Dolar 32,3160
Euro 35,0944
Altın 2.294,93
BİST 9.050,19
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

MHP’Lİ BÜYÜKATAMAN: MHP’Yİ KARIŞTIRMAYA YÖNELİK TERTİPLENMEK İSTENEN OYUNLARI BÜYÜK BİR DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ

A+
A-

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman “1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan tablodan istifade etmek, ülküdaşlarımızın hissiyatlarını ve üzüntülerini istismar ederek Milliyetçi Hareket Partisini karıştırmaya yönelik tertiplenmek istenen oyunları büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Bu oyunun oyuncularını çok iyi tanıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisine hiçbir gönül bağı olmayan birtakım kişilerin yorumlarını da takip ediyoruz.” dedi.

Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:

“Ülkücünün, ülküsü ile münasebeti, hakiki bir aşkta sevenle sevgilinin münasebetine benzer… Büyük ülkü nazlıdır, sitemi eksik etmez, incinmeye de hiç gelemez. Diğer sahalarda umumiyetle dikkatsiz hareket eden Ülkücü, sevgili bahis konusu oldu mu baştanbaşa haysiyet kesilir. Şahsına fenalık yapanlara pek aldırmaz ama ülküsüne yan gözle bakanlara tahammülü yoktur. ” diyor merhum Galip Erdem ağabey, “Ülkücünün Çilesi” adlı ölümsüz eserinde.

Ülkücüler aşkı ve ülkülerini ticaretmiş gibi yaşamazlar. Karşılığını bekleyerek sevmemiş ve sevmeyecektirler. Türk ülküsüne olan büyük aşklarının bedelini, dünyada, ancak vazifesini yapmış olmanın gönül rahatlığında ararlar.

Ülkücüler, çıktıkları yolda ummadıkları meşakkatlerle karşılaşmış değillerdir. Bu meşakkatli yolu bilinçli tercih etmişlerdir. Bilir ve inanırlar ki büyük ideallere küçük yollardan ulaşılmaz. Yürüdükleri yolda hilelere, suiistimallere, kolaycılıklara prim vermez, her türlü alçaklığı yolun kutsiyetine ve haysiyetine halel getirmek kabul ederler. Bu izan ve şiarla yolunu, yoldaşını terk edenlerden olmazlar.

1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan tablodan istifade etmek, ülküdaşlarımızın hissiyatlarını ve üzüntülerini istismar ederek Milliyetçi Hareket Partisini karıştırmaya yönelik tertiplenmek istenen oyunları büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Bu oyunun oyuncularını çok iyi tanıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisine hiçbir gönül bağı olmayan birtakım kişilerin yorumlarını da takip ediyoruz.

Seçimlerden hemen sonra muhalefet partileri üzerinde kargaşa yaratacak çalışmaların başlatılması düşündürücüdür. Bu arada gündeme taşınan konuların dikkatlerden kaçırılma çabaları da göz ardı edilmemelidir.

Samimi, yapıcı ve seviyeli eleştiri sunan her kim olursa olsun baş tacı olarak görüyoruz. Çünkü böyle bir eleştiri tarzının kurumların, kişilerin karakter ve şahsiyet varlığını her daim sağlamlaştırdığına inanıyoruz.

Her ülkücü ve MHP’li, 1 Kasım sonrası artarak devam eden MHP liderine yönelik sözde eleştiri yapanlara ve cephe alanlara bu noktada çok dikkatli bakmalıdır. Çünkü bunlar yüzünden samimi eleştirisi olanların sesi dahi duyulmamaktadır.

Ülküdaşlarımızın vakur duruşunu ve olayları derinlemesine tahlil eden, anlık etkilenme ve basit çıkarımlardan uzak değerlendirmelerini önemsiyoruz.

Ülkücüye yakışan davasının değerlerini savunan partisine sahip çıkmaktır. Ülkücü Hareket’in ortaya koyduğu değerlerin tamamı milletimizin kurucu değerleridir. Hiçbir Ülküdaşımız bu değerlerden taviz vermeyecektir. Milliyetçi Hareket 7 Haziran’da ne savundu ise 1 Kasım’da yine onu savunmuştur. Milliyetçi Hareket kuruluşunda neyi savunduysa bugün de bunları savunmuştur ve savunmaya devam edecektir.

