Dolar 32,5304
Euro 34,9545
Altın 2.440,12
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

MHP’LI BOZYEL: TÜRKMENLERE SAHIP ÇIKALIM

MHP’LI BOZYEL: TÜRKMENLERE SAHIP ÇIKALIM
12/06/2014 12:25
A+
A-

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, IŞİD’ın Musul’u ele geçirmesi ve Türkmenlere yönelik saldırıları karşısında yapılması gereken, Türkmen kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkmak, hak ve hukuklarını savunmak, mal ve can emniyetlerini garantiye almak, onların varlığına ve yaşadıkları kadim topraklarına halel getirecek en ufak bir eğilime müsaade edilmeyeceğini cümle aleme derhal ve çok acil ilan edilmesidir” dedi

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, “Irak’ın ABD tarafından işgaliyle birlikte, Büyük Orta Doğu Projesi dâhilinde tasarlanan ve ülkemizle birlikte yanı başımızdaki coğrafyaları da içine alan büyük bir kaos, ayrışma ve çatışma ortamı tüm şiddetiyle devam etmektedir” dedi.

“Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Musul’u ele geçirmesi ve Türkmenlere yönelik saldırıları” hakkında yazılı basın açıklaması yapan Bozyel şunları kaydetti:

“Bu anlamda milli varlığımıza ve bekamıza yönelik tehditlerin yanı sıra, komşu coğrafyalardaki sınırların değiştirilmesi, yönetimlerin el değiştirilmesi istikametindeki gelişmeler de, her geçen gün hedef ve eyleminin alanını genişleterek sürmektedir.

Artık burnumuzun dibinde her an, her saat yürek burkucu bir hadisenin bir diğerine eklendiği felaketler serisi, yakın coğrafyalarımızı kan ve gözyaşına çivilemektedir.

Mevcut AKP hükümeti ise sadece sanki savaş mağlubu bir ülkeye dayatılan bir çerçevede cereyan eden, sözde “açılım”, “çözüm”, “barış” denilen bir ihanet zırvası ve tartışmalarıyla meşgul olmaktadır.

Türkiye’nin vazgeçilemez tarihi, siyasi, coğrafi ve kültürel müktesebatıyla birlikte, soydaşlık hukukuyla bağlı olduğu ve asla göz ardı edemeyeceği Irak’ın kuzeyindeki Kerkük, Musul ve civar bölgelerinde yeni bir facia ve işgal tekrar baş göstermiştir.

Daha düne kadar peşmergeler tarafından adeta hapishane şartlarında tutulan bu aziz ve kadim Türk yurdu şimdi de; IŞID denilen uluslararası paylaşımcıların yeni maşaları tarafından işgal, tecavüz ve muhasaraya tabii tutulmuştur.

AKP Hükümetinin gayr-i milli politikaları sayesindedir ki, maalesef ülkemizin bölgede ne güvenliği, ne de caydırıcılığı kalmıştır.

Özellikle belirtmek gerekir ki jeostratejik ve jeopolitik bakımından çok mühim bir konuma sahip ve yüzlerce yıllık Türk yurdu olan Kerkük, Musul, Tuzurmati ve mücavir alanı şimdi yeni bir sürgün ve göçle karşı karşıya kalmıştır.

Ülkemizin iç güvenlik duvarını oluşturan Kerkük ve çevresindeki Türkmenlerin hukukunu koruyamayan, onları kaderleriyle başbaşa bırakanlar ise; Erdoğan yönetimindeki AKP iktidarının omurgasız duruşudur.

AKP İktidarı sayesindedir ki, bir taraftan; topraklarımızı parçalamak büyük Kürdistan hayalini hayata geçirmek isteyen Barzani sinsi faaliyetlerini yürütmeye devam etmekte, PKK militanlarına sağladığı destekle içimizde at koşturmakta, diğer taraftan da Türkmen kardeşlerimize kan kusturmaktadır.

Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de IŞİD diye anılan Irak Şam İslam Devleti örgütü mensupları sınırlarımızın ötesinde Türkmen kardeşlerimizi ve yaşadıkları yerleri de içine alan vahşi ve alçak bir saldırı başlatmışlar, Irak’ın ikinci büyük kenti olan Musul’u ele geçirmişlerdir

Özellikle Türkmen nüfus; aç, per-perişan ve korumasız vaziyette yollara düşmüş, başlarını sokacak emniyetli yerler aramaktadırlar.

