Kardeş ülkeden duygulandıran mesaj: Kefenimizi alıp gelelim

Kardeş ülkeden duygulandıran mesaj: Kefenimizi alıp gelelim

İdlib’de düzenlenen 33 askerimizin şehit olduğu hain saldırı sonrası kardeş ülke Azerbaycan’dan Türkiye’ye destek mesajları yağıyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türkiye’ye birlik mesajları göndererek bir kez daha kötü gün dostu olduklarını gösterdi.

Türkiye İdlib’de meydana gelen hain saldırı ile yasa boğuldu. 33 Mehmetçik şehadet makamına erişirken Esad rejimine özellikle Batı’dan “içi boş” tepkiler geldi. Samimiyetsiz tepkilere karşılık Türkiye’nin yanında her zaman, her ortamda durduğunu savunan Azerbaycan, yine “İki Devlet, Bir Millet” tanımına yaraşır bir tavır sergiledi.

Azerbaycanlı Türkler, sitede yayınlanan şehit haberlerine destek mesajları yağdırdı.

Kardeşten tek ses: Acınız acımızdır

Hain saldırı, Azerbaycanlı Türk kardeşlerimizi de derinden etkiledi. Saldırıya ilişkin devlet düzeyinde mesajların yanı sıra, Azerbaycanlılardan da çok sayıda yorum geldi. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türkiye’ye göz yaşartan destek mesajları gönderdi.

“Şehitleriniz değil şehitlerimiz”

Türkiye’ye gönderilen mesajların arasında en çok dikkat çeken ifade “Şehitleriniz değil, şehitlerimiz” oldu. Pek çok yorumun içerisinde kullanılan bu cümle Azerbaycanlı kardeşlerimizin Türkiye’nin yanındaki duruşunu açıkça gösterdi.

İşte yüreklere dokunan o samimi yorum:

“Sehitlerinize demiyecem. cunku sehitleriniz deyil. onlar sehitlerimiz. Allah rehmet elesin. mekanlari cennet olsun. kanlari yerde qalmayacaq bilirik. ama kat kat agir karsilik verek. Azerbaycan sulhmeramlilarina ve konullulerine yesil isik yakin lutfen. icimiz yanarak burda oturmak istemirik. ilgili alanlara bizler bas vurduq. ama turkiyenin buna ihtiyaci yoxdur deyerek izin vermirler gelmeye. ihtiyac ne demek ya gardasimizi orda tek basina birakmak istemiyoruz. arkanizda degil karsinizda kalkan olmak istiyoruz. suan arkadaslarim adiylada konusuram. hepsi yanimdalar. bizler geldiyimizde kefenimizi cebimizde getireceyik. yeter ki gelmemize izin versinler.”

Kaynak: Türkgün