MHP’Lİ GÜNAL: BAKAN AVCI GİDERAYAK PEŞKEŞE GÖZ YUMDU!

383 sıra sayılı Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 8’inci maddesine verilen önerge üzerine konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Mehmet GÜNAL, eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın İstanbul’un bütün gariban çocuklarının okuduğu Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası ve atölye yerinin, iş merkezî yapılmasına göz yumruğunu belirtti.

383 sıra sayılı Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı’nın 8’inci maddesine verilen önerge üzerine konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın İstanbul’un bütün gariban çocuklarının okuduğu Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası ve atölye yerinin, iş merkezî yapılmasına göz yumruğunu belirtti.  Günal MHP olarak bu araziye sahip çıkın diye 2013 yılından beri defalarca söylemelerine rağmen, Avcı’nın  bakanlığının son günlerinde davayı geri çektiğini   ve Bulgar Vakfıyla protokol imzaladığını, böylece  yandaşlara peşkeş çekilmesine izin verdiğini söyledi. Günal, son olarak AKP Hükümetinin yeni Mili Eğitim Bakanına seslenerek, rant amaçlı bu yoldan geri dönmelerini, yetim hakkını korumalarını istedi ve AKP Hükümetinin eğitim konusundaki bu marifetlerinden dolayı “Maarif Vakfı Kanunu’nun adı “Marifetli Kanun” olsun!” diyerek sözlerini tamamladı.

Eski Milli Eğitim Bakanı Avcı Okul Arazisine Sahip Çıkacağı Yere Peşkeş Çekti!

AKP Hükümetini yeni Milli Eğitim Bakanı hep yaptıkları okulları anlatıyor ama ben yıkılacak bir okuldan bahsedeceğim. Elimde bir Bakanlık oluru ve Hukuk Müşavirliğine, Millî Eğitim Bakanlığının İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanının davayı geri çekme yazısı var. Malum daha önce de 2013 yılının hemen 17-25 Aralıktan önceki kasım ayında Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası ve atölyelerinin yeri yandaş müteahhitlere peşkeş çekilmek istenmiş ve hülleli bir şekilde Bulgar vakfına devredilen arazinin yandaş bir işadamına devrinden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuata da aykırı şekilde imar planı tadilatı yapmış, fakat velilerin ve ilgili meslek kuruluşlarının dava açması sonucu yürürlüğün durdurulması kararı çıkmış, buna rağmen Bakanlık aceleyle yeniden hülleli bir plan daha hazırlamıştı. O zamanki bakan Erdoğan Bayraktar’a “bununla ilgili bir imar tadilatı yapmışsınız doğru mu?” diye bir soru sormuştum. “Evet.” dedi. 3 emsal dedim, “Hayır 2,5’muş.” dedi. Orada yanılmışım(!). Teknik okulların arazisi gerçek dışı beyanla Bulgar Vakfına, 1936 beyannamesinde var diye verildi. Taş Yapı İnşaatla ortak anlaşma yapıldı ve bunun üzerine de imar tadilatı yapılarak okul alanı olan yer iş merkezine çevrildi. En değerli arazide ve İstanbul’un bütün gariban çocuklarının okuduğu teknik okulların bulunduğu  arazi, plan tadilatıyla iş merkezî yapıldı. Ben de Bakan Nabi Avcı’ya buna dava açmayacak mısınız demiştim. Sağ olsun giderayak 19 Nisan 2016 tarihinde davayı geri çekme dilekçesini ve Bulgar Vakfıyla protokolü imzalamış. Çok şaşırdım çünkü biz Bakan Avcı’ya tam tersine bununla ilgilenin, çünkü orada atölyeler var buranın hakkına sahip çıkın demiştik.

Tarihi Şişli Endüstri Meslek Lisesi AKP Rantına Kurban Gidiyor!

