MHP’LI BOZYEL: AKP, SEVR’IN DEĞIRMENINE SU TAŞIYOR

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel,”Öncelikle belirtmeliyiz ki, MHP’nin üzerine gelmekle, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmakla, BOP ordusunun emrindeki bu sefil eratın ihanet seferine yol vereceğimizi,  alçak niyetlerini kolaylıkla hayata geçireceklerini düşünüyorlarsa, bu vaziyet aynı zaman da, kendilerinin karga beyinli olduklarına da işarettir.”dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel,”Öncelikle belirtmeliyiz ki, MHP’nin üzerine gelmekle, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmakla, BOP ordusunun emrindeki bu sefil eratın ihanet seferine yol vereceğimizi,  alçak niyetlerini kolaylıkla hayata geçireceklerini düşünüyorlarsa, bu vaziyet aynı zaman da, kendilerinin karga beyinli olduklarına da işarettir.”dedi.

Bozyel’in açıklaması şu şekilde:

Maalesef Türk Milleti bugün tarihinin en ciddi saldırı ve suikastıyla karşı karşıyadır. İhanet cephesi; tek nefes, tek ses, tek vücut, tek yumruk, olmuş, millet-devlet bütünlüğümüzü,  egemenlik hukukumuzu parçalayacak son darbesini indirmeye çalışmaktadır.

Tüm bunları gerçekleştiren, Sevr’i yeniden hortlatarak ülkemizin kuyusunu kazan, geleceğimizi ipotek altına aldıran AKP denilen illetin yönetimde olması, milletimizin geçmişi adına talihsizlik, geleceği adına, şüphesiz ki büyük bir felakettir.

AKP bir taraftan, Sevr’in değirmenine su taşıyıp, küresel haydudun emellerine taşeronluk yaparken, diğer taraftan da, yandaşları olan bir kısım medya mensuplarını da, tıpkı bir oduncu kazığı gibi milletimizi ayrıştırmak için piyon olarak kullanmaktadır

İşte böyle bir süfli zihniyet sahibi AKP’nin sofrasında bağdaş kurup, arta kalanlarıyla karnını doyuran, PKK’lılarla sarmaş dolaş olmayı şeref bilen, şehitlerimizin kanını çirkef kalemlerine mürekkep yapan bazı alçak zihniyetli köşe yazarları ve televizyon yorumcuları, her geçen gün artan bir dozla Milliyetçi Hareket Partisi ve Lideri Sayın Devlet Bahçeli hakkında, hakaret derecesinde yazılar yazmakta, beyanatlar vermektedirler.

Öncelikle belirtmeliyiz ki, MHP’nin üzerine gelmekle, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmakla, BOP ordusunun emrindeki bu sefil eratın ihanet seferine yol vereceğimizi,  alçak niyetlerini kolaylıkla hayata geçireceklerini düşünüyorlarsa, bu vaziyet aynı zaman da, kendilerinin karga beyinli olduklarına da işarettir.

Bu anlamda ne kadar, PKK hayranı, Terörist başı havarisi, vicdanları satılık, kalemleri kiralık devşirme, dönek varsa, ajan ve piyon, loca, kulüp ve dernek varsa cümlesi; “canım ne var, bir kez de bu adına güya barış denilen sürece ‘evet’ desek de, bu sıkıntıdan kurtulsak” teranesiyle, ortalığı velveleye vermekte, hain yürüyüşe yol açmaktadırlar.

Şer ittifakının bir parçası olan ve kaleminin ucundan ihanet damlayan sözüm ona yazarçizer taifesinin tamamının, mevcut ihanet sürecinin tüm gizli-kapaklı yönlerini açığa çıkaran Milliyetçi Hareket Partisine, liderine ve kadrolarına saldırmaları şüphesiz ki anlamsız da değildir.

Zira üzerinde bulunduğumuz coğrafyayı işgal eden, her karış toprağını ölüm, kan ve gözyaşına boğan, yönetimlerini değiştiren ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesinin taşeronluğunu, kendisi için ‘gurur verici’ bulan AKP’nin bu ‘gurursuz, gayri milli zihniyetine’ yandaş olan malum gazetelerdeki yazar-çizer güruhu tarafından sahnelenen bu “psikolojik harekâtın” gayesi; milli direncimizi kırmaya çalışmaktır.

Hele hele PKK’nın nihai hedefi olan; “Bağımsız Kürdistan” talebini, masum bir demokratik talep kılıfına sokarak, buna itiraz eden Türk milliyetçilerini ahlaksızlıkla suçlamaları ve şeref yoksunu olarak göstermeleri elbette ki, yenilir yutulur cinsten, basit değerlendirmeler değildir.

Türkiye’nin havasını soluyan, ekmeğini yiyen, suyunu içen, ülkemizin servetini sömüren ve tüketen, insanımızın kanını kene gibi emen bu ‘nankör kesimin’ milletimizden bu derece nefret etmesinin altında yatan; tamamen Türkiye, Türklük ve Türk milleti düşmanlığıdır.

Bu aklını ve yolunu şaşırmış satılmışlar, mutlaka bilmeli ve kafalarına dank etmelidir ki; Üstünde kırk dalavere çevirmeye çalıştıkları bu aziz topraklar, kolay vatan olmadı.Bugün şeref ve gururla okuduğumuz İstiklal Marşı kolay yazılmadı.

Milyonlarca şehidin kanı ve canı pahasına, geride kalan öksüz ve yetimlerinin yüzü suyu hürmetine hürriyeti soluklayarak yaşadığımız, bu topraklar, büyük acılarla, yokluk ve yoksulluklarla “yurt” oldu.

Bu nedenle kiralık kalemleriyle milletimizin arasına ayrılık tohumu eken güruhun niyetlerini kursağında bırakacak kadar güçlü ve kararlıyız.

Hür ve bağımsız yaşamanın yegane sırrı olan; aynı bayrak altında bir ve beraber yaşama ülküsünü çiğnemek isteyen gayri milli unsurlarla, hemhal olan, onların harami sofrasından zıkkımlanan bu gibi zavallılar sürüsünü; imanımızdan aldığımız güç, milletimizden aldığımız ilham ve her bir sayfası kudretle dolu milli tarihimizden soluklandığımız milli şuurla alt etmeye Türk-İslam ülkücülerinin gücü yeter de, artar bile.

Unutmasınlar ki, Türk milletinin düşmanlarını kendine dost edinen kapı kullukçusu bu gibi sefillerle geçmişte de dost olmadık, bundan sonra da dost olamayız.