sürdüren Kırımlı, “Kırım’da her gün ölüm, tutuklanma, sürgün gibi olayların yaşandığını, Türk kamuoyunun bu konulara duyarlı olması gerektiğini ” belirterek konuşmasına son verdi.

 

Harun KILIÇ/ANKARA

CIMG0008 CIMG0012 CIMG0015 CIMG0019 CIMG0025 CIMG0007