Dolar 32,4955
Euro 34,7477
Altın 2.487,85
BİST 9.495,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 19°C

MHP’LI ADAN: ZULÜM ILE ABAD OLANIN AHIRI BERBAT OLUR

MHP’LI ADAN: ZULÜM ILE ABAD OLANIN AHIRI BERBAT OLUR
15/08/2013 15:49
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Mısır’da yaşanan katliama ilişkin, “Olup bitenleri sadece izleyen dünya ülkeleri, dünya barışına ve medeniyetine çok büyük bir darbe vurmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin çok daha aktif bir dış politika yürütmesi gerekmektedir. Üzüntü bildirerek, ahmak keserek Mısır’a yardımcı olunmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Adan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mısır’da yaşanan katliama değinen Adan, “Mısır’daki darbe sonrası yönetimine gelenlerin kendi vatandaşlarına, kendi halkına kardeşlerine reva gördüklerini kabullenmemiz elbette ki mümkün değildir. Hem insanı açıdan hem de demokrasiye olan inancımızdan dolayı Mısır’da olan bitenleri izah edecek hiçbir vicdan, hiçbir mantık olamaz. Mısır’da bir vahşet yaşanmaktadır. Bu vahşete sessiz kalınamaz. Mısır’daki darbecilere her anlamda, özellikle maddi anlamda yardımcı olan ülkeler, yapılan zulme ortak olmuşlardır. Aynı şekilde bu vahşete sessiz kalanlar da maşeri vicdanda mahkum olacaklardır. Olup bitenleri sadece izleyen dünya ülkeleri, Müslümanların birbirlerini katletmelerini ellerini ovuşturarak izleyen batılı ülkeler; dünya barışına ve medeniyetine çok büyük bir darbe vurmaktadır, Bu noktada Türkiye’nin çok daha aktif bir dış politika yürütmesi gerekmektedir. Üzüntü bildirerek, ahmak keserek Mısır’a yardımcı olunmaz: Uluslar arası kuruluşların, Birleşmiş Milletlerin ve bütün İslam ülkelerinin hareket geçirilmesi gerekmektedir. Her fırsatta dünya lideri olarak takdim edilen Sayın Başbakan’ın sözüm ona ağabeyliğini göstermesinin zamanı gelmiştir ” diye konuştu.

Adan’ın açıklaması şu şekilde:

Değerli Basın Mensubu Arkadaşlarım,

Son günlerde yine hepimizi üzen, endişelendiren, ‘bu kadar da olmaz’ dedirten iç ve dış gelişmeleri bir arada yaşamaya devam ediyoruz.

• Mısır’daki darbe sonrası yönetime gelenlerin kendi vatandaşlarına, kendi halkına, kendi kardeşlerine reva gördüklerini kabullenmemiz elbette mümkün değildir. Hem insani açıdan hem de demokrasiye olan inancımızdan dolayı Mısır’da olup bitenleri izah edecek hiçbir vicdan, hiçbir mantık olamaz.

Mısır’da bir vahşet yaşanmaktadır. Bu vahşete sessiz kalınamaz. Mısır’daki darbecilere her anlamda, özellikle maddi anlamda yardımcı olan ülkeler; yapılan zulme ortak olmuşlardır. Aynı şekilde bu vahşete sessiz kalanlar da maşeri vicdanda mahkûm olacaklardır.

Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur…
Biz böyle biliriz, böyle anlarız…
Zulüm; hiçbir koşulda galip gelemez. Zulmedenler bu dünyada da, ahirette de cezasız kalmaz…

Olup bitenleri sadece izleyen dünya ülkeleri, Müslümanların birbirlerini katletmelerini ellerini ovuşturarak izleyen batılı ülkeler; dünya barışına ve medeniyete çok büyük bir darbe vurmaktadırlar.

