Dolar 32,2584
Euro 34,6908
Altın 2.400,93
BİST 10.336,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Açık
İstanbul
25°C
Açık
Çar 19°C
Per 18°C
Cum 16°C
Cts 20°C

KAMALAK: DEVLETİN İTİBARINI RECEP AMCANIN LASTİK ÇARIKLARIYLA GÖMDÜNÜZ

KAMALAK: DEVLETİN İTİBARINI RECEP AMCANIN LASTİK ÇARIKLARIYLA GÖMDÜNÜZ
29/11/2014 15:13
A+
A-

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, devletin itibarını kurtarmak için belirli kesimlerin plazalara, köşklere, saraylara yöneldiğini belirterek, “Bunlar devlete itibar kazandırabilir mi acaba? Devletin itibarını siz Soma’da 301 vatandaşımızı toprağa gömerken gömdünüz. Ermenek’te hala ulaşamadığınız toprak altındaki kardeşlerimizle beraber gömdünüz. Siz devletin itibarını Recep amcanın lastik çarıklarıyla gömdünüz. Devlet söyleniyor ya sık sık iktidar sahipleri de tekrar ediyor. Edebali’den misal veriyorlar. Ne diyor Edebali, ‘İnsani yaşat ki, devlet yaşaşın.’ Saray dik ki demiyor, köşk yap ki demiyor. İnsani yaşat ki devlet yaşaşın. İnsanımızın genel durumu budur.” diye konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, partisinin İl Başkanları Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Sözlerine geçtiğimiz hafta parti olarak gerçekleştirdikleri Pakistan ziyaretini değerlendirerek başlamak istediğini belirten Kamalak, “Sizlere Pakistanlı kardeşlerimizin selamlarını ve muhabbetlerini iletmek istiyorum. Bildiğiniz gibi bu hafta, Genel Başkan Yardımcımız Temel Karamollaoğlu ve GİK üyelerimiz Necmettin Çalışkan ve Hasan Yaşar beylerle birlikte Pakistan’a gittik. Cemaat-i İslami Hareketi’nin büyük halk kongresine iştirak ettik. Dünyasının dört bir yanından gelen kardeşlerimizle özel toplantılar yaptık. Her biriyle ayrı ayrı, İslam dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerini istişare ettik. Çok verimli ve çok faydalı toplantılar yaptık.” şeklinde konuştu.

“PKK İLE PAZARLIK YAPILIYOR”

Türkiye tarihinde hiçbir zaman şimdiki kadar yalnız duruma düşmediğini anlatan Kamalak, “Dış politikaya bakıldığında Türkiye 10 yıl öncesi Suriye ile ilişkilerinde daha iyiydi, şimdi mi daha iyi. Hiç şüphesiz 10 yıl önce daha iyiydi. 10 yıl önce Irak ile ilişkilerimiz mevcut iktidar başa gelmeden önce mi daha iyiydi şimdi mi daha iyi. 10 yıl önce daha iyiydi. Libya, Mısır, İran ile olan ilişkilerimiz. İçeride de bir polemik havası. İktidar partisi ile Meclis’teki diğer partiler polemik etme noktasında birbiriyle yarışıyor. İktidar adeta yolunu şaşırmış bir vaziyette bir sağa bir sola yalpa yapıp durmakta. En basitinden, devletin en yetkili ağızları PKK, PYD ve IŞİD’de aynı derece terör örgütü diyor. Öyledir veya değil. Ama bakıyoruz bu örgütlerden PKK ile pazarlık yapıyor, pazarlık masasında. PYD’ye yardım ediyor, IŞİD’le savaşıyor. Hani aynı dereceydi bunlar. Bu bocalamanın bir neticesidir.” açıklamasında bulundu.

