Dolar 32,5605
Euro 34,9685
Altın 2.429,14
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

MHP’LI DEMIREL: 1 MILYONA YAKIN INSANI MISAFIR DIYE ALAMAZSINIZ

MHP’LI DEMIREL: 1 MILYONA YAKIN INSANI MISAFIR DIYE ALAMAZSINIZ
10/12/2013 20:53
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, “(Türkiye’deki Suriyeliler) Bir ülkede neredeyse 1 milyona yakın insanı misafir diye alamazsınız. Kabul edilebilir rakam vardır misafirlikte, bir de süre vardır. Bu insanların içinde çok uzun zamandır burda olanları var” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, “(Türkiye’deki Suriyeliler) Bir ülkede neredeyse 1 milyona yakın insanı misafir diye alamazsınız. Kabul edilebilir rakam vardır misafirlikte, bir de süre vardır. Bu insanların içinde çok uzun zamandır burda olanları var” dedi.

Demirel, partisinin Gaziantep İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, Kilis’te özellikle kadın ve genç kızların Suriyelilerden dolayı yaşadıkları “rahatsızlıkları” belirtmeleri üzerine Kilis’e geldiğini, Suriyelilerin barındığı iki kamp ve ilde kalan bir Suriyeli Türkmen aileyi ziyaret ettiklerini belirtti.

Türkiye’nin hiç bir yardım almadan bu kadar çok Suriyeliyi barındırmasının dünyada hiç bir örneği olmadığını belirten Demirel, “O yüzden bu dünyada bir örnek. İyi veya kötü olma durumu yok. Henüz bir örnek. Biz de gözlemleyelim istedik” diye konuştu.

Kilis’te işsizlik ve asayiş problemlerinin yanı sıra başka problemlerin de olduğunu ifade eden Demirel, şunları söyledi:

“Bu ülkede insan haklarını genişletmek adına bile her konuda referandum yapan hükümet Türkiye’de tüm vatandaşları etkileyen ama Kilis’i tepeden tırnağa değiştiren bir hareketi yaparken hiçbirimize sormadı. Oysa insan haklarını genişleten uygulamalar, engellilere, kadınlara daha fazla hak vermek adına referandum gerekmez. Ama Türkiye’nin hepsinin hayatını etkileyen ve bundan sonra da belki de olumlu, olumsuz çok keskin etkiler yaratabilecek olan böyle bir şeyi yaparken kimseye sorulmamış olması çok enteresan.”

– “Misafirlik üç gündür”

Demirel, Kilis’te gördükleri tablodan çok hoşnut olmadıklarını, Türk vatandaşlarını da koruyan bir sistemin kurulmuş olması gerektiğini belirterek, “Kim ev sahibi, kim misafir? Biraz karışmış ortalık gibi” diye konuştu.

Bir gazetecinin “Mültecilere oy kullandırılacağına” ilişkin iddiaları sorması üzerine Demirel, “Bunlar sığınmacı. Önce terminolojimizde bunu düzeltelim. Bu kişiler sığınmacı. Misafirlik üç gündür. Üç günden sonrası ev sahibini yorar biliyorsunuz” dedi.

– “Ben vergilerimi sizin 7. çocuğunuz için vermiyorum”

Demirel, şöyle devam etti:

“Bu kişiler literatürde sığınmacı diye geçiyor. Bir ülkede neredeyse 1 milyona yakın insanı misafir diye alamazsınız. Kabul edilebilir rakam vardır misafirlikte, bir de süre vardır. Bu insanların içinde çok uzun zamandır burda olanları var.

Kampta sığınmacı hanımlardan biri 7. çocuğuna hamileydi. ‘Kim bakacak?’ dedim. ‘Türkiye’ dedi. Şunu söyledim, ‘Ben vergilerimi sizin 7. çocuğunuz için vermiyorum, kusura bakmayın’ dedim ama tercüman ne kadar çevirdi bilmiyorum. Biz bu ülkenin evlatlarını sağ salim büyütelim, sağlıkla büyüsün, hiç bir anne ve babamızın gözyaşına değmez hiç bir şey ama öncelik kendi insanımızın olmalı. ‘Önce can, sonra canan, önce caminin içi, sonra caminin dışı’ diye birçok özdeyişlerimiz var. Elbetteki acılar vardır komşuda ama Kerkük’te, Tuzhurmatu’da da çok acılar var daha hiç dile getireni duymadık Hükümet kanadından. Biraz da oralarla ilgilenirlerse oradaki mağduriyetlere sahip çıkarlarsa sanıyorum daha hakkaniyetli, daha vicdani bir yaklaşım olur.”

AA