Dolar 32,3181
Euro 35,1379
Altın 2.293,12
BİST 9.058,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

KURTULMUŞ: “BU HÜKÜMET REFORM VE ATILIM HÜKÜMETİ”

A+
A-
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları hatırlatılarak, Türkiye’nin ABD’ye ‘Cerablus harekatı’ teklif etmesi ve söz konusu harekatın detaylarının sorulması üzerine “Harekatın detaylarını paylaşamayız. Türkiye kendi sınırlarının korunmasını, kendi toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasını birinci önceliği olarak kabul etmektedir. Bunun için baştan beri ifade ettiğimiz gibi özellikle Mare-Cerablus hattı da Türkiye’ye karşı saldırıların korunabilmesi için hayati bir hat olarak belirlenmiştir. Bu hattın korunması, bu hatta Türkiye’ye karşı doğrudan hedef alan birtakım terör örgütlerinin hareketli olmamasını sağlamak için Türkiye üzerine ne düşüyorsa bunu yapmakta kararlıdır” dedi.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında 65’inci Hükümet’in Çankaya Köşkü’ndeki ilk Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 65’inci Hükümet’e bir isim koymak gerekirse bu ismin ‘reform ve atılım hükümeti’ olacağını belirten Kurtulmuş, yeni hükümetin icraat hükümeti hükümeti olduğunu vurguladı.

65’inci Hükümet’in 5 temel vazifesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, hükümet programını 5 maddeyle özetleyerek, “Türkiye ekonomisinde yeni bir döneme geçiyoruz. Türkiye ekonomisi bir faz değişimini gerçekleştirecek ve 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi bakımından son derece aktif, yatırımı, istihdama, ihracata, yüksek teknolojilere, alın terine değer veren buna öncelik sağlayan bir programla Türkiye üreten bir ekonomiye sahip olacaktır. Türkiye 65’inci Hükümet zamanında bir üretim devrimi gerçekleştirecek ve bu anlamda da dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine hızlı şekilde yürüyecek” ifadelerini kullandı.

Yeni hükümetin önceliklerini sıralayan Kurtulmuş, terörün bitirilmesinin öncelikli hedef olduğuna dikkat çekerek, “İkinci önceliğimiz terörün sona erdirilmesidir. Bizden beklenen Türkiye’de maalesef vatandaşlarımızı hayattan koparan, Türkiye’nin her tarafını etkileyen bu terör belasını en kısa zamanda bütün imkanlarımızı kullanarak sona erdirmek ve memleketimizde yeniden barış ve esenliği sağlamaktır” diye konuştu.
Hükümetin öncelikli hedeflerinden birinin yeni Anayasa ve yeni yürütme sistemini tartışmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Hükümetin üçüncü önemli önceliği yeni Anayasa’yı yapmak. Bu çerçevede Türkiye’de yeni bir yürütme sisteminin tartışılmasını sağlamak. Başkanlık sistemi başta olmak üzere Anayasal reform içerisinde düşündüğümüz, milletle paylaştığımız hususları gündeme getirmek ve sadece yeni Anayasa değil, Türkiye’de söz verdiğimiz siyasal reformları tamamlamaktır” dedi.
Dış politikada ortaya çıkan yeni sorunlara ve giderek ağırlaştığını belirttiği tabloya karşı sorunları çözecek yeni perspektifleri geliştirmenin de yeni hükümetin hedeflerinden olduğunu kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beşincisi ise toplumsal bütünlüğü sağlayarak bu memlekette farklı inanç ve mezheplerden, farklı etnik kökenlerden vatandaşlarımızın hepsinin kendisini özgür, eşit ve birinci sınıf yurttaş olarak hissettiği bir Türkiye’nin kuruluşunu tamamlamaktır”

