Dolar 32,5470
Euro 34,7468
Altın 2.495,43
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 21°C
Sal 22°C

KILIÇDAROĞLU: “DAVUTOĞLU’NA SORUYORUM, O 103 KİŞİNİN GÜNAHI KİMİN BOYNUNA?”

KILIÇDAROĞLU: “DAVUTOĞLU’NA SORUYORUM, O 103 KİŞİNİN GÜNAHI KİMİN BOYNUNA?”
05/04/2016 18:16
A+
A-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Karaman’daki çocuk istismarına ilişkin, “Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan, dinden, imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre siz nasıl hangi gerekçe ile teslim ettiniz? Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor? Siz izin vermediyseniz nasıl açıldı? Bu işlerin baş sorumlusu Milli Eğitim Bakanı niye konuşmuyor? Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı. Yoz bir kültür içinde gidiyoruz” dedi.

5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı; “CHP iktidarında göreceksiniz avukat ile savcı, aynı yerde, düzeyde duracaklar. Adaleti sağlayacağız. Birisi kürsüde birisi aşağıdan değil. Kürsüde sadece hakimin kendisi olacak. Bunu yapacağız. Her yıl adli yıl açılışında mutlaka Türkiye Barolar Birliği Başkanı’na da söz verilirdi. O da konuşuyordu. Fakat Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın yaptığı bir konuşmadan birileri olağanüstü rahatsızlık duydu dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nın da elini tutarak Danıştay’da salondan dışarı çıktılar. O konuşmaya, hukuk devletini savunan konuşamaya tahammül edemediler. Yasa çıkardılar. Parlamento’yu kendi hırslarına teslim ettiler. Yasa ile, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın adli yıl açılışında konuşmasını çıkardılar. Yasak getirdiler. Böyle bir düzende yaşıyoruz. Aslında hukuka darbe tarihi o tarihtir. Benim hakkımı, adaleti savunan bir avukat, orada konuşmayacak da kim konuşacak?

TAHİR ELÇİ’NİN FAİLLERİ HENÜZ BULUNMUŞ DEĞİL

Eski Diyarbakır Baro Başkanı rahmetli Tahir Elçi de bir aydın sorumluluğu içinde basın toplantısı yaptı yüzyılların eskitemediği bir camiinin önünde. Silah, çatışma… istemiyoruz dedi. Bunu söyledikten dakikalar sonra orada katledildi. Failleri henüz bulunmuş değil. Umuyoruz kısa sürede failleri bulunur.

AVUKATLARIN BASKI ALTINA ALINDIĞINI DA BİLİYORUZ

Avukatların zor görevler yaptığını, zaman zaman dövüldüğünü de biliyoruz. Baskı altına alındığınızı da biliyoruz. Savunma hakkınızın elinizden alındığını da biliyoruz. Tüm bunlara rağmen hep beraber mücadelemizi yürüteceğiz.”

“CHP İKTİDARINDA POLİSE, 3 BİN 600 EK GÖSTERGEYİ ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ TESLİM EDECEĞİM SÖZ”

Polislerin siyasetten uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Bu hafta aynı zamanda ‘Polis Haftası’ Polisin çok önemli görevleri vardır ama dünya kadar da sorunları. Gecesi gündüzü yoktur. Hayatın her alanında polis vardır. Polis fazla mesainin hakkını alamıyor, hakkettikleri ücreti polise veremedik. CHP iktidarında polise, 3 bin 600 ek göstergeyi analarının ak sütü gibi teslim edeceğim söz veriyorum.

POLİSLERİN EN BÜYÜK DERDİ SİYASETİN KENDİSİNE MÜDAHALE ETMESİ

Polislerin en büyük derdi siyasetin kendisine müdahale etmesi. Yolsuzluk yapanı yakalıyor ama bu bizim partili niye yakaladın diye başı belaya giriyor. Liyakat sistemi polislerde de çökmüş durumda.

SİYASİ İKTİDARIN POLİSİ DEĞİL HALKIN POLİSİ OLUN SİZİ BAŞTACI YAPACAĞIM

Polislere her zaman güvendik ve güveneceğiz. Polislerden sadece ve sadece bir şey istiyorum, siyasi iktidarın polisi değil halkın polisi olun sizi baştacı yapacağım.”

