Dolar 32,2081
Euro 34,8604
Altın 2.444,95
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Paz 16°C
Pts 19°C
Sal 20°C
Çar 20°C

‘Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül özgürlüğü yoktur’

‘Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül özgürlüğü yoktur’
13/04/2018 10:53
A+
A-

‘Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül özgürlüğü yoktur’

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Miracın bize hatırlattığı değerlerin en önemlisi elbette Mescid-i Aksa’dır. Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ErbaşMiraç Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu gece, içinde birçok ilahi hikmeti, sırrı ve bereketi barındıran Miraç Kandili’nin idrak edileceğini belirtti.

Miracın, Mekke döneminde, risaletin zor zamanlarında, Hazreti Peygamber’in, bir gece, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve yüce Yaradan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade ettiğini aktaran Erbaş, bu gecenin Kur’an-ı Kerim’de “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz o, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” şeklinde beyan edildiğini kaydetti.

Erbaş, yeryüzünün iki mübarek mabedi olan Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dan göklere uzanan bu kutlu yolculuğun, Hazreti Peygamber’in şahsında insanlığın önüne açılan büyük bir ufuk, Allah’ın rahmetine, azametine ve kudretine görkemli bir şahitlik, varlığın özüne ve anlamına yapılan ciddi ve samimi bir yolculuk olduğunu belirtti.

“Miracın hatırlattığı en önemli değer Mescid-i Aksa’dır”

Miracın ferdi, toplumu ve bütün insanlığı yücelten ve yükselten değerlerle buluşarak zamanın önemini idrak ve sorumluluk bilinciyle her türlü kötülüklerden arınma ve ilahi emirlere teslimiyet göstererek yüce mertebelere ulaşma azmini kuşanma olduğunu bildiren Erbaş, mesajında şunları kaydetti:

“Miraç, günde 5 vakit namaz ile yükselişin manası, hikmeti, hakikati ve evrensel mesajlarını yaşayarak alemlerin Rabb’inin sonsuz rahmet ve merhametine ulaşmaktır. Miraç paylaşma, dayanışma, sevgi, saygı ve güzel ahlak gibi değerlerle insani yükseliş için büyük bir fırsat, merhameti azalan kalplerin, eşref-i mahlukat olma bilinci zayıflayan insanın yeniden dirilişi için en büyük imkandır. Miraç, varoluşun gaye ve hikmetini anlayarak kendisi, çevresi ve Rabb’iyle barışık, huzur ve güven içinde bir hayatın kan, gözyaşı, işgal, yoksulluk ve sefaletin olmadığı bir dünyanın inşası için çalışmaktır. Mümin yüreklerin manevi duygu ve hislerle coştuğu bu gecede, bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için yapacağımız içten ve samimi dualarımız, miracın bize sunduğu en büyük imkandır.

Miracın bize hatırlattığı değerlerin en önemlisi elbette Mescid-i Aksa’dır. Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir. Bu mukaddes gecenin, Mescid-i Aksa bilincini, özlemini ve gayretini artırarak miracın mabedinin selametine, işgal ve zulmün bertaraf edilmesine vesile olmasını temenni ediyorum. Kullukta ve insani değerlerde en yüce mertebelere yükselişi simgeleyen Miraç gecesinin, zihinlerimize berraklık, kalplerimize ferahlık, akıllarımıza genişlik ve hayatımıza huzur getirmesi dileği ile aziz milletimizin ve bütün İslam aleminin Miraç gecesini tebrik ediyor, bu gecenin bütün Müslümanların birlik, beraberlik ve kardeşliğinin pekişmesini ve insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını yüce Rabb’imizden niyaz ediyorum.”

‘Bizim milletimiz sapık ve batıl anlayışa prim vermez’

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddiası hakkında, “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddialarına ilişkin, “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın.” dedi.

Erbaş, TRT Haber’in canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.

Diyanet İşleri Başkanlığının DEAŞ ve Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik çalışmalarıyla ilgili soru üzerine Erbaş, Başkanlığın bütün terör örgütü ve din istismarı yapan gruplara karşı mücadele edeceğini söyledi.

FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerine karşı toplumu bilinçlendirmek amacıyla hayata geçirilen faaliyetlere ilişkin de bilgiler veren Erbaş, “Öncelikli olarak Din İşleri Yüksek Kurulumuz FETÖ, DEAŞ terör örgütlerinin nasıl yapılandıklarını, nasıl bir din algısı üzerine felsefelerini kurduklarını masaya yatırdı, DEAŞ ve FETÖ raporlarını ortaya çıkardı.” diye konuştu.