Bakanlar Kurulu’nda operasyonların tamamlandığı ilçe ve yerleşim yerlerinde öngörülen çalışmaların gözden geçirildiğini aktaran Kurtulmuş, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de konuya ilişkin bir sunum yaptığını söyledi. Sur, Silopi, Cizre, İdil ve Yüksekova ilçeleri için yeniden yapılanma sürecinde 1 milyara yakın para harcanacağını açıklayan Kurtulmuş, “Ortaya çıkan tahribat, Sur, Silopi, Cizre, İdil ve Yüksekova ilçelerinde ortaya çıkan tablo detaylarıyla masaya yatırıldı. Burada tahribat, yıkılan ve yeniden onarılacak olan evler, sokak sağlıklaştırılmalarının yapılması, imar ve inşa alanındaki bütün faaliyetlerin yeniden planlandığı bir süreçle karşı karşıyayız. Zorla biz yaptık, oldu; anlayışıyla değil vatandaşlarımızın da rızasını alarak buralarda yeniden imar ve inşa faaliyetinin yapılacağını ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki vize muafiyeti konusunun da Bakanlar Kurulu’nda gündeme geldiğini belirten Kurtulmuş, önümüzdeki hafta teknokratlar düzeyinde AB ile Türkiye arasındaki toplantıların sürdürülmesine karar verildiğini bildirdi. AB Bakanı Ömer Çelik’in önümüzdeki günlerde Brüksel’e giderek, vize serbestisiyle ilgili ilave görüşmelerde bulunacağını açıklayan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’la sürece yönelik 3’lü mekanizmanın görüşmelerine devam etmesinin kararlaştırıldığını kaydetti.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, AB ile vize muafiyeti süreci hakkında şöyle konuştu: “Özellikle vize serbestisi üzerinden AB ile uzun süredir devam eden çok yakın bir müzakere sürecimiz var. Bu anlamda Türkiye olarak biz üzerimize düşen AB vize serbestisi süreci için üzerimize düşen sorumlulukların aşağı yukarı tamamını gerçekleştirdik. Geriye kalan bazı 3-4 madde oldu. Bunlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Buradaki irademizin sağlam olduğunu bir kere daha ifade etmek isterim. Ancak Türkiye’nin bu ciddiyeti ve meseleye sağlam bir iradeyle yaklaşmasının hiçbir şekilde de istismar edilmemesini temenni ederiz. Bir mızıkçı anlayış içerisinde Türkiye’nin vize serbestisine yaklaştığı noktalarda bu meseleyi geri bıraktırmak için Avrupa’dan bazı siyasetçilerin içine girmiş olduğu tavırları ve sözleri anlamadığımızı; bu söz ve tavırları uygun bulmadığımızı da ifade etmek isterim”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş’a Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada ‘paralel devlet yapılanması’ için ‘terör örgütü’ ifadesinin kullanıldığı hatırlatılarak, hükümete dönük alınan tavsiye kararıyla ne gibi adımların atılacağı soruldu. Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “MGK’nın tavsiye kararıyla birlikte paralel yapıyla mücadelede yeni bir safhaya geçilmiştir. Paralel devlet yapılanması ilk kez MGK toplantısında tavsiye kararı olarak bir terör örgütü olarak nitelendirilmiş ve bundan sonraki mücadelenin ana çerçevesi de bir terör örgütüyle mücadele şekline getirilmiştir. Bunun gerektirdiği her şey hem hükümet tarafından hem gerekli yargı birimleri tarafından yerine getirilecek. Uygulama aksatılmadan sürdürülecektir”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamaları üzerinden Türkiye’nin ABD’ye ‘Cerablus harekatı’ teklif etmesinin ve söz konusu harekatın detayları sorulan Kurtulmuş, “Harekatın detaylarını paylaşamayız ama öncelikli olarak maalesef Suriye’de sahada her gün yeni bir oyun tabiri caizse oyun içinde oyun farklı şekillerde uygulanmakta ve maalesef bu oyunların önemli bir kısmı da Türkiye’yi rahatsız eden bir noktaya gelmektedir. Kilis’e atılan roketleri görüyorsunuz. PYD benzeri birtakım terör örgütlerinin faaliyetlerini nasıl geliştirdiğini görüyorsunuz. Türkiye kendi sınırlarının korunmasını, kendi toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasını birinci önceliği olarak kabul etmektedir. Bunun için baştan beri ifade ettiğimiz gibi özellikle Mare-Cerablus hattı da Türkiye’ye karşı saldırıların korunabilmesi için hayati bir hat olarak belirlenmiştir. Bu hattın korunması, bu hatta Türkiye’ye karşı doğrudan hedef alan birtakım terör örgütlerinin hareketli olmamasını sağlamak için Türkiye üzerine ne düşüyorsa bunu yapmakta kararlıdır. Bu anlamda da Mare-Cerablus hattı içerisinde IŞİD’in ve diğer terör örgütlerinin durdurulması da Türkiye’nin önceliklerinden biridir” diye konuştu.