Bu noktada Türkiye’nin çok daha aktif bir dış politika yürütmesi gerekmektedir. Üzüntü bildirerek, ahkâm keserek Mısır’a yardımcı olunamaz. Uluslararası kuruluşların, Birleşmiş Milletler’in ve bütün İslam ülkelerinin harekete geçirilmesi gerekmektedir. Her fırsatta ‘dünya lideri’ olarak takdim edilen (bu takdimin siyasi mühendislik icadı olduğunu biz biliyoruz) Sayın Başbakan’ın sözüm ona ağabeyliğini göstermesinin zamanı gelmiştir…

Ancak bunun için öncelikli olarak kendisinin ‘gezi sendromundan’ kurtulması gerekmektedir. Kendi masum vatandaşlarına ölümüne gaz bombası attıran bir zihniyetin, uluslararası arenada Mısırlı masumları savunması ne kadar inandırıcı olur bilemiyoruz.

• Diğer yandan Suriye’de ve bağlantılı olarak sınırlarımızda yaşananlar kelimenin tam anlamıyla kaostur. Bu kaosun faili de AKP Hükümetidir.

PKK ve PYD’nin sınırlarımızda istedikleri gibi manevra alanına sahip olmalarını; sadece Suriye’deki yönetim boşluğu ile izah edemeyiz. PKK’nın ve onun uzantısı PYD’nin sınırlarımızda neredeyse özerk biçimde hareket etmelerinin sorumlusu AKP hükümetidir. Önce Irak’ın kuzeyinde şimdi de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan özerk yapılanma, AKP Hükümeti’nin ve Sayın Başbakan’ın iradesiz, vizyonsuz, temelsiz, stratejisiz politikasının açık bir sonucudur.
Bu vahim sürecin nereye doğru gittiği ortadadır. Tüm bunların sözüm ona çözüm süreci ile paralel biçimde olup bitmesi de ayrıca manidardır.

Sayın Basın Mensupları

Türk dış politikası lime lime dökülmektedir.
Daha birkaç gün önce binlerce PKK’lı, ilk PKK vahşetinin yıldönümünü kutlamak için Kato dağında bir araya gelmedi mi? Türkiye aleyhine sloganlar atmadılar mı? Onlar Gezi Parkı eylemcilerinden daha mı masumdu? Devlet neden parkta vardı da dağda yoktu?

Bu kan dökücülere meydanın boş bırakılması içimizi sızlatıyor. Bu manzaraları içimize sindiremiyoruz. AKP Hükümeti’nden umudu kestik. Çünkü AKP’yi artık milli geleceğimiz açısından en önemli tehdit olarak görüyoruz. Ama milletimizin irfanının ve vicdanının eninde sonunda bunlardan hesap soracağını biliyoruz. MHP olarak bunun için varız ve var olmaya da devam edeceğiz.

• Lübnan’da kaçırılan pilotlarımızın akıbetiyle ilgili somut bir sonuç alınamaması da bizi kahretmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ne idüğü belirsiz terörist gruplarla pazarlık yapar hale gelmesi, pilotlarını salimen bulup getirememesi, yaşadığı derin istihbarat krizi… Tüm bunlar bizi derin biçimde üzmektedir.

Türk vatandaşlarının Arap ülkelerinde, Müslüman ülkelerde can güvenliği kalmamıştır. Sonra da kalkıp sıfır sorundan bahsedilmektedir. Türkiye yüzlerce yıllık coğrafyasında, yüzlerce yıllık hâkimiyet alanında, Osmanlı bakiyesi topraklarda dahi sokağa çıkamaz hale gelmiştir, daha doğrusu getirilmiştir. Osmanlıyı dilinden düşürmeyenler, bugün ecdadımızın kemiklerini sızlatmaktadır.

Adan, basın toplantısında soruları da yanıtladı. CHP’li milletvekillerinin fişlenmesine ilişkin soru üzerine, Adan kendilerin de fişlendiğini ve dinlendiğini söyledi. Genel seçimlerden önce MHP’de yaşanan kaset skandalını anımsatan Adan, şunları söyledi: “Bu hükümet meşru bir hükümet değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin binlerce yıllık oluşturduğu gelenekler tamamen alt edilmiştir. Temel düşüncelerine göre tanzim edilen bir devlet yapısı ile karşı karşıyız. Kendilerinden olmayanı herkesi potansiyel düşman olarak görmektedirler. Herkesi takip ediyorlar ama Lübnan gibi bir memlekette pilotlarımızı kaçırmaya planlayanı takip edemeyen ama Türkiye’de milletvekilleri takip eden irade çok aşağılık bir iradedir. Şahsen benim dinlendiğimi biliyorum.