KILAVUZ: HIÇ KIMSE IHANET SENARYOLARININ TESIRI ILE BOŞ HAYALLERE KAPILMASIN

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz,”Bu devleti Türk milliyetçileri var etmiş, Türk milliyetçileri yaşatmıştır. Geleceğini de Türk milliyetçileri şekillendirecektir. Hiç kimse ihanet
senaryolarının tesiri ile boş hayallere kapılmasın. Dolayısıyla bugün zulüm ile abat olma arzusunda olanların günü geldiğinde iki cihanda da hallerinin berbat olacağı da konunun muhatapları tarafından çok iyi bilinmelidir. Kimse bulunduğu makamın rehavetine kapılarak ihanet değirmenine su taşımasın.”dedi.

Kılavuz’un açıklaması şu şekilde:

Erzincan’da terör zoruyla devletin teröristle müzakere masasına oturmasını meşrulaştırmak adına ortaya çıkan sözde akillerin ERT televizyonuna gelmesi sırasında yaşanan olaylar ülkemizin düşürüldüğü durumun idraki açısından önemli bir dönüm noktasıdır.

Bugün Erzincan’da yaşanan hadise Hükümet’in milletin iradesinden ne denli korktuğunun açık örneğidir. Milli refleksleri engellemenin mümkün olmadığını , hükümete rağmen devletin, teröre rağmen milletin, ihanete rağmen birliğin sigortasının Ülkücü Hareket olduğunun farkında olan iktidar elindeki bütün imkanları seferber ederek Ülkücü iradeyi baskı altına almak istemektedir.

Gayeleri yalnızca Ocak binalarında toplantı yapmak olan Erzincan Ülkü Ocakları mensuplarının sözde akilleri korumak iddiasındaki polisler tarafından engellenmek istenmesi asla kabul edilemez.

Ülkü Ocakları, Milliyetçi Hareket Partisi ve Türkiye Kamu-Sen gibi milliyetçi tavrı ve sözde müzakere süreci karşısındaki dimdik duruşları belli olan sivil toplum kuruluşları ile  aynı binada bir programa katılma ısrarı açık bir provokasyondur.

Bu durumun polis eliyle daha derin bir tahrike dönüşmesi, ülküdaşlarımızın kendi mülklerine girişlerinin engellenmesi ve nihayetinde polisin kapalı bir alanda kasıtlı bir biçimde biber gazı kullanarak teröriste karşı takınması gereken tutumu milletin evlatlarına reva görmesiyle sonuçlanmıştır.

Bu hükümetin, valinin ve emniyet müdürünün ortak suçudur. Yaşanan olay basit bir asayiş hadisesi değildir. Yaşanan iktidar eliyle millete zulmün reva görülmesidir. Habur’dan alkışlarla karşılanan, Nevruz’da örgüt paçavralarına göz yumulan, Üniversitelerde terör faaliyetlerini sürdürmek için neredeyse desteklenen, sırtları sıvazlanan, kucak açılan teröristler bir yanda, Ocak binalarında saldırıya uğrayan Türk milletinin evlatları diğer yanda. Karar yüce Türk milletinindir.

Ancak hiç kimse unutmasın ki bu milletin hizmetine memur olmak zorunda olanlar hadlerini bilmemekte ısrar ederler, millete göstermeleri gereken hürmeti haine ve teröriste göstermeyi tercih ederler ve milletin evlatlarına zulüm etme gafletine düşerlerse cevabımız çok sert olacaktır.

Gelinen noktada herkesin aklından çıkarmaması gereken şudur: Bu devleti Türk milliyetçileri var etmiş, Türk milliyetçileri yaşatmıştır. Geleceğini de Türk milliyetçileri şekillendirecektir. Hiç kimse ihanet senaryolarının tesiri ile boş hayallere kapılmasın. Dolayısıyla bugün zulüm ile abat olma arzusunda olanların günü geldiğinde iki cihanda da hallerinin berbat olacağı da konunun muhatapları tarafından çok iyi bilinmelidir. Kimse bulunduğu makamın rehavetine kapılarak ihanet değirmenine su taşımasın.

Türk milletinin yüksek takdirlerine saygı ile arz ediyoruz.