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Kurtulmuş, “Sadece bir tek terör örgütü değil, eş zamanlı olarak canlı bombaları kullanarak bu memlekette yakın zamanda çok sayıda insanın ölmesine neden olan organize olmuş terör örgütleriyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla terörle mücadelede ne gerekiyorsa ne varsa onların hepsini tamamlayarak, kırsal alanda, köyde, şehirlerde, herhangi bir yerde nerede ne yapmamız gerekiyorsa bunları yaparız” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘Türkiye ile ilişkileri iyileştirmeye hazırız ama Ankara adım atmalı’ açıklamaları üzerinden Ankara’da bir özür ya da tazminatın gündemde olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Uçak krizi ortaya çıktığından beri sürekli olarak dedik ki ne Türkiye, Rusya’yı gözden çıkarabilir ne Rusya, Türkiye’yi gözden çıkarabilir. Türkiye ve Rusya bu bölgede iki kadim komşudur. Zaman zaman rakiptir. Suriye’deki fiili savaştan kaynaklanan bir durum dolayısıyla Türkiye ve Rusya ilişkileri gerilmiştir. Ama her iki ülke de bir diğerini gözden çıkaramaz. Ben Rusya tarafının da bu meseleyi daha fazla uzatmasının Rusya’ya bir fayda sağlamayacağı kanaatindeyim. Uçağın kimliği bilinmiyordu. Keşke böyle bir durum ortaya çıkmasaydı keşke Rus uçakları Suriye’deki iç savaşın tarafı olarak bu savaşa müdahale etmeselerdi. Ben de Türkiye-Rusya ilişkilerinin kısa süre içerisinde yeniden tamir edilebileceği, aramızda aşılmaz, çözülemez engeller olmadığı kanaatindeyim. Ümit ediyorum ki iki komşu ülkenin arasındaki bu sorunu en kısa zamanda diyalog yoluyla çözebilmesi mümkün olur”

Suriye Demokratik Güçleri (SDF) tarafından IŞİD’e karşı başlatılan Rakka operasyonunda ABD Özel Kuvvetleri askerlerinin üniformalarında görülen ‘YPG arması’ hakkındaki görüşleri sorulan Kurtulmuş, “ABD askerlerinin YPG armasıyla sahada görülmesi gerçekten rencide edicidir. Dostluk ilişkisine zarar vericidir. Türkiye’nin ABD ile özellikle NATO kapsamında sürdürmüş olduğu dostluk kurallarıyla da bağdaşır bir görüntü değildir. Türkiye’ye birinci derecede zarar veren bir örgütün armasını şu ya da bu şekilde Amerikan askerlerinin kullanması kabil-i telif değildir. Bu hatasından ABD’nin döneceğini ümit ediyoruz. ABD’nin şu anda Suriye senaryosundaki geçici birtakım hesaplar yüzünden Türkiye gibi çok sağlam bir müttefikini rencide edecek bir tavrı sürdüreceğine ihtimal vermiyoruz” diye yanıt verdi.

Başkanlık sisteminin haziran ayında Meclis’e gelip gelmeyeceği sorulan Kurtulmuş, “Bu konuda talep milletin talebidir. Yeni Anayasa teklifi içerisinde Türkiye’nin daha etkin bir yönetim sistemine kavuşması için nelerin olması gerektiğine bütün partiler bunları ortaya koysun. Bu görüşleri halkla paylaşsın. Türkiye’de kamuoyunun da işin içerisinde olduğu Anayasa ve başkanlık sistemi tartışması olsun. Böyle bir talep var. Böyle bir siyasi irade var. Bu, siyasette şartların gereği atılan adımlarla gerçekleştirilir. Biz en kısa zamanda bu meseleyi TBMM’ye getirmek isteriz. Bu şartların Meclis’te oluşması için gerekli çalışmaları yaparız. En kısa zamanda başkanlık sistemiyle ilgili teklifimiz TBMM’ye getirilecektir” ifadelerini kullandı.

Erken seçim iddialarına da değinen Kurtulmuş, “Şu anda Türkiye’nin ufkunda hiçbir şekilde bir erken seçim yoktur. Bunu konuşmak milletin iradesine saygı göstermemek olur. Seçimin mürekkebi yeni kurudu. Bu kadar taze bir parlamentonun hemen erken seçimi konuşmasını doğru bulmayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretlerine katılan yargı başkanlarınım eleştirilmesi hakkında değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Yargı kurum ve kuruluşları son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlıdır. Yüksek yargı mensupları başkanlarının herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanı çağırdığı zaman bir toplantıya katılırlar. Yargı başkanlarının Cumhurbaşkanı’mızın bulunduğu bir toplantıya katılması hiçbir şekilde yadırganacak bir husus değildir. Cumhurbaşkanı ne bu toplantılarda onların yargı faaliyetlerine müdahale etmiştir ne de çay toplama faaliyetlerine katıldıkları zaman yargı bağımsızlıklarını ihlal etmişlerdir. Son derece normal son derece insani bir durum vardır. Ortada yargı bağımsızlığını ihlal eden bir mesele yoktur”

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görevden alınacağı iddiası sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, “MGK toplantısında böyle bir konu gündeme gelmedi. Sayın MİT Müsteşarımız Hakan Fidan MGK’nın başından sonuna kadar toplantıda bulundu. Kulislerdeki konuşmalara göre hareket edemeyiz” diye yanıt verdi.

(DHA)