Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

MHP’LI ÇETIN: ALO APO, ALO KANDIL HATTI DA VAR MI?

MHP’LI ÇETIN: ALO APO, ALO KANDIL HATTI DA VAR MI?
12/02/2014 14:50 | Son Güncellenme: 12/02/2014 14:53
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat Işlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan’a “Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir paralel örgütün lideri misin?” diye seslendi.

Şefkat Çetin yaptığı yazılı değerlendirmede, “hırsızı yakalayan polisi, kanıtları toplayan savcıyı, mahkemeyi yapacak hâkimi tarumar ederek, Türkiye’nin adli ve idari işleyişini bozarak yolsuzluk ve rüşvet suçlarının örtülmeye çalışıldığını” belirterek, “AK Parti’nin bakanları ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın delilleri ortalara dökülen suçlamalar karşısında hiçbir utanma belirtisi göstermemesi, aksine bir de üste çıkarak yeni suçlar ve suçlular icat etmeye çalışmalarının ibret verici olduğunu” söyledi. “Kendilerine dini ve siyasi gizli bir ajanda oluşturan ve kutsal değerleri gayrimeşru işlerinin üstünü örtmek için kullanan bu kadro, milletin yapılan yanlışa din adına müsamaha göstereceği propagandasının ardına sığınmaya çalışmaktadır.” diye sözlerini sürdüren Çetin, “17 Aralık’ta ayakkabı kutularından taşan ahlaksız düzenlerini, hiçbir kitaba uydurmak mümkün olmayacağı gibi Müslüman Türk milleti de onaylamayacaktır. Çalıyoruz ama dinimiz için çalıyoruz diyenler, milletimizin vereceği cevabın ne olduğunu sandıkta göreceklerdir. Hele de hem devletin ihaleleriyle semirtilen hem de millete küfretme cüretini gösteren şerefsizler, büyük Türk milletinin tepkisinden korkmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

“TAYYIP ERDOĞAN’IN VE BESLEME MEDYASININ…”

MHP’li Çetin, bu bağlamda, son günlerde “Recep Tayyip Erdoğan ve onun besleme medyasının kamuoyuna yansıyan MHP korkularının şaşırtıcı olmadığına” dikkat çekerek, şunları dile getirdi: “Tayyip Erdoğan’ın ‘Alo Fatih’ hattı üzerinden besleme medyasına sürekli MHP sansürü uygulatması, Milliyetçi Ülkücü Hareket için bir şeref madalyasıdır. Hırsızlığın ve yolsuzluğun ustalarının ellerindeki büyük gücü kullanarak MHP’nin yükselişini önlemeye çalışmaları, hesabını veremeyecekleri ölçüde günaha ve suça battıklarını göstermektedir. Apo ile bir masada oturmuş Fatih’le Tayyip’i buluşturan aynı sevdadır. Millete küfredenlere en büyük ihaleyi veren zihniyetin, MHP’nin anketlerdeki yükselişine ve hatta ekrandaki bir alt yazıya dahi endişeyle bakmasına şaşmamalıdır. Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir paralel örgütün lideri misin? Gayri milliliği tescil edilmiş AKP hükümetinin haklı olarak korktuğu Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’de yaşanan devlet krizinin ve tıkanan sistemin aşılması için yegâne milli güçtür.”

“YAVRUSUNU SATAN ANASINI DA SATAR”

Çetin, “Yıllar önce ‘yavrusunu satan anasını da satar’ diyerek tespit ettiğimiz üzere, AKP hükümeti hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de satışa açık politikalarıyla hafızalarımızda yer etmiştir.” hatırlatmasını da yaparak, sözlerini “Bugün yolsuzluk tartışmalarının odağı olmuş bir Tayyip Erdoğan figürü karşısında Kıbrıs meselesinin birden bire karşımıza getirilmiş olması, bu nedenle son derece düşündürücüdür. Tayyip Erdoğan hükümeti gidicidir, ancak gidişinin önüne Kıbrıs’ın pazarlık masasına konması çok çirkin bir alışveriştir. Kıbrıs’ta Türkiye’nin garantörlüğünü sonlandırmayı ve adanın bir bölümünde Türk egemenliğini AB’nin, Yunanistan’ın ve Rumlar’ın insafına bırakmayı amaçlayan bir anlaşmanın, güven erozyonuna uğramış AKP eliyle hayata geçirilmesine müsaade edilmemelidir. Yaralı ve çıkış için her yolu deneyebilecek AKP’nin önünde taviz koparabilmek için kuyruğa giren Kıbrıs, PKK-Barzani cephesi ve 2015’teki Ermeni hazırlıkları karşısında, seçim atmosferi nedeniyle yeni adımlar atılmaktan vazgeçilmeli ve bu devasa sorunların üstesinden gelecek milliyetçi bir hükümete Türkiye teslim edilmelidir. Önümüzdeki üç seçim sona erdiğinde, milli güçlerin temsilcisi Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türkiye’yi yönetmesi halinde ancak beka sorununun üstesinden gelinebilecek ve Türkiye’ye rahat bir nefes aldırabilecektir.” diye tamamladı.