Sayın Genel Başkanımız, liderimiz Devlet Bahçeli ve kadrolarını bir yerlerden emir almışçasına zafiyete düşürme gayreti sergileyenler bilmelidir ki; Partimizin Genel Başkanının belirlendiği yer yandaş TV kanalları, twitter ya da facebook sayfaları değildir.

Ülkücüler, büyük ve şanlı Türk tarihinin doğurduğu ulvi kadrolardır. Bu itibarla, küfrün her çeşidine, husumet kuşatmasının en vahşisine maruz kalmaktadır.

Ülkücü Hareket bir insan yığını değildir. Ülkücüler, bir ruh ve şuur etrafında birbirine kenetlenmiş, ahenk içinde sosyal ve siyasi bir birliktelik oluşturmuşlardır. Ülkücüler, tasada ve kıvançta birleşmiş, Türk kültür ve ülkü şuuru içinde bütünleşmiş ve kaynaşmışlardır.

Ülkünün varlığı ve devamlılığı ona inanan, kendini adayan, tutkuyla bağlanan fertler sayesinde olacaktır. Sevgi, hürmet, cesaret ve feragat bunun ayrılmaz parçalarıdır, her birinin yeri ve ihtiva ettiği özellikler şüphesiz farklı ve paha biçilmezdir.

Ülküyü şuurla birleştirmek, ülkücülüğü şuurla benimsemek mücadeleci ruhların, pes etmeyen dimağların ve doğrularından ayrılmayan sadakat sembollerinin işi ve maharetidir.

Elbette ki tek başına iktidar olmak en çok bu ülkeye kara sevdalı olan ülkücülerin hakkıdır. İlkelerimizden ve şahsiyetimizden taviz vermeden bu hedefimize inşallah ulaşacağız.

Bazı çevreler ülkücünün taviz vermeyen, pazarlığa gelmeyen ve boyun eğmeyen hamiyetini, vatanperverliğini ve milletseverliğini fark etmelidirler.

Fikir dünyamızın sönmeyecek ışığı merhum Galip Erdem Bey’in “Bedava Ülkücülük” diye tabir ettiği çıkmaza, açmaza ve bunun üzerinden geçimlerini sağlayanlara da çok dikkat edilmelidir. Yılmayan, vazgeçmeyen ve geri adım atmayan mücadele iradesi fikrin olmazsa olmazıdır.

Bugün ülkücü olmanın kolay, ülkücü kalmanın ve yaşamanın çok zor olduğu bir dönemin sancılarını çekiyoruz.

Meselelere aklıselimden uzak ve kan davası mantığıyla yaklaşmanın, meseleleri klasik şablonlarla, ön yargılarla açıklamaya çalışmanın hiçbir kimseye faydası olmayacaktır.

Partimize karşı yapılan itibarsızlaştırma, hatta imha çabalarının hız ve derinlik kazandığı bugünlerde, ülkücü dünya görüşünün birleştirici, toparlayıcı, ufuk açıcı, cesaret ve heyecan verici milli fikir ve kanaatlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

Milletimizin Türk olan isminin yemin krizi ile tartışmaya açılmış olması ve AKP ile CHP’nin“Türkiye milleti” gibi ucube bir ifadeyi tartışmaya değer bulması AKP-HDP-CHP ittifakını ve 1 Kasım seçimleri öncesinde Milliyetçi Hareket Partisinin savunduğu ilkelerin haklılığını ortaya çıkarmıştır.

Türklüğün tek savunucusunu iç mücadele ile durduracaklarını, yolundan döndüreceklerini zannedenler hayal kırıklığına uğrayacaktır. Sorumluluğumuz büyük, yükümüz ağır, yolumuz çetindir. Tüm dava arkadaşlarımız bu gerçeklerin farkına varmalı, tutum ve davranışlarını bu kapsamda değerlendirmelidirler.

Dava; mefkure var oldukça, siyaseten yara alsa da yeniden ayağa kalkar; mefkuresi olan hareket bitmez.

Meşveret geleneğimizle Ülkücü Hareket kendi içerisinde dertleşecek, ortak akılla kumpasları ifşa edecek ve yoluna devam edecektir.

Kimsenin şüphesi olmasın ki tüm Ülkücüler birlikte hakkı tutup kaldıracağız. Bunu yapacak kudretimiz vardır.