“EDEBALİ ‘İNSANİ YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞAŞIN’ DİYOR, SARAY DİK Kİ DEMİYOR”

Ekonominin tıkandığını, 10 yıl önce simit çay hesabı yapanların artık çay-simit hesabı yapamadığını anlatan Kamalak, “Başka hesaplar içindeler. Çünkü çay simit hesabı yapmaya güçleri yoktur, dilleri varmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre 2002 yılında asgari ücret 184 lira, simit 20 kuruş. Bugün asgari ücret 891 lira simit tanesi ise 1.50 kuruş. 2002’de asgari ücretle 920 simit alınırken bugün asgari ücretle 594 simit alınıyor. Aynı hesap memurlar açısından yapılmış, En düşük memur maaşı ile 1960 simit bugün 1350 simit alınabilmek. Yol nereye gidiyor. Bunların çay simit hesabı yapmaları mümkün değil. Çünkü günümüzde gelir dağılımı ile ilgili olarak tam anlamıyla sınıflar arası bir uçurum belirmiş durumda. Öbür taraftan devletin itibarını kurtarmak için belirli kesimler plazalara, köşklere, saraylara yönelmiş durumdalar. Peki bunlar devlete itibar kazandırabilir mi acaba. Biz dedik ki bir konuşmamızda devletin itibarını siz Soma’da 301 vatandaşımızı toprağa gömerken gömdünüz. Ermenek’te hala ulaşamadığınız toprak altındaki kardeşlerimizle beraber gömdünüz. Siz devletin itibarını Recep amcanın lastik çarıklarıyla gömdünüz. Devlet söyleniyor ya sık sık iktidar sahipleri de tekrar ediyor. Edebali’den misal veriyorlar. Ne diyor Edebali, ‘İnsani yaşatki, devlet yaşaşın’ saray dik ki demiyor, köşk yap ki demiyor. İnsani yaşat ki devlet yaşaşın. İnsanımızın genel durumu budur.” Şeklinde konuştu.

“SIĞINAK İKTİDAR TARAFINDAN BELİRLENMİŞ DURUMDA, KUTSİYETPENAHLARI PAPA HAZRETLERİ”

İktidarın yol tıkandığı için sığınacak bir yer aradığını hatırlatan Kamalak, “O sığınakta netice itibariyle iktidar tarafından belirlenmiş durumda. Kutsiyetpenahları Papa Hazretleri. İfade bana ait değil bizzat kendilerine ait. Kutsiyetpenahları. O kutsiyetpenahları iki gündür Türkiye’de. Türkiye’yi, İstanbul’u ziyaret için mi geldi. Hayır. Konstantinopolis’i ziyaret için gelmiş. İstanbul’u demiyor. Sonra iki kilise arasındaki ihtilafları gidermek üzere geliyor. Biz misafire karşı değiliz. Herkes için gönlümüz açık biz insanları bünyeleri ile değil niyetleri ile değerlendiriyoruz. Buna müsaade edemeyiz. İstanbul’un tekrar Konstantinopolis olmasına müsaade edemeyiz. Ama müsaade edemeyiz demek, problemi çözmüyor.” diye konuştu.

HÜKÜMET OLAYLARIN TARTIŞILMASINI ENGELLEMEK İÇİN HEMEN HER ALANDA YASAKLAR KOYDU

Hükümetin olayların tartışılmasını engellemek için hemen her alanda yasaklar koyduğunu ifade eden Kamalak şunları söyledi: “Pis koku Anadolu’yu sarmış durumda. Meclis, milleti ve milli iradeyi temsil eden Meclis netice itibariyle bir komisyon kurmak durumunda kaldı. Meclis Soruşturma Komisyonu. Basının oraya ulaşması yasak, haber yapması yasak. Bakıyoruz Bingöl’de polislerimiz şehit ediliyor, basının konuyu işlemesi yasak. Suriye tarafından uçağımızın düşürüldüğü iddia diliyor, iddia sözü bana ait değil Genelkurmay’a aittir. Haber yapılması yasak. Reyhanlı’da 52 vatandaşımız şehit edilmiştir, haber yapılması yasak. Yasak, yasak, yasak. Hani anayasa göre basın hürdür, sansür edilemezdi. Bu yasak neyin nesi. Efendim diyorlar biz basını sansür etmiyoruz, onlar özgür diyor. Bende diyorum ki bu durum tıp ki Müslümanların camide namaz kılmaları serbesttir, ama camiye giriş yasak. Basın hürdür ama haber kanalların ulaşması yasak. Yol kapalı.”

cihan