MHP’LI BOZYEL: KALEMI PAZARLIKLA SATIN ALINMIŞ ZAVALLILAR

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel,”Bu zavallı ve de ruhsuz ve cibilliyetsizler bir taraftan da, Türk milletine düşmanlığı bir “milli yemin ve milli kimlik” olarak gören Taşnaksütyun, Hınçak gibi Ermeni örgütlerinin taleplerine çanak tutacak yol hazırlığını yaparken, diğer taraftan Türk tarihindeki ihanetin kara yüzlerinden olan İngiliz ajanı Derviş Vahdeti’nin yolunda ilerlemektedirler

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel,”Bu zavallı ve de ruhsuz ve cibilliyetsizler bir taraftan da, Türk milletine düşmanlığı bir “milli yemin ve milli kimlik” olarak gören Taşnaksütyun, Hınçak gibi Ermeni örgütlerinin taleplerine çanak tutacak yol hazırlığını yaparken, diğer taraftan Türk tarihindeki ihanetin kara yüzlerinden olan İngiliz ajanı Derviş Vahdeti’nin yolunda ilerlemektedirler.”dedi.

Bozyel’in açıklaması şu şekilde:

PKK terör örgütünün AKP içindeki kontenjanlarından birisi olan Mehmet Metiner ve Erdoğan kontenjanından medyada yer bulmuş, basın dünyasında “jöleli” lakabıyla tanınan Yiğit Bulut denilen kişileri, elbette ki Milliyetçi Hareket de, kamuoyu da gayet yakından tanımakta, iyi bilmektedir.

Bunların vazifeleri bellidir. Ellerine tutuşturulmuş, yapması gereken ev ödevleri, takip edecekleri yol haritası vardır.

Bu anlamda; “ruhen satılmış, kalemi pazarlıkla satın alınmış, vicdanı kararmış, milli idrakten yoksun” bu malum zavallıların tabii ki, birinci vazifesi; “paslı tenekeyi parlatmak ve mücevherat yerine satmaktır”. Yani bir nevi siyasi kalpazanlık yapmaktır.

Şimdi de bu alçak kalpazanlığı ya TBMM bünyesinde yahut televizyon ekranlarında sergilemekte, AKP’nin “ihanet ve yıkım projesini” bir ‘barış’ programı olarak sunup, göz boyamaya, milletimizi aldatmaya çalışmaktadırlar.

Adına önce ‘açılım’, şimdi sözde ‘barış süreci’ dedikleri, alçakça hazırlanmış bu bölünme tuzağının nihai hedefinde, İmralı’daki terörist başı, eli kanlı katile, ‘özgürlük’ sunmak, vatan, millet ve devlet yapımızı ayrıştırmak olduğu artık açıkça dillendirilmektedir.

Bu hain ve alçak senaryonun gerçekleşmesi uğrunda bir Bizans veya Çin kahpeliğiyle milletimizin içine sızmış, bu ve benzeri kişiler, tıpkı; milli mücadele dönemimizin düşmanla işbirliği yapan Ali Kemallerini hatırlatmaktadır.

Halleri, kılık ve kıyafetleri, sözleri, duruş ve gayretleri o dönemlerin aynasıdır.

Zira Ali Kemal ve onun gibilerde, o yıllarda vatanseverler hakkında çok ağır yazılar kaleme almış, milli mücadele ruhunu kırmak için düşmanla hayâsızca ve alçakça iş birliği yapmıştır.

Bu zavallı ve de ruhsuz ve cibilliyetsizler bir taraftan da, Türk milletine düşmanlığı bir “milli yemin ve milli kimlik” olarak gören Taşnaksütyun, Hınçak gibi Ermeni örgütlerinin taleplerine çanak tutacak yol hazırlığını yaparken, diğer taraftan Türk tarihindeki ihanetin kara yüzlerinden olan İngiliz ajanı Derviş Vahdeti’nin yolunda ilerlemektedirler.

Daha ötesi, yabancı devletlerin himâyesi altında bir Kürt devleti kurmak için örgütlenmiş bulunan, Kürt Teali Cemiyeti mensupları gibi hareket edip, ajan provokatörlüklerini ifa etmektedirler.

İşte bu melun tiplerin PKK’ya ve AKP’ye sırnaşıp, Milliyetçi Hareket Partisine kin kusmaları, düşmanlık beslemeleri bundandır.

Zira bu ar damarı çatlamış güruhun emrinde olduğu AKP Hükümetininde, iz düşümünde olduğu; Damat Ferit Paşa Hükümeti; bir taraftan Bâb-ı Âli’de köşe başlarını tutmuş ‘mütareke basını’ dediğimiz yardakçıları eliyle, aleyhte yazılar yazıp milli mukavemeti yok etmeye çalışırken, diğer taraftan da Osmanlı Meclisine bir yolla sızmış, mebuslar eliyle de, işgalcilere kılavuzluk yaptırtmaktaydı.

Hülasa Türk bayrağının yerine katiller sürüsünün paçavrası önünde nöbet tutmak için can atan Mehmet Metiner’le, bölücülüğün tarağıyla saçlarını taramaktan bir türlü usanmayan Yiğit Bulut ve diğerlerin, niye Türk milliyetçilerinden gocundukları gün gibi ortadadır.

Gerekçesi öz ve nettir. Aziz vatan topraklarımız üzerinde Bağımsız Kürdistan’ı inşa etmek isteyen “Sevr artığı” bu kişilerin ve toplandıkları siyasi karargâh olan AKP’nin melek diye gösterdikleri şeytan yüzlerini yüce Türk milletine teşhir ve ilan ettikçe adeta kudurmakta ve bir sırtlan gibi saldırmaktadırlar.

Lakin unutulmamalıdır ki; Burnunun ucunu göremeyenlerin alnı, er geç duvara çarpacaktır. O duvar Türk milletin gazabı olacaktır.