“DAVUTOĞLU’NA SORUYORUM, O 103 KİŞİNİN GÜNAHI KİMİN BOYNUNA?”

Kılıçdaroğlu, “103 çocuğumuz teröre kurban gitti. Soruşturma açıldı. Ön soruşturma sonunda müfettişler dediler ki soruşturulması lazım. Gerçek faillerin yakalanması lazım. Soruşturma izni açıp açmama yetkisi, izni Ankara Valisi’ne verildi. Ankara Valisi soruşturma izin vermedi. Sayın Davutoğlu’na soruyorum, o 103 kişinin günahı kimin boynuna? Siz nasıl bu soruşturmaya izin vermeyenleri o koltuklarda tutuyorsunuz? Cevap ver neden korkuyorsun? Veremezsin verebilmen için gerçek başbakan olman lazım. Tiyatro başbakanı değil” diye konuştu.

“DAVUTOĞLU’NA SÖYLÜYORUM, NUSAYBİN’DEN GELEN HER ŞEHİDİN SORUMLUSU SENSİN”

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “2015 Aralık ayında emniyet ve jandarma diyor ki Nusaybin’de çok ciddi bir kümelenme var. Tüneller kazılıyor…bizim önlem almamız lazım. izin verin Nusaybin’e gireceğiz. Mardin Valisi izin vermiyor. Mardin Valisi kime güvenmiştir? Sayın Davutoğlu’ndan almıştır bu talimatı. Davutoğlu’na söylüyorum, Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin. Valiye talimatı veren Ankara’daki beyler sorumlu.

CHP’Yİ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İRTİBATLANDIRANLAR ALÇAK VE ŞEREFSİZLERDİR

Bekledim geçen hafta acaba Başbakan çıkıp açıklama yapacak mı? saldırıyı kabul etmiyoruz, faillerini yargıya teslim edeceğiz demesini bekledim. Madem ki anayasaya göre siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır, siz demokrasiye saldırıyorsunuz demektir. Bu saldırıyı yapanlar sözde CHP’yi terör örgütleriyle irtibatlandırıp kendilerine gerekçe yaratarak yapıyorlar. CHP’yi terör örgütleriyle irtibatlandıranlar alçak ve şerefsizlerdir.

BUNUN ARKASINDAKİ OYUNLARI DA BİLİYORUM

Bu ülkenin bağımsızlığı için hiçbir kimliğe hiçbir inanca ayrım yapmayan partiyi nasıl bununla suçlayabilirsiniz. Bunun arkasındaki oyunları da biliyorum. Saray destekli bazı duyarlı çevrelerin hangi oyunların içinde olduğunu da çok iyi biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır diyen bir partiye kimse böyle bir haksızlık yapamaz. Saldırıları yapanlar soruyorum, terör örgütüyle masaya oturan, valilere bunlara dokunmayın diyen kim? Böyle bir haksızlık, vicdansızlık, ahlaksızlık olabilir mi? Bunları çözüm süreci bozulmasın diye söyledik diyorlar. Bu nedenle devlet yasadışı bir yapıya dönüştürülebilir mi?

BİRİ YENİDEN ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN MASAYA OTURACAĞIZ. ÖBÜRÜ ASLA OTURMAYACAĞIZ DİYOR

Türkiye Cumhuriyeti fiilen yönetilmiyor, savruluyor. Kimin ne yaptığı belli değil. Biri kalkıp diyor ki yeniden çözüm süreci için masaya oturacağız. Öbürü asla oturmayacağız. Sonra çark ediyor evet oturmayacağız diyor. Tam müsamere Başbakanı. Bütün uygar dünya kaygı duyuyor. Nereye gidiyor bu ülke diye. haberleri izleyemez hala geldik.

3. SINIF ADAMLARLA 21. YÜZYILIN TÜRKİYE’SİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ YÖNETİLEMEZ

Bu yönetim Türkiye’yi yönetemez. 3. sınıf adamlarla 21. yüzyılın Türkiye’sinde Türkiye Cumhuriyeti yönetilemez. Yönetilirse bu hale gelir. Düşünün, 1, 2 kilo değil tonlarca patlayıcı yerleştireceksiniz kimsenin haberi olamayacak. Aslında hepsini haberi var. Sonra dönüp CHP’yi suçlayacaksın. Emin olun bunlarda din, iman, vicdan, ahlak kırıntısı bile yok.”