Bizim de ricalarımız ve defalarca komisyonda söylemem üzerine ilgileneceğini söylemişti. Şimdi dilekçede  “Karşılığında okul yaptırıyoruz.” yazıyor. Ben de soruyorum: Bu binanın yerine vermiş olduğunuz arazinin toplam metrekaresi ne kadar? Oradaki bir arazinin rayiç bedelini ihalelerin kaça gittiğini, örneğin, Zincirlikuyu’daki Karayolları arazisinin ne kadar olduğunu ve metrekaresinin kaça bir özel şirkete devredildiğine bir bakın. Şişli’de Cevahir İş Merkezi’nin karşısında, artı onun yanındaki Türkiye Hastanesi, onun yanındaki Şişli Belediyesine ait yer neden o vakfa verilmedi ve okul yeri neden peşkeş çekildi? Bunları da sormak zorundayım. Gecenin bu saatinde bu konuya gündeme getirme nedenim ne biliyor musunuz? Çünkü okula bugün itibarıyla okulun tahliyesi için “Yarın bitiyor.” diye boşaltma yazısı gelmiş. 19 Nisanda olur çıkmış ve 17 Mayıs itibarıyla da hemen Hukuk Müşavirliğine yazı yazmışlar, o okullar boşaltılacak. Bakan şimdi ne diyecek söyleyeyim: “Yerine okul yapılacak, köşesi okul olacak.” Peki, okul yerinden boşalttığınız arazi kaç metrekare? Ne kadar yeri var bana onu söyleyin. Yani oranın göbeğindeki, herkesin gelip gittiği, garibanların okuduğu, işsizlik sorununa, sanayiye, üretime katkı sağlayacak ara eleman yetiştiren bu okulları alıp başka yere gönderecekler. Bu okulların arazisinin yanı sıra kampüste kurulan atölyeler çok önemli o yüzden burasının okul olarak kalması gerek. Hiç Şişli Endüstri Meslek Lisesinin tarihçesine baktınız mı? Nereden geliyor? Yani orada kaç bin tane öğrenci var? Orada kaç tane atölye var? Bu vukuat çıktıktan sonra ben tek tek gezdim. Bu okulun kökü taa eski, Tophane Sanat Enstitüsüne gider. Motor sanat enstitüsü, teknik eğitim merkezi, motor teknisyen okulu, hepsi motor meslek lisesi derken birleştirilerek Şişli Endüstri Meslek Lisesi oluyor, kocaman bir kampus var ve o atölyeleri bir daha o şirketlere kurduramazsınız.

Okul Alanını İş Merkezine Çeviren Plan Tadilatına da Erdoğan mı Talimat Verdi?

Olur yazısında geçen arsası Milli Eğitim Bakanlığın tarafından tahsisi edilecek 3 ilde 3 adet özel yetenekli öğrenciler için okul binası yapılacağı, kamu menfaati açısından yeterli kazanım elde edilmiş olduğu cümlelerini Bakan bir daha söyleyecek “3 tane daha okul yaptırıyorum.” diyecek. Ben o arazinin değerinin peşindeyim. Niye peşkeş çekiyorsunuz? Onu soruyorum, defalarca da sordum, hâlâ cevap alamadım. Bakanlık müdahale etmişti, imar planına itiraz onaylanmıştı. Bakana sorduğumuzda öyle söylemişti, “Biz verdik emsal değeri.” diye. Ben de merak ettim ve dedim ki: Siz “Her şeyde Sayın Başbakanın bana talimatı var.” diyorsunuz. Acaba orada da var mı? Yani Çevre Bakanı “İlgileneceğim.” dedi, Millî Eğitim Bakanı “İlgileneceğim.” dedi. Bakanlar değişti yenilerine yine sordum, sağ olsunlar, ilgilenmişler ve dava dilekçesini geri almışlar. Orada Bakanlığın ihtiyaç programlarına ve Asgari Tasarım Klavuzu’na uygun köşeye bir tane okul yapılacak, başka yerde de 3 tane okul yapılacak ve o değerli arazi böylece Taşyapı firmasının kullanımına verilmiş olacak. Amaçları da çok net yazmışlar; eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, ülke kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasıymış.

AKP Hükümetinin eğitim konusundaki bu marifetlerinden dolayı ben de bu Maarif Vakfı Kanunu’nun adının “marifetli kanun” diye değiştirilmesini öneriyorum. AKP Hükümetinin yeni Bakanı olarak da rant amaçlı olan bu yoldan geri dönmenizi, bu yetim hakkını korumanızı istiyorum.