Dolar 32,5866
Euro 34,8084
Altın 2.509,62
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

MHP’LI GÜNAL: FAIZ LOBISI KIM? EKONOMIDE DE “PARALEL DEVLET(!)” MI VAR?

MHP’LI GÜNAL: FAIZ LOBISI KIM? EKONOMIDE DE “PARALEL DEVLET(!)” MI VAR?
06/02/2014 15:16
A+
A-

TBMM Genel Kurulu’nda MHP Grubu olarak ekonomide yaşanan gelişmelerin nedenleri ve etkileriyle ilgili araştırma komisyonu kurulması hakkında vermiş oldukları Grup Önerisi üzerine söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL; Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizliklerin piyasaları etkilediğini, AKP Hükümetinin pansuman tedbirlerle geçici önlemler aldığını, gelinen nokta itibariyle “Kral çıplak.” denmesi gerektiğini söyledi.

Başbakan’ın başarısızlıklarını örtmek için Merkez Bankasını günah keçisi yaptığını söyleyen Günal; faiz lobisini dışarıda aramanın yanlış olduğunu, faiz lobisinin AKP Hükümetinin kendisi olduğunu söyledi. Başbakan’ın kötüye gidişin faturasını da “Ekonomideki Paralel Devlete(!)” yükleyebileceğini belirten Günal, AKP Hükümetinin vatandaşları perişan ettiğini söyledi.

 Günal’ın konuşmasının özeti şöyle:

 AKP Hükümetine Biri “Kral Çıplak!” Demeli!

MHP Grubu olarak son günlerde ekonomide yaşanan gelişmelerin nedenleri ve etkileriyle ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasını, konunun araştırılmasını, etkilerinin ve sonuçlarının değerlendirilmesini istedik. Ekonomi gündemindeki gelişmeler biran önce araştırılmalıdır. Çünkü piyasalarda yaşanan karışıklık kısmen uluslararası gelişmelerden kısmen de Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizliklerden kaynaklanmaktadır. 17 Aralıkta başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında piyasalarda ciddi gelişmeler olmuştur. Fakat bu gelişmeler sadece operasyonun etkilerine bağlı bir sonuç değildir. Zaten on bir yıldır AKP Hükümetlerinin uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının, ekonomideki koordinasyonsuzluğun sonucunda ortaya çıkan bir kırılganlık vardı. Herhangi bir iç veya dış şok durumunda bu yüksek cari açık ve dışa bağımlı ekonomiyle, döviz borcunun yüksek olduğu ve döviz kurunun kırılganlığı artırdığı bir ortamda kur riskinin gerçekleşmesi durumunda ekonomideki birçok sektörün olumsuz etkileneceğini bunun için MHP olarak acil olarak ekonomide yapısal önlemler alınması gerektiğini her açıklamamamızda söyledik. AKP iktidarı döneminde, cari açığın temel nedeni olan ithalat artışıyla, ithalatın teşvikinden ve aşırı değerli TL’den kaynaklanan dış ticaret açığının azaltılmasıyla ilgili hiçbir önlem alınmadı. Dolayısıyla bunların piyasalarda yaratmış olduğu etkileri giderici önlemler de alınmadı. Sadece geçici olarak günlük pansuman tedbirlerle piyasaların ateşi düşürülmeye çalışıldı. Ülke olarak bu noktaya gelmeyi tercih etmezdik ama bugün “Kral çıplak.”

Başbakan Merkez Bankasını Günah Keçisi Yaptı!

Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası faiz kararını açıkladıktan sonra bir taraftan Merkez Bankasının rezerv biriktirmesiyle övünen Başbakan “Vallahi, bu faiz artışıyla benim alakam yok, elimden gelse ben faiz artışına karşı çıkarım.” diyor. “Yetkim olsa HSYK’yı ben yargılardım.” demesine benziyor. Yani Başbakan işine geldiği gibi davranıyor. Enflasyon düşük çıktığı zaman Hükûmetin başarısı oluyor da enflasyon yüksek çıkınca niye Hükûmetin değil Merkez Bankasının kabahati oluyor? “Merkez Bankasına müdahale mi ediyorsunuz?” dediğimiz zaman “Yok canım.” derken, şimdi de beceriksizliğinizi kapatacak günah keçisi mi arıyorsunuz? İşler iyi gitmeyince Merkez Bankasını da paralel yapıyla mı suçlayacaksınız?

 

AKP Faiz Lobisine mi Hizmet Ediyor?