Onlarca şoförümüzü kaçırılmasına ve Musul Konsolosluğumuzun dahi işgal edildiği söylenmesine rağmen, Suriye, Mısır, Irak denilince gözlerini kan bürüyen, iki gözü iki çeşme ağlayan Başbakan ve bakanlardan çıt çıkmamaktadır.

Kuşkusuz ki etnik ve mezhep temelli bir kutuplaştırma ve çatıştırma yoluyla Türkiye coğrafyasını parçalamak için tüm imkânlarını seferber eden AKP İktidarı, aynı zaman da, bugünkü gelinen noktanın, yanı başımızda cereyan eden işgal ve yapılanmaların da yegâne müsebbibidir.

Zira Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi olan milli, üniter laik devlet yapısı ile milli kültür, milli dil ve tek millet varlığını tez elden parçalayabilmekle meşgul olan Başbakan ve kadroları, sınırlar ötemizdeki gelişmeleri milletimize göstermemiş, gözlerden uzak tutmuştur.

Sözü geçen Türkiye’yi sözü yerlerde gezen bir ülke durumuna sokan, Suriye’deki vahşi eylemleriyle adlarını duyuran caniler topluluğu IŞİD’ın, şimdi de Irak’ta Türkmenlere saldırmasına ve PKK’nın paralel yapılanması olan PYD’nin bölgede söz sahibi olmasına yol açan ilerlemesine çanak tutmuş, onların namı hesabına adeta bir keşif kolu gibi bir vazife icra etmiş, tetikçilik yapmıştır.

Elbette ki kendi yurdumuzda şehit kanlarından rengini bulmuş, güç ve kudretini Türkün azamet ve cesaretinden almış mukaddes Türk Bayrağını gönderden indirtecek kadar bölücü-ayrılıkçı PKK terör örgütüyle iş birliği yapan Başbakan ve hükümeti, fırsat bu fırsat deyip, Irak ve Suriye’deki Türkmenleri yok sayan, katleden soysuzlarla da işbirliği ve yakınlık içinde olmuştur.

Tekraren ilan ediyor ve Hükümeti uyarıyoruz ki; Irak’ın yıkılmadan ayakta kalması, bütünlüğünü koruması elbette ki, Türkiye ve Türkmen soydaşlarımız açısından zorunludur.

AKP Hükümeti, Irak’ın kuzeyinde bir peşmerge yapılanmasına ilişkin olarak ABD’nin ve bu peşmerge oluşumuna yeni bir müttefik edinmek uğruna destek olan İsrail’in isteklerini dikkate almaksızın, sadece kendi güvenlik kaygılarımız doğrultusunda bir politika sürdürmelidir.

Bu anlam da Türkmenlere özel bir önem verilmeli ve bölgedeki Türkmen unsuru Türkiye’nin o bölgedeki politik ayağını ve dayanağını oluşturmalıdır. Zira Kerkük bir petrol bölgesi olarak Irak için stratejik öneme sahip olmakla birlikte, aynı zamanda Türkmen coğrafyasının da merkezidir.

Sonucu sıfırla ifade edilecek içi boş “kırmızı çizgilerimiz v.s..” teranelerine karnımız toktur. Çünkü her defasında bu neticesi beyhude, karşılığı olmayan sözler; şimdi olduğu gibi meydana gelen faciaları ve oluşumları engellememiştir.

Sonuç olarak; milli şuur ve milli kimliğe sahip olmayan AKP zihniyeti sayesinde, Irak ve Suriye’de devre dışı kalan Türkmen varlığına artık tavizsiz bir şekilde, her türlü lojistik ve siyasal destek sağlanmalıdır.

Yapılması gereken, Türkmen kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkmak, hak ve hukuklarını savunmak, mal ve can emniyetlerini garantiye almak, onların varlığına ve yaşadıkları kadim topraklarına halel getirecek en ufak bir eğilime müsaade edilmeyeceğini cümle aleme derhal ve çok acil ilan edilmesidir.”