MHP’LI VURAL: 12 YILLIK IKTIDAR DÖNEMININ ALAMETI RÜŞVET VE YOLSUZLUKLAR

MHP’li Vural: “ÖYM’ler, TMK kalkacakmış. Erdoğan’ın güdümüne giren, tamamen AKP yargısı haline gelmiş bu yargının kime faydası olacaktır, bunun sorgulanması gerekmektedir”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Özel yetkili mahkemeleri kaldıracağım diye AKP mahkemelerini göreve getirmek isteyen zihniyetle karşı karşıyayız. Asıl tehlike budur” dedi.

Vural, düzenlediği basın toplantısında, “12 yıllık iktidar döneminin alameti farikasının rüşvet ve yolsuzluklar” olduğunu  savunarak, rüşvet ve yolsuzluğun üstünün örtülmesi için sürekli gündem değiştirildiğini ifade etti. Vural, “AKP yeni gündemler yaratıyor; yok efendim ÖYM’ler kalkacak, şu kalkacak, bu kalkacak. Sadede gel, rüşvet ve yolsuzluk, tapeler ne olacak? Ey Başbakan bu villa pazarlıkları ne olacak? Erdoğan Bayraktar’ın ‘beraber yürüttük’ dedikleri ne olacak?  Bunların hesabını vereceksin. Türkiye’nin gündemi, rüşvet ve yolsuzluk batağına saplanmış AKP’dir. Türkiye’nin gerçek gündemi bu iken, konuyu başka noktalara sevketmek için AKP’nin  40 takla atmaya hazır olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın “kendisine uzanan asrın yolsuzluğunun izini kaybettirmek için hukuk devletini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü adımı attığını” ileri süren Vural, şöyle konuştu:

“ÖYM ve TMK ile ilgili hususları gazete manşetlerine taşıyanlara seslenmek istiyorum; AKP’nin hakimleri, savcıları, polisleri tehdit ederek, sürgün ederek adaleti katletmesine ne diyorsunuz siz? Hukuka fiili darbe varken, sanki Türkiye’de hukuk reformu yapılmış gibi pazarlamaya hakkınız yok. Erdoğan yolsuzluğun izi sürülmesin diye yavuz hırsız misali HSYK yasasını değiştirmeye kalktı. Yolsuzluğun izini sürecek tüm kurumların elini kolunu bağladı, her yeri tehdit ediyor.  Ağır ithamlarla yargıyı hedef tahtası yaptı, hukuku askıya aldı. Şu anda yargı AKP’nin tehdidi ve şantajı altına bırakılmaktadır. Bu ülkede Başbakan ve bakanların yolsuzlukları hakkında suç duyurusunda bile bulunamıyorsunuz. Özel yetkili mahkemeleri kaldıracağım diye AKP mahkemelerini göreve getirmek isteyen zihniyetle karşı karşıyayız. Asıl tehlike budur. ÖYM’ler, TMK kalkacakmış, Erdoğan’ın güdümüne giren, tamamen AKP yargısı haline gelmiş bu yargının kime faydası olacaktır, bunun sorgulanması gerekmektedir.”

Erdoğan’ın HSYK’yı “hırsızı savunma yolsuzluğu kapama” kurumu haline getirmek istediğini ileri süren Vural, “Vatandaşın milli iradesini alıp Rıza’nın iradesine çevirenler, vatandaşın milli iradesini alıp rant lobisine istanbul’u peşkeş çekenler milli irade hırsızlarıdır. Telefonlarda tuvaletlerine kadar villa pazarlığı yapanların utanmadan sıkılmadan milli iradeden bahsetmeye hakları yoktur. Milli irade yolsuzluğu yapmayın; kendi pisliklerinize, kirlerinize, rüşvetinize, yolsuzluğunuza, size oy veren temiz insanların yüreğini, o oyun şeref ve namusunu heba etmeyin. Yazıklar olsun size. asıl milli irade hırsızları, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu engellemek isteyenlerdir” görüşünü ifade etti.

12 Eylül referandumuna ilişkin kitapçığını göstererek, HSYK’nın yapısını değiştirmek için milletten oy istendiğini belirten Vural, “İşte milli iade hırsızları burada…. Hırsızlık için bu kadar yazı yazdınız. Asıl darbeci sizsiniz. Yalan dolanla referanduma ‘evet’ dedirttiniz. İşte yalanın belgesi bu. Belge mi istiyorsunuz, alın belge” dedi.