“MÜLTECİLERİ DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ’NE YERLEŞTİRİN”

Dış politika eleştirisi yapan Kılıçdaroğlu, “Suriyeliler geri geliyor. Nereye kamp kuracaklar kimse istemiyor. Onlara çözüm önerim, Devlet Üretme Çiftlikleri var. Oralara yerleştirin. Tarımda çalışsınlar. Bu sorun mülteci yerleştirmekle çözülmez. Suriye’deki, savaşın bitmesi lazım. Sonra, huzur içinde ülkelerine dönmelerini sağlamak lazım. Dış politikada sorun yaşanan tüm ülkelerle olan sorunu, CHP çözer” dedi.

“DİNDEN, İMANDAN BAHSEDİYORLAR ÇOCUKLARI YOZ KÜLTÜRE SİZ NASIL TESLİM ETTİNİZ?

Karaman’daki çocuk istismarına değinen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı; “Karaman’daki çocuk istismarından sonra Türkiye’nin dört bir yanında olaylar patladı. Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan, dinden, imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre siz nasıl hangi gerekçe ile teslim ettiniz? Vakıfları savunuyorlar. Çocuklara sahip çıkın vakıflara değil. Bu çocuklar yasa dışı burada nasıl kaldı?

AİLEDEN SORUMLU BAKAN DA ZATEN BİRİLERİNİN ÖNÜNE YATMIŞ O DA KONUŞMUYOR

Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor? Siz izin vermediyseniz nasıl açıldı?

NİYE SAPIKLARA TESLİM EDİYORSUNUZ ÇOCUKLARIMIZI

Bu işlerin baş sorumlusu Milli Eğitim Bakanı niye konuşmuyor? Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı. Yoz bir kültür içinde gidiyoruz. İtibar sahibi olmak yüksek ahlak sahibi olmakla başlar. Adalet duygularını içinde hissetmekle başlar. Ben büyük saraylarda oturuyorum benim itibarım yüksektir diyen adamın itibarı hiç olmaz. İtibar, parayla pulla satın alınabilecek şey değildir. Gandi’nin itibarı mı vardı? Elbette bütün dünyada vardı. Sarayları yoktu. Ama bütün ülkelerde Gandi’nin heykelleri satılır. Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından geldi. Saraylarda mı oturdu? Bütün dünyada itibarı var.”

“OBAMA İLE GÖRÜŞMEK İÇİN NİYE 50 TAKLA ATIYORSUN KARDEŞİM?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretine değinen Kılıçdaroğlu, “Belki etrafınızda dalkavuklar olabilir. Sizi övebilirler. Dalkavuk sayısını fazlalığı size itibar kazandırmaz. Daha ABD’ye gitmeden bildiri yayınladılar. Sizi istemiyoruz diye. İstenmeyen adam ilan edildi. Hayır ben gideceğim. Türkiye’den giden bizim dışişleri bakanı karşıladı. Türkiye Cumhuriyeti için bir ayıptır bu ayıp. Benim ülkemi nasıl itibarsız hale getiririsiniz? Obama ile görüşmek için 50 takla atıyorsun. Niye 50 takla atıyorsun kardeşim? Görüşmüyorsa ben de görüşmüyorum diyeceksin. Türkiye’ni geleceği açısından en büyük tehlike bu kişinin cumhurbaşkanı olmasıdır. Her türlü tavizi verebilecek konumdadır. Türkiye’nin imajı bozuldu” diye konuştu.

“SAYIN DAVUTOĞLU’NUN HODRİ MEYDANI SAMİMİ DEĞİL, TİYATRO BAŞBAKANININ HODRİ MEYDANI”

Dokunulmazlıklara ilişkin Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu’nun hodri meydanı samimi değil, tiyatro Başbakanının hodri meydanı işin gerçeği bu” dedi.

Kılıçdaroğlu, Haziran 2014 yılında petrolün fiyatının, 27 Ocak 2016 yılında ise doğalgaz fiyatlarının düştüğünü ancak indirimin tüketiciye yansıtılmadığını söyledi.