Peki, sürekli hava attığınız rezervler ne oldu? “Başbakan Merkez Bankasına ‘Şu kadar rezerv biriktirin.’ diyor mu?” diye defalarca sorduk. Bir taraftan faiz lobisi diyorsunuz, o rezervler nerede duruyor, sordunuz mu? Biz yazılı ve sözlü soru önergeleriyle bakanlara sorduk. O rezervlerin çok büyük bir kısmı, Başbakanın şikâyet ettiği, faiz lobisi dediği uluslararası bankalarda duruyor. Hem de bizim dışarıya ödediğimiz faizin beşte 1’i, onda 1’i faiz oranlarıyla duruyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu? Hani faiz lobisiydi bunlar?

Faizlerde yeniden artış oldu. Başbakana soruyorum: Şimdi faiz lobisi kim? Bir anda faizleri yüzde 7’lerden yüzde 12’ye çıkaran Merkez Bankası faiz lobisi mi? Şimdi, faiz lobisinin dediğine teslim olmuş mu olduk? Türkiye’de faiz lobisinin dediği mi olmuş oldu? Faiz lobisi nerede o zaman? Bu kararları kim aldırıyor? Merkez Bankasına biri baskı mı yapıyor?

 

Faizleri ve Kurları “Ekonomideki Paralel Devlet(!)” mi Yükseltiyor?

Hafızalarımızı tazeleyelim. 2012 yılı ekim ayı yani bütçe görüşmeleri sırasında Sabah gazetesinin finans sayfasında “Başbakanın aradığı faiz lobisi bulunmuştur.”, “Yanlış yönet halka ödet.” Başlıklı haberler vardı. Bunu kime diyor? 3 tane resim var: Erdem Başçı, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek. Diyor ki; “Bu ekonomi neticeleriyle, faizi yüksek tutarak rantiyecilere faiz aktarıyor, gelir aktarıyor.” Peki, bu artış kime yarıyor, faiz lobisi mi? Merkez Bankası Başkanı ve ilgili bakanlar içerideki faiz lobisini mi temsil ediyorlar? Diyor ki: “Bu durum önümüzdeki günlerde Hazine ihalelerinden tüketici kredilerine kadar birçok alanda beklenen faiz düşüşüne engel olacak.” Yani, faiz maliyetini artıracak.

Şu anda el değiştiren yandaş gazetenin 10 Ekim 2012 tarihli haberinde Orta Vadeli Program açıklanınca “Frenden vazgeçmiyor.” diye o zamanki bakanı suçlamıştı. Şimdi aynı şeyi yaşıyoruz. Şu anda bu lobi ne? Başbakan yarın “Bunları da paralel devlet yaptı.” der diye korkuyorum. Anladığımız kadarıyla, bu suçu da ekonomideki paralel devlete yükleyecek, finansal piyasalardaki paralel devlete yükleyecek.

AKP’nin Kötü Ekonomi Yönetimi Vatandaşı Perişan Ediyor!

Ekonomideki birtakım şeyleri söylerken dikkatli olmamız gerekiyor. Ekonomi bakanları, AKP Grup Başkanvekilleri, AKP’li milletvekilleri diyor ki: “17 Aralık operasyonunun şu kadar zararı oldu.” Bu zararı yapan kim? Bu kavgayı körükleyen kim? Piyasaları bu hâle getiren kim? Faizlere geçen hafta yapılan müdahale iki hafta önce yapılmış olsaydı faizler 2-3 kat artırılacağına 1-2 puan artırılsaydı şimdiye kadar piyasalar sakinleşmiş olurdu. Dolayısıyla faiz lobisini yaratan da, faiz lobisini besleyen de, “AKP Hükümetinin ta kendisidir.“

AKP’ye Taşeron İşçilerden Anlamlı Takdir!

Faiz artışlarından birçok kesim zarar görecek. Devletin şu anda, 420 milyarlık borç kâğıtları dolaşıyor. Özel sektörün ve vatandaşın borcu zaten ortada. Sadece 243 milyar tüketici kredisi, 93 milyarlık kredi kartı borcu ve yaklaşık 335-340 milyar vatandaşın borcu var.  Bu borç rakamlarının da faizi artacak. AKP Hükümeti zaten vatandaşı rezil etti, verdiği sözleri tutmadı; aflarıyla uğraşmadı. İktidarda oldukları süre boyunca sürekli olarak şirketleri kayırdı, memura, işçiye, 4/C’lilere verdiği sözleri tutmadı. Taşeron işçiler de hükümete güzel bir takdir belgesi göndermişler. AKP Hükûmetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Maliye Bakanlarına verdikleri sözleri tutmadıkları için “Kadro vaadiyle kandırmadaki başarılarından dolayı kendilerini takdir ediyoruz.” diye takdir belgesi göndermişler.