-“Şu pişkinliğe bak…”

Vural, Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendirirken, “Türkiye’yi yöneten Başbakan var mı?” diye sordu. Erdoğan’ın daha önce Merkez Bankası’nın faiz artırımı yapmayacağına ilişkin kararını isabetli gördüğünü ve kendilerini tebrik ettiğini anlatan Vural, şöyle konuştu.

“Sen aslında kur ve faiz lobisini temsil eden birisisin. Bugün geldiğimiz noktada görülmektedir ki ekonomide bu kadar sert iniş ve çıkışlar, doğrudan doğruya ekonominin sağlam temellere bağlı olmadığını, kur ve faiz ekseninde milletin kaynaklarının  sömürüldüğünü ortaya koymaktadır. Başbakan, İran’a giderken ‘müdahale etme yetkim yok, sorumluluk onlara aittir, hesabını onlar verecek’ diyor. Bence bunu da paralel merkez bankası yapmıştır. Hesabı millete sen vereceksin. Karar sonrası ekonomi iyiye gitmezse, ‘ben yapmadım Merkez Bankası yaptı’ diyecek. Şu pişkinliğe bak. Milleti bu kadar aptal yerine koymaya hakkın var mı? Merkez Bankası dış güçlerin maşası, piyonu…Türkiye’de ülke riskini artırıp, hukuku ayaklar altına almak,  Merkez  Bankası’nın tedbir almasını geciktirmek, sıçramayla faiz artırmasından  kimler, hangi yandaşları faydalandı. Yüzde 30’a varan devalüasyonun sorumlusu senin ekonomik politikandır. Faiz artırım kararı, dolar yükselmeye başladığında niye alınmadı. Sen doğrudan faizin bu kadar yükselmesi için çalıştın. Vurgunu vuranlar vurmuştur. Vurulan millet olmuştur.”

İslam’a hizmet etmek ve onu öğretmek isteyenlerin hepsini töhmet altına almanın, topyekün İslam’ın kaynağına hücum etmek olduğunu ifade eden Vural, “Muavini de Bursa’da ‘biz varsak siz de varsınız, biz yoksak siz de yoksunuz’ diyor. içişleri Bakanı ise ‘sen kimsin’ diyor. Böyle hakaretlerle olmaz. Eğer sıkıntıları varsa edeple hitap edeceksiniz. Toplumda huzursuzluk meydana getirmek doğru değil. Hangi camia olursa olsun bu şekilde topyekün hedef almak doğru değildir, yanlış yapan varsa ayıklanmalıdır. Ötekileştirici söylemlerle toplumsal barış ve huzura nefret diliyle darbenin alası vurulmaktadır. Bu alaturka demokrasi değil, alatayyip demokrasisidir. Bunların demokrasiye de dine de topluma da bakışı alatayyip bakışıdır. Bu azgınlıklarıyla haktan belalarını yakında bulacaklar” diye konuştu.

Vural, “Anayasa konusunda  İmralı canisiyle  pazarlık yapıldığının açıkça ortaya konulduğunu” savunarak,  “30 Mart’ta milletin oyunu alacaklar, acaba Öcalan’ın isteğiyle anayasa’da hangi değişikliği yapmayı taahhüt ediyorlar. Çıksınlar bunu açıklasınlar. Anayasasını gidip İmralı ile görüşmüş. Yüreğiniz varsa, İmralı  ile anayasa konusunda neler görüştüğünüzü millete anlatırsınız. Bir terörist ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını yapmak, Başbakan’ın görevi olabilir mi? Erdoğan, denize düşenin yılana sarıldığı gibi Öcalan’a sarılmıştır. Öcalan’ın ipine sarılmıştır. Başka çaresi kalmamıştır” dedi.

Başbakan Başdanışmanı’nın “hayalet yapıyla mücadele ediyoruz” dediğini ifade eden Vural, Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafını göstererek, “Hayalet avcısı ortaya çıkmış ve dış mihrak ile hayali yapı bulunmuş…. Avatar Başbakan Erdoğan…. Dış mihraklar, karanlık odaklardan, hayalet yapıyla mücadele ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan’ın meğer kendisi de hayalet olarak artık hitap ediyormuş. Avatar olarak hologramla görüntüsünü yansıtmışlar. Şimdi kaldı hayalet yapıyı bulmak? Gerçekten tam bilim kurgu film çeviriyorlar. Başbakan Danimarka’da Angry Birds’e gitmişti. Anlaşılan Angry Birds’ten ilham almışlar. Angry Birds’in de yeni hikmeti ortaya çıktı, fişleme yapıyormuş. Erdoğan’ın Angry Birds ile ilgilenmesinin asıl amacı fişlemeymiş” diye konuştu.

AA