Erbaş, bu rapor ve kitapları Arnavutça, Arapça ve İngilizceye çevirdiklerini, binlerce adet basarak hem yurt içinde hem de yurt dışında dağıttıklarını söyledi.

Ayrıca, “FETÖ Din İstismarının Arkasına Gizlenen Terör Örgütü” ve “DEAŞ Dehşete Dayalı Bir Din İstismarı” raporlarından 250 bin adet bastıklarını ve millete ulaştıracaklarını kaydeden Erbaş, şöyle devam etti:

“40 ilimize iki hafta içerisinde 117 ilim adamımızı gönderiyoruz. Onlar önce müftülüklerimizde müftülerimiz, vaizlerimiz ve tüm imamlarımızla toplantılar yapacaklar. Onlara karşı tedbirli olmaları noktasında gayret edecekler. Kredi Yurtlar Kurumunda (KYK) manevi rehber atamalarımız oldu. Diyanet İşleri Başkanlığından şu an itibarıyla 600’e yakın görevlimizi KYK’da manevi rehber olarak görevlendirdik. Ramazan ayına kadar 40 ilimizi, ramazandan sonra da diğer 41 ilimizi planlı, programlı bir şekilde bu konularda aydınlatmak için gayret içerisinde olacağız.”

“İslam’ın ilkeleri ve kuralları var”

Yurt dışında bir camide kadın ve erkeklerin beraber namaz kıldığı fotoğrafın sosyal medyada paylaşıldığının hatırlatılması üzerine Erbaş, İslam’ın ilkeleri ve kuralları olduğunu söyledi.

Hazreti Peygamberin “Beni nasıl namaz kılıyorken görüyorsanız, öyle namaz kılınız” buyurduğuna işaret eden Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

“Yoksa biz Kuran-ı Kerim’e bakarak nasıl namaz kılacağımızı anlayamayız. İşte sünnetin önemi burada ortaya çıkıyor. Camilerimizi, kadınlarımız için nasıl uygun hale getirebiliriz ya da camilerde kadınlarımız namaza nasıl dururlar? En küçük ilmihal kitabında bile bu yer alıyor. ‘Kadınlar, erkekler camide nasıl duracaklar?’ Bunu anlatmamız abesle iştigal olur. Herkes bunu biliyor. Erkekler ile kadınların aynı safta, karışık bir ortamda namaz kılması İslam’ın uygun bulduğu bir şey değil.”

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının camilerde kadınların namaz kıldığı ve abdest aldığı bölümleri düzenli hale getirmeye çalıştığını da söyledi.

“Hangi Müslüman Peygamberi inkar eder”

Gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddiasına ilişkin soru üzerine Erbaş, şunları söyledi:

“Şu anda Türkiye’de konuşulduğu kadarıyla bu konunun çok abartıldığını düşünüyorum. Milletin, gençlerin, insanların anlamını bilmediği bazı konuları allayıp pullayarak, batılın propagandasını yaparak belki de bir alan açmaya çalışan plan diye düşünüyorum bunu. Deizm, Peygamberi inkar etmektir. Hangi Müslüman Peygamberi inkar eder de Müslüman kalabilir? Yani siz bir Müslüman gence, ‘Peygamberi inkar eden bir düşünceyi niye kabul ediyorsunuz?’ dediğinizde ‘Böylemiymiş, deizmin anlamı bu muymuş?’ diyeceğini görürsünüz, rastlarsınız. Onun için açık konuşsunlar. Deizmin ne olduğunu milletimize anlatsınlar.”

Deizmin, “Peygamberi inkar eden felsefi bir düşünce” olduğunu ifade eden Erbaş, “Biz, Peygamberimiz için canını ortaya koyan çocuklarız. Böyle bir şey olabilir mi? Biz her gün Ayet-el Kürsi’yi okuyan bir milletiz. Ayet-el Kürsi deizmi kökten reddeden bir anlayışı ortaya koyuyor.” dedi.

Deizmin hiçbir şeye karışmayan Tanrı anlayışı olduğunu aktaran Erbaş, şunları kaydetti:

“Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın. Benim bu tanımımdan sonra hiçbir gencimizin ve insanımızın sapık ve batıl felsefi bir düşüncenin peşinden gidecek kadar buna itibar edeceğini zannetmiyorum.”

aa